CUMA HUTBESİ-RAMAZAN VE ORUÇ
İslam'ın şartlarından biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç, Hz. Adem (a.s.)'dan beri bütün Peygamberlere ve ümmetlerine farz olan kadim bir ibadettir. Hz. Nuh (a.s.) bayram günlerinin haricinde bütün sene boyunca, Hz. Davut (a.s.) ise gün aşırı olarak oruç tutarlardı.
Orucun farz oluşu ayet ve hadislerle sabittir. Allah (c. c.) Kur'an-ı Kerim'de mealen şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler, günahlardan korunmanız için sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde oruç, farz kılındı."
Muhterem Mü'minler!
Oruç tutmaktan maksat dini bir vazifeyi ifa ederek Allah'ın emrini yerine getirmektir. Bununla beraber orucun sıhhî, ahlakî ve içtimaî bir takım faziletleri ve hikmetleri vardır.
Bunları şöyle hülasa edebiliriz:
Oruç sıhhat kazandırır. Zira mütemadiyen çalışarak yorulan mide ve diğer hazım organları faaliyetlerini azaltarak dinlenirler. Nitekim Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
"Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız" İbni Mace'nin rivayet ettiği bir başka hadiste Allah Resulü:
"Her şeyin bir zekatı vardır, vücudun zekatı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır." buyurmuştur.
Oruç, zenginlerin şefkat ve merhamet duyguları ile fakirlere bağlar. Oruç tutmakla, zenginler fakirlerin halini anlarlar, kibir ve gururdan vazgeçerek onlara yardım ederler.
Muhterem Müslümanlar!
Oruç tutmaktan maksat, nefsin terbiye ve ıslahı ile Allah'dan korkup, günahlardan ve fenalıklardan çekinmektir. Nefsimizi yemekten, içmekten ve diğer arzulardan men ettiğimiz gibi, orucumuzun makbul olması için şu hususlara riayet etmemiz gerekmektedir.
1. Gözümüzü Allah'ın men ettiği şeylerden, dilimizi yalan, gıybet, koğuculuk gibi kötülüklerden korumalıyız. Yüce Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: "Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı, dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur."
2. Oruçlu iken her türlü münakaşadan ve kavgadan kendimizi korumalıyız. Nitekim Peygamber (s.a.v.); "Sizden biriniz oruçlu olduğu zaman çirkin ve kinci söz söylemesin. Cahiller gibi hareket etmesin. Her kim kendisine sataşır, çirkin söz söyler, dövüşmek isterse, ona ben oruçluyum desin" buyurmaktadır.
Hutbemizi bir Hadis-i Kudsi ile bitirelim.
"Adem oğlunun işlediği her hayır ve sevabın ecri on mislinden yedîyüz(700) misline kadar artırılır. Fakat oruç böyle değildir. Oruç, sırf benim rızam için yapılan ibadettir. Onun mükafatını ancak ben veririm. Çünkü kulum yemesini, içmesini ve bütün arzularını rızam için terk etmiştir."
O halde orucumuzu en güzel şekilde tutalım, böylece Ramazan'ı Şerif'in feyzinden ve bereketinden müstefid(istifade) olalım.
Mustafa Hamdullah ERGİN
GEYVE HABER
Kaynakça:
1- Kur'an-ı Kerim; Bakara: 183
2- Tergip Terhip C. 11, s.232. Tergip Terhip C. 11, s.208
3- Tac C. 6, s.253
4- Tecrid-i Sarih C.6, s.253. Tecrid-i Sarih C.6. s. 300
#