İbrahim AÇILAN
Yazı-Yorum
BU BİZİM YÜREĞİMİZ
Kaleden Anadolu topraklarında dolaşır gibi huzurla iniyoruz ve kendi aramızda sohbet ediyoruz. Konu atalarımız elbette. Yolun kıyısında da bir ninecik dikiliyor. İlk amacı bize yol vermekti, ancak konuşmalarımızı duyunca kollarını açıp dikiliverdi önümüze. “ Siz nereden geliyorsunuz ? ” sorusunu yöneltti bize. Türkiye’den, Sakarya’dan deyince öyle bir sevindi ki anlatmak mümkün değil. “ Hoş geldiniz, hoş geldiniz” diyerek sarılıverdi kafiledeki kadınlara. Birini bırakıp birini kucaklıyordu. Az durulur gibi olunca yandaki tahta kapıyı gösterip “ Buyrun evime, yemek ikram edeyim sizlere” dedi. Kalmamızın imkanı yoktu, gidecektik. Söyleyince boynu büküldü ve “ O zaman bir çay, bir kahve ikram edeyim “ dedi. Ne yazık ki ona da zamanımız yoktu. Duyunca doluverdi gözleri. “ Hiç olmazsa bir bardak suyumu için, böyle giderseniz ben rahat edemem . “ dedi. Ağladı ağlayacaktı. Onu kırmak da en yapılamayacak işti ve guruptaki bayanlar evine girdiler.
Ninecik her birine birer bardak su ikram etmiş. Daha sonra da teşekkür ve dualarla, hepsini teker teker kucaklayarak uğurlamış gözleri yaşlı. Anlatıldığında bizim de gözlerimizin dolduğunu söylemeye gerek var mı bilmem.
Evet, bizim insanımız, bizim yüreğimiz, bizim kültürümüz bu. Tekrar soruyorum, acaba bu yürek bizden başka kimde var. Allah bu yürekleri hiç eksik etmesin ve çoğaltsın. O yürekler olmazsa bizim de olmamız mümkün değil inanın.
#