AK Parti, Sakarya’da MHP’ye yüzde 37 CHP’ye ise yüzde 41 fark attı!
Önceki gün yapılan genel seçimlerde “on üç yıldır iktidarda” olan AK Parti yine Türkiye'nin ve Sakarya’nın “birinci partisi” oldu.
Ülke genelinde “yüzde 41” oy alan AK Parti Sakarya’da da “yüzde 57’ye” yakın oy aldı.
Ülke genelinde kendisinden sonra gelen ilk partiye “yüzde 16”, Sakarya’da ise “yüzde 37” fark attı.
Yani Sakarya’da MHP, CHP, HDP, Saadet-BBP ittifakı ve Paralel Yapı’yı toplasan bir AK Parti yapmıyor.
Bu sonuçlara göre AK Parti seçimlerden zaferle çıkmadı ama kaybetmedi de.
Hatta seçimlerde CHP, MHP, HDP, Saadet-BBP ittifakı gibi legal siyasi partilerle Paralel Yapı, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri ile birlikte Doğan Medyası ve Dış güçlerin “aleni ittifakına” rağmen seçimleri “farklı kazandı.”
Avrupa’nın lideri olarak görülen Angela Merkel’in Hıristiyan Demokrat Partisi (CDU) Almanya’da yüzde 33 ile yine İtalya’da DP yüzde 29.5’le, Hollanda’da VVD yüzde 26.6 ve Norveç İşçi Parti’si ise yüzde 30.8 ile iktidar olurken AK Parti’nin yüzde 41’i neden başarı kabul edilmesin ki?
Yüzde 13 oy alan HDP lideri Selahaddin Demirtaş “zafer” ilan ederken, muhalefette yüzde 1.5 oy kaybeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu birinci parti olmuşçasına “nutuklar atabiliyor”. Sakarya’da ise CHP bir önceki seçime göre oyunu korurken MHP ise birkaç puan arttırabildi.
Ortaya çıkan tabloya göre 13 yıldır olduğu gibi muhalefetin “hiçbir zaman” AK Parti’yi geçemeyeceğine bir kez daha tanıklık ettik.
Sadece “bir kaç puan oyu düştü” diye seviniyorlar.
Siyasetteki “tek lüksleri” bu.
CHP’liler, MHP’liler ve AK Parti karşıtı söz de aydın ve gazeteciler AK Parti’nin tek başına iktidarla çıktığı seçimler sonrası kendilerine oy vermeyen halka “bidon kafalılar” ve “göbeğini kaşıyan adam” şeklinde hakaretler yağdırırken AK Partililer seçim sonuçlarını “vakurla” karşılayıp “milletin kararına” saygı duyuyorlar.
Kısaca AK Partililer için çok fazla üzülecek, hüzünlenecek ve umutsuzluğa kapılacak bir durum yok.
AK Partililerin hüznünün ise seçimden tek başına iktidar olarak çıkamamaktan öte “Türkiye” için, “ülkenin” ve “ümmetin” geleceği için olduğunu düşünüyorum
AK Parti büyük bir zafer kazanmadı ama kaybetmedi de.
Bütün iç ve dış “kirli ittifaklara” ve “baskılara” rağmen açık ara seçimlerden birinci çıkan AK Parti, Türkiye ve Sakarya’nın “ana akım” ve “en güçlü partisi” olma özelliğini hâlâ koruyor.
AK Partililer tek başına iktidar olacak çoğunluğu milletin vermemesini ise bir “şefkat tokadı” olarak algılamaları gerekir.
Yani AK Partililer kendilerini “sorgulamaları” ve “nerede hata yaptıklarını” tesit etmeye çalışmalıdırlar.
Kendilerini “yenilemek” durumundalar.
Başbakan Davutoğlu’nun balkon konuşmasında belirttiği gibi “yeni baştan bismillah” diyerek işe koyulmaları gerekir.
AK Parti'de bu “siyasi akıl”, “yetenek” ve “tecrübe” fazlasıyla var.
Millet sandıkta AK Parti’yi yumuşak bir şekilde uyardı.
Sandıktan koalisyondan daha çok bir “erken seçim” çıktığını söyleyebiliriz.
Yani millet AK Parti’ye yüzde 41 vererek hatalarından arın ve “Ekim’de yeniden karşıma gel” dedi.
Sandıktan çıkan net sonuç bu.
Gerisi rüya, hayal, temenni ve yalan/dolan…
#