Renkli Ay
Hep beraber koşuyoruz.
Renklerimizi uçurtuyoruz.
Ve gün doğmadan kapılarınıza renkli ayakkabılar bırakıyoruz.
Haydi giyin.
Sizinle de koşmak istiyoruz.
Renkli Ay
Eleğimsağmanın ucunda bir kese altınım.
Başında adam, sonunda kadınım.
Özgürlükten söz edilen bir kozada tırtılım.
Renklerimi açabilmem için karanlığa tutsak kalmam şart.
Bir bakmışım, dışarıdayım.
Ömrü kısa renklerim var.
Dışarısı karanlık.
İzliyorum…
Sarı lüle saçları,ürkek yeşil gözleri
Ve dizinden bir karış aşağı eteği.
Terlikleri savruluyor,
Bedeni sallanıyor,
Düzgün yürüyemiyor.
Renkleri var ama her adım siyah oluyor.
Yerde yuvarlanan masum çakıl taşı ayağına dolanıyor
Ve önündeki büyük beyaz otobüse yapışıyor.
Tüm bedeni, hisleri geçmişi ve o anı.
Önce lanet, sonra şükür ediyorum.
Uzandığım zamanlardaki boşa diktiğim
Bej rengi koltuk başlarındaki ayaklarımı
Ödünç vermek istiyorum.
Yeşil otobüsün son arka beşlisinde
Aşağı salladığım ayaklarımı da.
Cız etti içim.
Bir otobüs penceresi bu denli kısa bir dramaya dönüşebilirdi.
Birden:”Ahmak”dedim.
Birazdan yine markete gidip çikolataların kalorilerine bakacaktım.
Yüzümdeki bir sivilceyi sorun edecek,
Bacaklarımın çarpıklığına takılacaktım.
Ama şimdi ayaklarım yerde çıplak.
Soğuk toprağı hissedebiliyor.
Milyonlarca engellinin ayağı oluyorum.
Hep beraber koşuyoruz.
Renklerimizi uçurtuyoruz.
Ve gün doğmadan kapılarınıza renkli ayakkabılar bırakıyoruz.
Haydi giyin.
Sizinle de koşmak istiyoruz.