Rusya Gürcistan Savaşı Hakkında
4 gün önce Gürcistan’ın, özerk bölgesi Güney Osetya’ya askeri müdahele yapması bütün Dünya kamuoyu’nun gözlerini bu bölgeye çevirmesine neden oldu.Rusya Gürcistan’ın bu müdahelesine geç kalmadan cevap vererek savaşa yeni bir boyut kazandırmış oldu.Önce Gürcü kuvvetleri’nin ele geçirdiği Güney Osetya’nın başkenti Tsinvali’nin dün itibariyle Rus kuvvetlerinin denetimine geçtiği haberleri ajanslara bildirildi.Rusya Gürcistan’ı Güney Osetya’dan püskürtmekle kalmayıp Gürcistan’ın stratejik öneme sahip tesislerini ve şehirlerini bombalamaya devam etmekte.Rusya bu saldırılarda sivil yerleşim birimlerini de vurarak beklide psikolojik olarak bezdirme politikasına devam ediyor.Şu saatler itibariyle Gürcistan’ın bölgeden çekilme kararı aldığı haberleri geliyor..Ancak Rusya Gürcistan hedeflerini bombalamaya devam etmekte. Sonuçta olan Güney Osetya ve Gürcistan’daki sivil halka olmuştur. Peki ne diye?Cevap maalesef şu deyimde gizli:
“Filler Tepişir Çimenler Ezilir”.
Daha önceki yazılarımda Dünya’nın 2 kutuplu düzene tekrar dönüştüğünü belirtmiştim. ABD ve Rusya soğuk savaş dönemindeki gibi bugün menfaatleri olan her bölgede çıkar çatışmasına girmekte.En son Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesiyle ABD Rusya’ya karşı Balkanlarda önemli bir kazanım elde etmişti.Ancak Batı dünyası ve Gürcistan,Rusya’nın buna mutlaka bir cevap verebileceğini sanırım göz ardı etti. Güney Osetya’nın tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesi ve Gürcü askerlere taciz atışlarının yapılması Rusya’nın “Tavşana kaç,Tazıya tut” oyununu yaptığını gösteriyor. Tahmin ettiğim kadarıyla Rusya bir anlamda Gürcistan’ı tahrik ederek G.Osetya’ya saldırmasını sağladı.Ardından Dünya kamuoyuna G.Osetya’yı korumak amacıyla Gürcistan’a saldırdığını göstermek istedi.Rusya eş zamanlı olarak Gürcistan’ın başka bir sorunlu bölgesi Abhazya’yı da harekete geçirmiş oldu.Bölgeden gelen haberlere göre Abhazlarla Gürcistan birlikleri çatışmalara girmekte. Rusya istediği anda Tiflis’i de alabilecak güçte.Hatta ABD’nin bölgede destek verdiği Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattına da istediği gibi zarar verebilir.Ancak şimdilik böyle bir saldırı ön görülmemekte.Gürcistan Rusya’nın oyununa gelerek yaptığı hamle sonucunda belki evdeki bulgurdan da olabilir.Ancak Gürcistan, Rusya’nın oyunu kadar ABD ve AB’nin oyununu da henüz idrak etmiş durumda.
Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili ABD’ye ve Avrupa Birliğine güvenerek Rusya karşısında kolayca kazanımlar elde edeceğini ummuştu.Ama Rus saldırıları karşısında ABD Başkanı Bush’un kuru kınama açıklamaları ve Rusya’nın çekilmesi gerektiğini belirttiği açıklamaları Gürcistan’ı pek tatmin edecek açıklamalar değil.Açıkçası ABD, Irak ve Afganistan batağına bu kadar batmışken hele de İran ile yeni bir savaş olma ihtimalinin olduğu şu günlerde Rusya ile sıcak çatışmalara girecek kadar kör değildir.ABD’nin bu saatten sonra yapabileceği enstrumanlar bence kısıtlı.Bölgede Rus-Gürcü barışı sağlansa bile tüm şartlar Rusya’nın lehine dönmüş olacak.Bu saatten sonra G.Osetya ve Abhazya’nın Gürcistan’dan tamamiyle kopacağı açıkça görülmektedir.
“ABD’nin Çöküş Sinyali mi?”
Kafkaslarda yaşanan son olay ABD’nin önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde ülke dışındaki kontrolü kaybedeceğinin bir göstergesi olabilir.ABD ülke içinde bir yandan ekonomik problemlerle boğuşmakta.Bir yandan da Irak ve Afganistan’da hem siyasi hem de ekonomik yönden bataklığa saplanmış durumda. Hem bu durumu hem de Gürcistan’ın Batı tarafından satılmışlığını analiz edecek diğer ülkeler bundan böyle bölgesel güçleri göz ardı edip ABD yanlısı planlar yaparken 2 kere düşüneceklerdir.
“ Türkiye ne Yapmalı?”
Bu olay Ülkemiz dış politikasında ne kadar doğru adımlar atıldığının da bir göstergesi olmuştur. Türkiye artık Rusya ve ABD arasında çatışma merkezi olmaktan çıkıp yeni bir aktör olacak güce ulaşmalıdır.Bu güce ulaşmanın en önemli yönü ekonomik olarak tüm ülkelerle bağlantı yapılması olacaktır.Yani Hem Bakü–Ceyhan boru hattıyla Azerbaycan petrolü ülkemizden geçerken bir yandan Rusya ve İran ile ticari anlaşmalar yapılmalı.Avrupa Birliği hedefi imkansız bir kızıl elma olsa bile bu hedefe yönelik çalışmalar yapılırken aynı zamanda Karadeniz ticareti geliştirilmeli.Kısacası önce komşularımızla daha sonra da Dünya’nın tüm önemli aktörleriyle ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi gerekmektedir.Ticaret silahı yenebilecek tek güçtür.Düşünün İsviçre’ye,Singapur’a,Hong Hong’a silahlı bir tehdit son zamanlarda hatırlayabiliyormusunuz?
Selamlar
Fatih KAYHAN