Cumhuriyet: Mecburi Mesruriyet
Ancak pratikte dünya ölçeğinde hemen herkesin itibar ettiği bu isim her zaman ismindeki işlevi icra edememiştir. Sözümona bizim coğrafyamιzda bile en az 40 yιl devam eden tek adam diktatörlüklerinin bile hepsinin adι Cumhuriyet. Kapι komşumuzdaki batι eğitimli içi hümanizmle dolu (eşleri hanιmefendi gayet çağdaş ve modern giyimli) yakιşιklι ama eli kan dolu Esedìn ülkesi bile Cumhuriyet. Daha böyle örnekler dolu, üstelik sadece etrafιmιzda değil dünyamιzιn bir çok yerinde adι Cumhuriyet olan zebil gibi diktatörlükler var. Bu yüzden sanki Cumhuriyet tabiri bir yönetim biçimini tam olarak tarif etmiyor gibi geliyor bana.
Batιlιlar bunu kιsa zamanda anlamιş olacaklar ki biri „demos“ diğeri „kratos“ olan iki kelimeyi yan yana getirerek „halk idaresi“ adιnda „Demokrasi“ denen yeni bir kavram icat etmek zorunda kalmιşlardι. Bugün hemen herkesin örneklendirmekte olduğu misalden hareketle İngiltere bir krallιk olmasιna rağmen en demokratik ülkelerden sayιlmakta ama mebzul miktardaki Cumhuriyet ülkeleri pekala diktatörlükle yönetilebilmektedir. Demek oluyor ki uygulama olarak Cumhuriyet isimlendirmesi yeterince ismiyle müsemma olamιyor. Yani Cumhuriyet denen idare şekline kara-pazar methiyeler düzmek, hele hele onu kutsamaya çalιşmak çok akιllιca bir eylem değil. Bu manada Cumhuriyet dediğimiz kavram kerameti kendinden menkul olmayan bir anlamda „nötr“ bir işlev görmektedir. Onun için Cumhuriyeti biz kurduk, biz Cumhuriyeti kuran partiyiz şeklinde etrafa afra-tafra atanlara ve ama diyen birine hemen salya-sümük saldιrιp Atatürk sopasι gösterenlere fazla aldιrιş etmeyin . Cumhuriyet denen yönetim biçimi öyle sanιldιğι gibi yahutta bize yamanmaya çalιşιldιğι gibi „faziletli“ bir rejim falan değildir. Tamamen halkιn özgür iradesine dayanan ve halkιn yöneticilerini özgürce seçip iş başιna getirebildiği „demokrasi“ denen sisteme faziletli dense bazι rezervlerimizi muhafaza ederek onaylayabilirdik. Fakat adιna Cumhuriyet denen rejimin hiç bir fazileti yoktur. Bunu söyledik diye hemen Cumhuriyet düşmanι ve hatta Atatürk düşmanι olarak bile yaftalanabiliriz. Olsun bu ülkede fikir sahibi olmadan kanâat sahibi olan nice kalem erbabι var, varsιn öyle söylensin, ne gam. Esas itibariyle Türkiyemizde yaşamakta olan insanlarιmιzιn hiç birinin Cumhuriyetle ilgili bir sorunlarι olduğunu düşünmüyorum. Bunu söylerken Cumhuriyeti kurduğunu savunan „kadrolar“ ve bu kadrolarιn balιna konan „sinekleri“ hariç tutuyorum. Ama şu kadarιndan kesin eminim ki bu ülkede hiç kimse tekrar monarşik bir idareye talip olmaz. Böyle bir şeyin vaki olmasι ya „şarlatanlιk“ yahutta „patolojik arιza“ya ancak işaret eder. İyi ama bu ülkede Cumhuriyetin elden gittiğini savunan bir yιğιn entel-dantel takιmιnιn yanιsιra bir hayli miktarda ideolojisinin zebunu olmuş genç insanlar var. Bu durumu nasιl izah etmek gerekir. Bu durum benim kanaatime göre zaten izah edilmiştir. Cumhuriyet denen idare sistemi bir kere bizim ülkemizde hayata geçirilirken kesin bir oldu-bittiye getirilmiştir. Bugünden bakιldιğιnda bunun için oh! İyi ki öyle de olmuş demek mümkündür ama bizim ülkemizde ilan edilen Cumhuriyet sadece isimden ibaret kalmιştιr. Hatta sadece „monark“ değişmiştir desek bile haksιz sayιlmayιz. Zira süreç bütünüyle aydιnlanmamιş bile olsa bize anlatιlmιş olan yakιn tarih masallarιna artιk kimse inanmamaktadιr. Gerçi ben hiç bir zaman inanmamιştιm ama neyse, onu geçelim. Cumhuriyet idaresine talip olan kadrolar batιlι devletler ile işbirliği yaparak Osmanlι devletini ortadan kaldιrιp yerine kendilerini “ebedi şef” yapacak yeni bir Cumhuriyet kurmuşlardι. Osmanlι bakiyesi bürokrasinin batιya perestiş edecek miktarda batιcι olduğunu bilmeyenimiz yok. Ama yok yedi düvele karşι şu kadar büyük zaferler kazandιk, yok bunca kahramanlιklar yaptιk falan, ballandιra ballandιra anlatmak insanιmιzιn beynini yιkayarak yepyeni kahramanlar üretmek de neyin nesi oluyor. İstiklâl muharebesini küçümsemek aklιmdan dahi geçmez ama habbeyi kubbe yapmanιn ve yalanlara müracaat etmenin de alemi yok. Savaştιğιmιz topu topu bugün okul talebimiz kadar nüfusu olan batιnιn şιmarιk veledi Yunanistandιr.
Hem sonra bu ülkede okulda bize İngilizce dersinde bile Mustafa Kemalin “ Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir İleri!” vecizesi öğretilmişken düşmanι neden Ege denizine döktüğümüzü, yahutta İstanbulumuzu işgal eden ve padişahι adeta tutsak eden İngilizleri hangi savaşla şehirden kovduğumuzu kimsecikler anlatmιyor. Ben bunlarι lise ve üniversite de bütün inkιlâp tarihi hocalarιma sordum ama cevap alamadιm. Bilen biri varsa öğrenmeye açιk olduğumu ifade etmek isterim., Cumhuriyet kuruldu kurulmasιna da sonuçta ne oldu. Ne olacak yine azizliğini gösterip bir başka “tek adam” idaresine evrildik. Yani Osmanlι hanedanιndan idare alιndι ki alιnmasι gerekirdi başka birine verildi. Ve memlekette kan gövdeyi götürdü. İstiklâl muharebelerinde yaklaşιk 8.500 civarιnda yiğidimiz can verdi bu topraklar için. Mekânlarι cennet olsun. Ama Cumhuriyet idaresi onbinlerce insanιn canιna kastetti. Nice insanlar şu veya bu sebeple darağaçlarιnda yahutta üzerlerine bombalar atιlarak yok edildi. Cumhuriyetin balιna konan sinekler bile bu Cumhuriyeti kanla kurduklarιnι büyük bir coşku ile söyledikleri marşlarda dile getiriyorlar. Sadece bu sebeple bile olsa Cumhuriyet rejimine sahip çιkmak gerektiğini düşünenlerdenim. O kadar gerilere bile gitmeye gerek yok daha dün denecek bir geçmişte biz bu ülkenin başbakanι ve bakanlarιnι Cumhuriyetin faziletleri uğruna asmadιk mι?
Bu sene mübârek Kurban Bayramι ile Cumhuriyet Bayramι çakιştι ya (doğrusu tatil çakιştι) hemen birileri harekete geçti. 2007 yιlιnda darbeye ortam hazιrlamak kastιyla yapιldιğι ha ki kesinleşmiş olan “Cumhuriyet Mitingleri”ni şimdi hatιrlamakta yarar var. Tek fark kendini ülkenin yegâne sahibi aymazlιğιndan bir türlü kurtulamayan CHP`nin de bu defa fazilet rejimini koruma kollama adιna sokaklara döküleceğini beyan etmesidir. Peki kimdir bunlar ve Cumhuriyeti kimden koruyacaklar? İkinci kιsιmdan başlayacak olursak vereceğimiz cevap belli: Tabii ki halktan koruyacaklar. Korumak için yola revan olanlar ise iki kιsma ayrιlιyor: Birincisi Cumhuriyet arιsιnιn balιna konanlar, yani kara sinekler. Bunlar esasen çok da zararlι değillerdir. Sadece mevcut “bal” dan tüketmek için konarlar ve biraz da “pislik” dökerler hepsi bu kadar. Ancak ikinciler ise sadece bala konmakla yetinmezler. Zira onlar “eşsek arιlarι”dιr ve baldan nasiplenmek onlara asla yetmez. Balι değil komple “kovanι” hedef alιrlar ve mümkün olursa kovanι yağmalamakla kalmazlar aynι zamanda tahrip de ederler.
Bu günlerde eşşek arιlarι ve kara sinekler arasιnda kurulmuş bulunan adι konmamιş ittifaka karşι ülkesini seven herkesin agâh olmasι gerekmektedir. Memleketin ürettiği bütün ballarιn bir avuç çapulcu tarafιndan yağmalanmasιna izin verilemez, verilmemelidir. Tek tesellimiz iş başιnda bulunan yönetimin bu boş “vιzιltιlara” pabuç bιrakmayacak cesaret ve dirayete sahip bulunmasιdιr.
Anadolumuzun sağduyulu insanιnιn Cumhuriyetle hiç bir derdi yoktur. Bu ittifakçιlarιn da ne Cumhuriyet ve ne de Atatürk diye bir dertleri vardιr. Bütün meseleleri kovanι yağmalamaktan ibarettir. Üstelik insanιmιz engin irfanι ile ne dinin değerlerinden ve ne de milliyet yada geleneğinin getirdiği değerlerinden vazgeçmemiş( ki böyle bir gereklilik yoktur) ve buna adeta bir ince ayar vererek içselleştirmiştir. Hiç kimse meselâ Cumhuriyet Bayramιnιz mübârek olsun demez. Ama Kurban Bayramιnιz kutlu olsun da demez. (Kurbanι hayvan katliamι olarak gören yahut kavurma bayramι diyen yerli-yersizler hariç)
İnsanιmιz formülü bulmuştur:
Kurban Bayramιnιz Mübârek Olsun.
Cumhuriyet Bayramιnιz Kutlu Olsun.
Anlayan anlamιştιr.
Baki Selam Ve Saygιlarιmla
Ömer Erdem
Mainz/Almanya