Ömer ERDEM Sözün Gücü

Bizim de Bir Rüyamιz var…

Var ama bizim rüyalarιmιza efendimiz (s.av) teşrif etmiyor. Bundan dolayι elâlemi kιskanacak hâlimiz yok. Günahkârlιğιmιza verelim. Fakat yine de Allaha sonsuz hamd-u senâlar olsun. Zira en azιndan rüyalarιmιza „şeytan“ da gelmiyor. Sağlam ve selim akιllι hiç bir müslüman Hz. Peygamberin rüyalarιna girdiğini ve onunla görüşmeler yaptιğιnι ve hatta ondan bazι talimatlar almak suretiyle günahlara engel olduğunu söyleyemez. Hele hele Hz. Peygamberin „Ankara havalarι“ dinlemek üzere geldiğini iddia etmek akιllara zarar bir sapkιnlιktιr. Ya „Cebrail gelse oy vermem“ diyen kafaya ne demeli acaba? Müslümana yakιşan bu bir „klinik“ vaka ise doktor tavsiye etmek değilse tevbeye davet etmektir. Günahta ιsrar etmek şeytanιn pislik amelinden başka bir şey değildir. Sadιk rüyalarι ancak Peygamberler görürler. Peygamberlerin dιşιnda kim ne görürse görsün kendinedir, başkalarιnι ilgilendirmez. Peygamberden talimat aldιğιnι söyleyenler burada durur mu zannettiniz. Asla durmazlar, „bir sιnιr yoksa hiç sιnιr kalmaz“. Yakιnda Peygamberi de devre dιşι bιrakabilirler. Şarlatanlιk nasιl olsa bedava. Üstelik bir hayli de müşterisi var. Ürünün maliyeti, sadece bir „kaykuleden“ ibâret. Ancak milyarlarca dolara tekâbül eden bir pazarlama ağι var. Böylesi bir ticarete şapka çιkarmamak ancak kιskançlιk ile te`vil edilebilir.

Rüyalarιnda Peygamber gördüğünü ileri sürenler yeni değildir. Birazcιk tarikat geleneğine göz gezdirmiş olanlar bile bilir ki burada „ilim“ den ziyade „ilham“ ve „keşif“ denilen yol ile bilgi edinilir. Bunlarda daha ziyade nedense „uyurken“ olur. Allah ümmetten her daim uyanιk olmasιnι beklerken bu batιni meşrepler devamlι uyuyarak dolayιsιyla da rüyalanarak ürünlerini tezgâha çιkartιrlar.

Rüyada Peygamber Görmek

Daha önce de ifade ettik. İnsanlar kendileri bir takιm güzel şeyler görebilirler. Rüya neticede bilimin büyük ölçüde açιkladιğι insani bir durumdur. İnsan gördüğü pir-i fani, bembeyaz sakallι bir amcayι Hιzιr(!) yahut Peygamber zannedebilir. Tabi efendimizin 63 yaşιnda vefat ettiğini hatιrladιğιmιzdaki tenakuzu da bir tarafa bιrakalιm. Ancak yine de insanlara, bize bunlarι anlatmadιklarι ve hatta bu „zιrva ve palavralarla“ amel etmek zorunda olduğumuzu söylemedikleri sürece bir şey deme hakkιmιz yoktur. Zira başkalarιna zararι olmadιğι sürece insanιn „saçmalama hakkι“ olduğunu bile düşünenlerdeniz. Ancak birileri çιkιp ikide bir de Peygamberi gördüm „twetleri ikiye katlayιn“ dedi derse ona da „ağιr ol molla“ desinler deme hakkιmιz doğar. Mollayι kasten dedim ki daralsιnlar. Zira bu zümrenin takiyyeciliği onlardan kopya etmesine rağmen mollalar can düşmanlarιdιr. İran ve şia düşmanlιğι had safhadadιr. O kadar ki bir adam İrana gezmeye bile gitse „aforoz“ edilmesi için yeter sebebtir. Halbuki „batιnilik“ denen kurum haddi zatιnda bizim topraklarιmιza da İran dan çιkιp Orta Asya ve Hint kιtasιnda bir tur yaparak gelmiştir. Tabiki yolda bu anlayιş hemen her kültürden etkilenerek bazι „bagajlarla“ birlikte Anadolumuza intikal etmiştir. Ancak „gizem, sιr ve rüya“ her zaman asli yerini korumuştur. Bizimkiler sadece fazla farisi renkler ihtiva etmesin diye içine birazda „şaman“ renginden yerleştirmişlerdir. Siz buna Asyadaki inanç sistemlerinden başkaca karιşιmlarda eklemlediğinizde ortaya tam da Vahyin kaynağι olan Kitap ile fazla ilgisi olmayan „garip bir anlayιş“ çιkmιş olur. Zira kitap ile davet yapιldιğιnda çağιran Allaha çağιrmιş olur. Oysa rüya ile çağιrdιğιnιzda „kendi cemaatinize, kliğinize, örgütünüze yahutta tezgâhιnιza“ çağιrmιş olursunuz. İşte mesele tamamen bu dur.

Nereyi dolanmιş olursa olsun bu „gizemli damar“ esasen İslâma ait bir kurum değildir. Aynι zamanda hemşehrimiz olan Hιristiyanlιğιn kurucusu Pavlus tam anlamιyla bir „Gnostik“ tir, yani batιniliğin kurucularιndandιr. Hakikati Hakkι anlatan elçiler ve onlarιn getirdikleri vahiyde aramak yerine „derunilikte, gizem de sιr ve rüyalarda“ arayan bu mantιğιn sahibi Pavlus, ilginçtir ki Hz. İsa efendimiz hayatta iken ona iman eden mü`min İsevileri yargιlatmak üzere ihbar mektuplarι düzenleyip, suç duyurusu yapmakta olan bir avukat idi. Hz. İsa Peygamberin vefatιndan 3 yιl sonra sιrra kadem basmιş olan Pavlus tekrar ortaya çιkar ve „İsa bana göründü ve hakikatleri iletti“ demeye başlar. Ve sonuçta Allahιn indirdiği İslâmι Hιristiyanlιğa ve onun elçi olarak gönderdiği Hz. İsa efendimizi de „Tanrιιn oğlu“ makamιna yükselterek oluşturduğu boşluğa da kendisini yerleştirip „yeni bir din“ icat etmişti. Asrιmιzda bazι kendini bilmezlerin yapmakta olduklarι çok mu farklι Allah aşkιna!

Bizim Rüyamιz Nasιl?

Bir kere biz rüyamιzι uyanιkken görüyoruz. Uyanιk iken gördüğümüz için de hiç kimsecikleri rüyamιza alet etmiyoruz. Zira bizim rüya dediğimiz aslιnda „iddiamιz“dιr. Elbette olmayan „Kaf dağι ile olmayan Zümrüd-ü Anka kuşundan“ bahsetmiyoruz. Biz 2023 ve ötesinde ülkemizin dünyanιn en büyük ekonomilerinden biri haline geleceğini, vatandaşιmιzιn özgür ve refah içinde bir hayat sürerken bütün dünya mazlumlarιna sadece iâne yardιmlarι değil zulmü engelleyen ve adaleti tesis edecek bir güce ulaşmasιnι ve bu gücünü uluslararasι bu vahşi düzeni engellemek için kullanacağιnι haksιzιn karşιsιnda dimdik duracak ve mazlumlara kalkan olacak hulasa „üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne“ geçişi sağlayacağιnι iddia edinmişiz kendimize. Dolayιsιyla sadece bu rüyayι görmekteyiz. Bu rüya kesinlikle bir ütopya değildir. İçimizdeki „İrlandalιlara“ rağmen bu rüya gerçekleşecektir. Hem bunu tarihte bir kere yapmιş olan bir Milletin benzerini bir kez daha yapamayacağιnι ancak özgüvenini kaybetmiş, Allah en büyüktür (Allahu Ekber) derken hafif bir tereddütle ve canι çιkasιca reel-poltik kaygιyla galiba ABD ve İsrail daha büyüktür deme gafletini gösterebilen zavallιlarιn silik, korkak ve çürük tezlerinden ibarettir. Daha da inanmazsanιz buyurun o zaman Kuràn şairi Akifi dinleyelim:

Bir Zamanlar biz de millet, hem nasιl milletmişiz,

Gelmişiz dünya`ya milliyet nedir öğretmişiz.