Mustafa Hamdullah ERGİN Hasbihal

Adres defteri...

Şahsımıza ait olan eskimiş adres defterini temize çekmek yenilemek isteriz.Yeni bir defter alırız eve veya işyerimize geliriz.

Masamızın başına geçer eski defterimizden yeni defterimize geçmeğe başlarız isim ve adresleri…

İnsan adres defterini temize çekerken bazı isimleri eski defterinde bırakır. Onlar artık bir daha asla aranmayacaktır. Garip bir hüznü barındıran bu silik isimlere bakılır da bakılır.

Kimi okuldan sınıf arkadaşımızdır, kimi çok çabuk unutuverdiğimiz bir sevgili, kimi bir kafede aylarca her şeyi ama her şeyi paylaştığımız birisi; ya da istifa ettiğiniz bir yerden bir iş arkadaşımız! Soyadları sorulmamış bir sürü hatırlanmayan isim de vardır aralarında! Defterde ve şüphesiz üstünde isim olmayan telefon numaraları; korkunç bir operasyonla onlarca hayat, onlarca güzellik bir çırpıda ortadan kaldırılır.

İnsan adres defterini temize çekerken bazı isimler üzerinde durur. Onca zaman sonra bir kez arasanız, sesini duysanız..

Ona edebilecek bir çift sözünüz yoktur! Birlikte gittiğiniz filmler, gezdiğiniz yerler, evler, ibadethaneler... Birbirinizi yıllar sonra özlemenizi sağlayacak sevgiyi aşılamamıştır size. Yalnızca bir isimdir şimdi o. Herhangi bir isim. Hatta göz göze geldiğinizde içinizi nedensiz daraltan bir isim. Temize çekerken atlarsınız hemen. Derhal çevirirsiniz sayfayı telaşla, alelacele. Rahatlarsınız. Ohh! İsim, geçmişte kalmıştır.

İnsan adres defterini temize çekerken hayatını da sorgular! Hangisi ihanet etmiştir; hangisi yalvarmıştır bırakmamanız için; hangisinin bir süre sonra arkanızdan konuştuğunu duymuşsunuzdur; hangisi sizi en güzel bir şekilde ALLAH için sevmiştir; hangisi rüyalarınıza girmiştir; hangisinin ayak parmakları ilginizi çekmiştir; hangisinin burnundaki kıllar sizi aşırı rahatsız etmiştir; hangisine hediye alırken zorlanmışsınızdır; hangisiyle en hararetli tartışmalara girip kavga etmişsinizdir; hangisinin eşine siz de büyük bir sevgi duyup bunu acıyla gizlemişsinizdir; hangisi için sabahlara kadar uykusuz kalıp ağlamışsınızdır?!.

İnsan adres defterini temize çekerken hayatını da sorgular. Doğrular, yanlışlar, hatalar, tutkular! Birlikte ders okuduğunuz o insanlar, solmuşlardır.

İnsan adres defterini temize çekerken yalnızlığını da kanıtlar! Bütün bu insanlar şimdi nerede, ne yapmaktadırlar?! Saat elbette gece yarısını çoktan geçmiştir! Paradoks, labirent, koni, anafor tüm bilimsel ifadeler ve mentualite tersine dönmüştür. Ters dönmüşsünüzdür. Bu tek başınalık ve bu isim katliamı aslında size ters gelir...

Çalan telefona bakarsınız. Acaba? Acaba adres defterini temize çeken bir arkadaşınızın her şeyi son anda kurtarma çabası mıdır?! Bir iki kırık sözcük, yarım yamalak bir buluşma teklifi, belki...

Bilemezsiniz. Lütfen. Ama lütfen. Adres defterlerinizi kaybetmeyiniz!

Belki bir gün gelir o sevmediğiniz nefret ettiğiniz kişi size bir iyilikte bulunur da sonra utanırsınız. Neden onu yeni defterime kaydetmedim diye! Zira üstadın dediği gibi: “Şu gök kubbede baki kalan bir hoş sada’dır.”

Ve ALLAH resulünün o güzel sözleri; “Sevdiklerinizi son derece sevmeyiniz. Sevmediklerinizi de son derece sevmemezlik etmeyiniz.” Geliveriyor insanın hatırına… Bir dahaki yazımda buluşuncaya dek, kalın sağlıcakla…
**********************************
hamdullahergin@gmail.com
mh_ergin@hotmail.com