Tahayyül Yada Umut
Yazıma başlamadan önce,bana bu köşeyi tahsis ettikleri için Geyve Haber ekibine şükranlarımı sunuyorum.
Umuyorum ki genel ve gündemle alakalı yazılarımı haftada bir yayınlamayı düşünüyorum.İnşallah ileride yazılarımı günlük olarak burada yazarım.
Yazımı kurgulamadan önce ilk defa yazacağım bu köşemde,konu olarak neyi seçeyim yada hangi konuyu gündeme getireyim diye düşünürken,zihnimi o kadar zorlamama rağmen güncel olarak toplumumuzun şu anda ilk sırasında bulunan ekonomik sıkıntının öne çıktığını ve bu konuda yazmam gerektiğini düşündüm.İnşallah önümüzdeki günlerde farklı konularada temas ederiz.
Tabiki ekononomik konulara girildiğinde yazımızın öznesine siyaseti yada siyasi iradenin ekonominin yönlendirilmesindeki etkisini gözardı ederek yazının özünün oluşturulamayacağını düşündüm.Neydi bu ekonominin siyaseten yönlendirilmesi.?
Biliyoruzki,acizane yaşım itibarıyle görmüş olduğum siyasi iktidarların hemen hepsinde,ekonomimizin düze çıkması için hep kemer sıkmamız gerektiği halk olarak bizlere angaje edildi.Toplum olarak ekonomik sıkıntıların en şedidlerini 70 li yılların sonunda Merhum Ecevit ve Demirel hükümetlerinde yoklukları yaşayarak,karaborsa piyasalarını ve stok vurguncularını görerek yaşadık.Ardından 80 ihtilali ve kemer sıkma politikaları.90 lı yılların ve 2000 li yılların başındaki para piyasalarının devalüe edilmesiyle devamlı ekonomik olarak karabasanlar yaşadık.Bunlara birde ekonomiyle hiç alakası olmayan konulardaki siyasi çekişmelerde eklenince basiret ve feraset gücü yüksek ve sabırlı olan Türk Milleti sonuçta can havliyle AKP iktidarına kaderini teslim etti.
Etti de iyimi etti?
AKP nin yaklaşık 5 yıl süren ilk iktidarında,ekonomik olarak darmadağın olmuş piyasaları makro düzeyde onarıcı temellerini ssağlamlaştırıcı hamlelerini gördük.Makro düzeydeki tedbirler tepede ekonomik göstergeleri düzeltsede tabanda ekonomik olarak herhangi bir rahatlamaya yol açmadı.Zaten bu rahatlamayı sağlamasıda beklenemezdi.
Bu nedenle halkımız ikinci defa hemde büyük bir teveccühle (%47 oy oranıyla) iktidarı teslim etti.Türk Milletinin sabır melekesinin ne kadar kuvvetli olduğunu alemi cihan bilir.Bilirde; bu sabrı hükümetlerinde, geçmişteki hükümetlerin durumlarına bakarak iyi iyi tahlil edip icraatlarını ona göre yapmaları gerekir kanaatindeyim.
Çünkü halkın yetki verdiği bu 2 nci dönem,beklentiler itibarıyla mikro ekonomik yapının düzeltilmesi,refahın toplumun en fakir kesimince hissedilmesi,kısacası ekonomik gelir ve refah artışının yansıması olarak piyasalarda hareketliliğin sağlanması gerekir.
Bu dönem tahayyül yada umutların beklenti olarak zirve yaptığı dönemdir.Çok ama çok kırılgan bir dönemdir.Hükümetin önünde uzunca sayılacak bir zaman dilimi var.Eğer bu zaman dilimindede yukarıda belirttiğim gibi ekonomik refah dengeler itibarıyle tabanda hissettirilmez ise değil ihracatımız 100 milyar dolar 1 trilyon dolarda olsa tabanda rahatlama sağlamaz iseniz,gelir dağılımında adaleti sağlayamaz iseniz bir 3 ncü dönemi ancak tahayyül(hayal) edersiniz.
Umarım bu iktidar döneminin sonuna varmadan 2008 yılından itibaren gelir dağılımında adaleti sağlayıcı önlemler alınır.Yoksa çok geç kalınır....
YANILIYORMUYUM....
#