Kιzιl Laikçilerden Yeşil (!) Kalkιşma
Hiç kimse bir hadisenin gerçekte insanιn yararιna olup olmadιğιna bakmaz. Bunu siz ister toplumun ziyadesiyle politize olmasιna, isterseniz fazla düşünüp kafa yormak ve emek vermek yerine ucuz ve kolay olanι tercih ediyor olmasιna bağlayιn farketmez. Bu sebeple son bir haftadιr İstanbul- Taksim den hareketlenmiş olan bu gösteri ve protesto eylemleri de köküne kadar „ideolojiktir“. Efendim bu çok masumâne İstanbulda yeşile hasret gençler tarafιndan başlatιlmιş bir duyarlιlιk iken polisin sert müdahalesi olaylarι „Halk Ayaklanmasι“ (!) na dönüştürdü laflarι tamamen laf salatasιndan ibarettir. Hadiseye halk ayaklanmasι yahut Kürtleri ayaklandιramadιk hadi bir „Türk Ayaklanmasι“ deneyelim tarzι yaklaşιmlar safdillik değilse ahmaklιktιr. Ortada kökü dιşarιda olan oldukça vahim bir „kalkιşma“ denemesi vardιr, bu doğru. Ancak bu kalkιşmanιn „demokratik“ taleplerle ilgisi yoktur. Oraya toplanan kalabalιklarιn hemen hemen tamamιna yakιnι „ideolojik“ bir kalkιşma denemesi ile olayι tahrik etmek ve kιşkιrtιp buradan „rant“ elde etmek niyetiyle hareket ettiği çok açιk. Şimdi bu konu ile gerekeçelerimizi sιralamaya çalιşalιm:
-Daha çok yakιn bir zamanda bir üniversite için binlerce ağaç kesildi İstanbulda ama kimsenin gιkι bile çιkmadι.
-Taksim denen yerin laikçi-kemalist ve rantiyeci yani tuzu kuru elitist beyaz Türk ve beyaz Kürtler için özel ve de çok simgesel bir anlamι vardιr. Unutmayιn daha 15 yιl kadar önce Taksime cami yapmanιn „arzusu“ bile darbe gerekçeleri arasιnda yer almιştι.
-Eyleme katιlan insanlarιn Taksim, Kadιköy (Bağdat Caddesi), Beşiktaş gibi bilinen semtlerden getirilmiş olmasι.
-Kamuoyu tarafιndan çok iyi bilinmekte olan bazι yerli-yabancι ortaklιğι kolejler, özel okullar ve ideolojik üniversitelerin hadiseleri yönetimsel olarak desteklemeleri.
- Daha hadiseleri en başιnda yabancι medya kuruluşlarιna olaylarιn binbirtürlü „yalan ve asparagas“ haberlerle servis edilmiş olmasι.
Yukarιda kιsaca özetlemeye çalιştιğιmιz maddeleri uzatmak mümkün. Ancak hadiselerin tarafιnda yer alanlarιn bile bunun bir ayaklanma olduğu gerçeğini gizlememesi bu gerekçeleri uzatmayι gereksiz kιlιyor.
Onlar buna bir halk ayaklanmasι adιnι veriyorlar vermesine de acaba gerçekte olup biten nedir?
Bir kere şunu bilelim ki; halkιn yukarιdaki bir kaç semt yahut bir kaç sahil şeridi kentimizden ibaret olmadιğιnι sandιklar kaç kere gösterdi, çok yakιnda gene gösterecek. O halde bu bir halk ayaklanmasι değil olsa olsa bir „ayaklanma denemesi“dir, hepsi o kadar. Birikmiş bir öfkenin varlιğιna katιlmamak mümkün değil. Yaklaşιk 90 yιldιr bu ülke insanιnιn kanιnι emmekte olan pireler artιk üreyecek bataklιk bulamadιklarι gibi sokup kanιnι emecekleri vatandaş bulmakta da zorlanιyorlar. Zira son 11 yιlda bu hükümet şöyle yada böyle bu kan emicilerin üremekte olduklarι bataklιklarι kurutma konusunda bir hayli mesafe almιş durumda. Üstelik geliştirilmekte olan politikalar sonucunda bu fildişi kulelerden burnunu kιvιrarak halkιmιza bakmayι marifet sanan bu „ekabir“ taifesi „besleme“ dönemlerininin hasretini çekmeye başlamιşlardιr. Eskisi gibi bir gece de halkιn paralarιnι „çar-çur“ edemiyorlar, bir gece de devletin sιrtιndan „zengin“ olamιyorlar, diledikleri bankalarιn içini boşaltamιyorlar v.s, v.s.
Üstüne üstlük para kazanmak için ciddi bir rekabete girmeleri gerekiyor. Halbuki bu iri boyunlu holdinglerin böyle bir geleneği yok. Devlet baba ne güne duruyor, bas ihaleyi, kaldιr kadehi ardιsιra gelsin paracιklar…
Meselenin özünde ağaç mağaç yok kardeşim. Keşke olsaydι. Olayι ilk duyduğumda çevre konusunda eksik duyarlιlιk gösterdikleri için müslüman entellektüelleri bile eleştiren birisi olarak sevinmiştim, ama nerde? Meselenin özü tamamen „rant“ yani kayιkçι kavgasι meselesidir. Öyle olmasaydι „Musatafa Kemalin Askerleriyiz“ sloganι yerine Hz. Muhammedin (s.a.v) öğretilerine (Kιyametin kopacağιnι bilseniz bile elinizdeki fidanι dikin) uygun sloganlarι duymalι değil miydik?
Tiwitter= Cιvιtιr, Medya Abartιr.
Sosyal medya denen bu boşboğaz platform hakikaten cιvιk hale gelmiştir. Ancak sosyal sorumluluk beklenen medya bile mesele Başbakana karşι ise herşey mübahtιr ilkesinden hareketle çok rezil ve pespaye bir habercilikle olayι kιşkιrtmak için elinden geleni ardιna koymayarak bir kere daha „cibiliyyetini“ ortaya koymaktan çekinmemiştir.
Sonuç olarak olaylarιn hem zamanlamasι ve hem de çιkarιlma bahanesine baktιğιmιzda bu olayιn bizim yerli kιzιl mao ve lenin eskilerinin bir yeşillik uğruna ortaya koyduklarι bir eylem olduğuna inanmak akla zarar bir düşüncedir. Bizim, kendisini „sanatçι“ diye pazarlayan marksist eskilerimizin bu olayda ancak bir „piyon“ kadar değeri olduğu çok açιk gözüküyor. Zira bu olay onlarιn havsalalarιnιn bile alamayacağι kadar derinlikli, iyi planlanmιş çok ciddi ve profesyonelce koordine edilmiş bir „kalkιşma hareketi“dir. Laikçiler işbaşιnda bulunan hukümetin sinirlerini test etmek amaçlι bir girişimde bulunmuş ve bununla kolay bir şekilde sonuç alacaklarιna bir şekilde inandιrιlmιşlardιr. Onun içindir ki Bay Kemal Kadιköy mitingini apar-topar iptal ederek Taksime koşmuş ama İmralιnιn posta güvercini „T.C Sιrrι Süreyya“ tarafιndan „Sana bunu yedirmezler gözüm“ restiyle karşιlaşmιştιr. Kemal bey`e birilerinin „henüz şartlar olgunlaşmadι mirim“ diye bir hatιrlatma yapmasιnda fayda var. Hele bazι kerameti kendinden menkul ekran dilberlerinin ağιzlarιnι yayarak, bu bir halk ayaklanmasιdιr deyişleri yok mu? İyi de bu halk ise %50 ne oluyor. Ha pardon onlar da kim oluyor, onlar „göbeğini kaşιyanlar“, „bidon kafalι“ ve her türlü hakareti hakeden „serfler“, onlar halk değil ki, evet evet adamιn kafasι bu. Kendisi beyaz Türk ya diğerleri ona hizmet etmek için yaratιlmιş bazι varlιklar. Kafa tam bir „siyonist“ düşünce kafasι. Laikçi kalkιşma denemesi başarιsιz olmuştur. Bundan öncede denenmişti, bence yine denenecek ama yine başarιsιz olacak. Milletin kahir ekseriyeti artιk bu ülkenin zenginliklerini en az sizin kadar kendilerinin de hakettiklerini düşünüyor beyler. Artιk bunu anlayιn ve kendinize gelin. Hani şu „maymun gözünü açtι“ hikayesini bir hatιrlayιn. Ve bundan sonraki girişimlerinizi yakιp yιkarak, sövüp sayarak, asarak, keserek, suikastler düzenleyerek değil ancak ve ancak bu halkιn değerleriyle barιşmayι deneyerek başlatmayι deneyiniz. Aksi takdirde „sittin kere sittin sene“ iktidar göremezsiniz. Artιk ne o ordu sizin arzuladιğιnιz darbecilere çanak tutan ordu dur ve ne de halk „doğrusunu böyyüklerimiz bilir efem“ diyen halktιr. Herkes aklιnι başιna alsιn.
Baki Selam ve Saygιlarιmla.
Ömer Erdem
Mainz/Almanya
#