Yaşadığımız dünyayı yeşilin her tonunda görmek istiyor isek
Yani çöller her 5 ila 10 yılda aldığı bu bereketli yağmurlarla üzerinde bulunup da daha önce kum içine gömülmüş bulunan, üzerindeki bitki örtüsü tohumlarıyla her 5 veya 10 yılda bir tamamen yeşillenir.
Bu yeşilliğin içinde bulunan bitkilerin çiçekleriyle flora öyle bir hal alır ki adeta renk cümbüşüne döner.
Bu bitkiler büyür gelişir ve çiçek açarlar sonra da tohumlarını yetiştirip dökerler.
Yere dökülen bu tohumlar, rüzgârların etkisiyle kum içine gömülür bir kısmı da üzerinde yaşayan karınca ve kanatlı mahlûkata gıda olurlar.
Rüzgârın etkisiyle kum içine gömülen bu tohumlar, 5 veya 10 yıllık bir uykuya dalarlar.
Daha sonra 5 veya 10 yıl sonra yağmurların yağmasıyla tekrar yeşerirler. Bu hal böylece sürüp gider.
Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık periyodik aralıklarda artar.
Bu sene (2010) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacaktır.(İnşaallah) Yani toprağın bereketinin yüksek olacağı yıllardan bir yıl.
Bu sebeple yediğimiz yenidünya(malta eriği), kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik, elma,üzüm vs. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayıp, hele hele çöp poşetlerine kesinlikle hapsetmeyip ne yapalım biliyor musunuz?
Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömünüz. Yapabiliyorsanız üzerine de bir bardak su dökünüz.
Gömme imkânımız yoksa topladığımız çekirdekleri, velev ki bir tanede olsa yanınıza alınız.
Biriktirip (ya da arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır.
Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve beslemeğe başlar.
İşte bizlerde böylece doğaya yeşillenmesi için katkıda bulunmuş oluruz.
Hemen Peygamber Efendimiz(s.a.v.)in Hadis-i Şerif’te buyurduğu gibi: “Kıyamet kopuyor olsa, elinizde fidan varsa dikiniz.”Sözüne mazhar oluruz.
Bizlerde aynen fidan dikmiş gibi oluruz. Zira: “İnnemel amalü binniyat” =(Ameller niyetlere göredir) sözüne mazhariyet kazanırız.
Buradaki niyetimiz ağaç dikmektir. Bundan dolayı da günaha girmeyiz.
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir! Bunu yapmayınız ve yaptırmayınız.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yâda dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmıştır.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servetin heba olması demektir.
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını(heyelanı) önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, doğaya savuralım, fırlatalım. Amma ziyan etmeyelim.
Poşete koymadığınız ziyan etmediğiniz her çekirdek için çekirdekler ve doğa adına şimdiden teşekkürler, hep Sağlıklı ve Esen kalmanız dilek ve temennisiyle…
Bir dahaki yazımda buluşuncaya dek, kalın sağlıcakla.
Akıllıdan daha üstün akıllı, başkalarına akıl danışandır.
hamdullahergin@gmail.com
mh_ergin@hotmail.com