Ömer ERDEM Sözün Gücü

Spor Medyasında Terör

Sokakta ve spor ile ilgili olarak da „tribünler“ için geçerli olduğunu düşündüğümüz bu kavram ile medya arasιnda nasιl bir illiyet bağι kurulduğunu sorgulayacak olursak karşιmιza terör değilse bile „psikolojik terör“ kavramι çιkacaktιr. Medya dediğimiz kitle iletişim sistemleri uzun zamandan beri toplumu „ayrιştιrmak“ adιna elinden geleni ardιna koymuyor. Spor medyasι da aynι telden çalmaya devam ediyor. Spor, daha doğru bir tabirle „futbol „kirletildikçe kirletiliyor. Kendilerinin bile „radara biz yakalandιk“ şeklinde bir itirafa rağmen 3 temmuz 2011 tarihinden bu yana ülkemizde inanιlmaz „haksιzlιklara“ imza atιldι. Medya öylesine muhteşem bir „Karalama“ ve „Ak“ lama kampanyasι düzenledi ki insanιn küçük dilini yutasι gelir. Bir kişinin kişisel ikbali uğruna ülkede estirilmedik terör bιrakιlmadι. Mağdur olan ve şampiyonluğu çalιnan kulüp pravda paçavralarιyla birlikte karanlιk ekranlarda „itibarsιzlaştιrιlmaya“ çalιşιldι. Eski Fenerasyonlar değiştirilip yeni „Fenerasyon“ haline getirildi. Yasalar bir gece yarιsι şimşek hιzιyla meclisten geçirildi. UEFA`ya Başbakan maharetiyle ricacι olunuldu ve daha neler neler…

Bunca sportif ve adli yöndeki kararlara rağmen adaletin tecellisi yönünde hiç kimse kιlιnι bile kιpιrdatmadι. Medya bütün bu çιplak gerçeklere rağmen „yalan“ ve „düzmece“ haberlerle „CAS“ kararlarιnι bile itibarsιzlaştιrmaya devam ediyor.

Gazetelerin Pozisyonu:

Gazeteciler kavramιnι kasten kullanmadιm. Zira bu konularda kalem oynatanlarιn ekserisinde „vicdan“ dediğimiz o ulvi duygu tamamen kaybolmuş. Tam bir „sahibinin sesi“ durumu hakim. Biz geçmişten bu yana manşetlerin hemen her zaman Anadolu takιmlarι aleyhine atιldιğιna alιşmιş ve bunu kanιksamιştιk. Hatta tiraj kaygιsι sebebiyle bunu anlayιşla bile karşιlmaya başlamιştιk. Ancak yaşanmakta olan bu süreçte adιna spor gazetecisi denen „kalem katillerinin“ iyice gözü dönmüş durumda. Ne vicdan, ne ahlâk ne kalem namusu, ne ar ve haya… „Değer“ diye bildiğimiz hiç bir şey kalmamιş bu adam müsveddelerinde. Menfaatperest bir emek hιrsιzιnιn peşine pervasιzca takιlmιş gidiyorlar.

Televizyon Yorumcularι:

Bir elin parmağιnι geçmeyecek sayιda insaf ve vicdan ehli dιşιnda ekranlardan da „psikolojik terör“ estirilmeye devam ediliyor. Zaten hemen her program da yorumcu diye o koltuklara oturtulmuş olan zevatιn çoğusu Fenerbahçe takιmιndan. Tabi ki adam kendi takιmι lehine yorumlar yapacak. Onlar da bunu hakkιyla yerine getiriyorlar. Söylenecek bir şey yok. Ancak özellikle de bir kanalda başka bir takιmda üst düzey yöneticilik yaptιğιnι herkesin bildiği ve yorumcu diye orada habire karnιndan konuşan bir „nezih“(!) kişi var ki evlere şenlik. Emek hιrsιzι olan ilgili zat kendisi yorumcu olsa bu kadar kendini savunamaz. Artιk bu zatιn yaptιğι „sahibinin sesi“n den bile öte bir durum. Ne zaman bir vicdanlι yorum gelse „ama larla mama larla kem küm yaparak araya da bazι sos türünden şarlatanlιklar katarak, kιvranιyor, boyun kιrιyor ve laf kalabalιğιna getirip hemen araya ama işte Trabzon kulübünden de bazι tapeler ver efendim gibi çamura yatmaya“ devam ediyor. Bir insanιn bu kadar gözü dönmüş olabilir mi?

Futbolu kirletenler ve sonrasιnda kirli çamaşιrlarιnι insanlarιn gözünün içine bakarak hiç utanmadan terör estirerek yιkamaya çalιşanlar spor medyasιndaki psikolojik terörün baş aktörleridir. 

 Pazar Akşamι Oynanan Müsabaka:

Maçtan bir akşam önce medya yine terör amaçlι uydurma haberler ve düzmece yalanlarla maçιn çok „gergin“ geçeceğinden ve hatta çok büyük „olaylar“ çιkacağιndan bahisle kahanet üstüne kehanette bulunuyordu bizim malum medyanιn modern Nastradamuslarι…

Ağzι olan konuşuyor, nasιl olsa dilin kemiği yok. Böyle konuşarak hem taraftarlarι kιşkιrtιyorlar ve hem de olay çιkarsa bak ben söylemiştim ucuzculuğunun dayanιlmaz hafifliğinin doyasιya keyfini sürüyorlar. Olay çιkmazsa da sanki bir akşam önce konuşanlar „şempanzeler“ miş gibi yapιyorlar. Maçtan bir önceki akşam malum bir ekranda yine o malum adam, kanal canlι yayιnda Trabzon kulübü başkanιyla konuşuyor, başkan ben bu konularda polemiğe girmek istemiyorum, gidip maçιmιzι seyredeceğiz diyor ama buna rağmen ve hatta röportajι yapan muhabire rağmen abi taraftarι germemek lazιm. Başkan ben demedim diyor ama ben gazetede okudum, Trabzon başkanι çok sert açιklamalar yapιyor diyebiliyor. Bu kadarιna da pes yahu! İnsan bu kadar mι „pervasιz, ilkesiz, fütursuz, destursuz, insafsιz, izànsιz ve ahlâksιz“ olur. Tekmiline yuh olsun demekten başka ne denebilir ki…

Futbolu foseptik çukuruna döndüren malum kulübün başkanι bir zamandιr ortalarda yok. Kendi yerine „gönüllü“, „kadrolu“ ve „akçeli „tetikçilerini görevlendirmiş. Onlar aslιnda o`ndan bile çok daha iyi bir görev icra ediyorlar. Bunca gönüllü avukatιna rağmen adamιn ortada olmama stratejisi bile ona „övgüler“ düzmek için malzeme oluyor. 

En fazla gurur duyduğumuz „misafirperverlik“ gibi güzelim bir töreyi bile çiğnemekten kaçιnmayan Kadιköy ilçemizin takιmιnιn bütün görevlileri aynι başkanlarι gibi rakibe „saygιsιzlιk“ etmek için en akla gelmedik yöntemleri devreye soktuklarι yetmezmiş gibi eminiyetteki bazι kendini bilmez memurlarι da alet ederek rakibin idarecilerini „linç“ edilsinler diye „azgιn holiganlarιn“ arasιna bιrakιyorlar. Arkasιndan da utanmadan onlar kasten yani bizi fenerin holiganlarι linç etsinler diye o kapιdan çιktιlar diye açιklama yapιyorlar. Yuh be yuh!

 Maç akşamι bir bakalιm yorumcular şimdi neler diyecek diye. ..Trabzonspor kulübü başkanι resmen saldιrιya uğramιş ve beraberindekilere en „galiz“ hakaretler yapιlmιş, fiili saldιrι girişiminde bulunulmuş, stat görevlileri telefonlarιnι gaspetme teşebbüsünde bulunmuş ve bütün bunlar kamaralardan görüntüye akmasιna rağmen yine de bir çok kendini bilmez yorumcu müsveddesi Trabzon Başkanιnι suçlamak için olmadιk „herzeler“ döktürmeye devam etti. Maçιn son bölümünde kaleci Onurùn üzerine yağmur gibi „yabancι madde“ atιldι ama bunlar haber bile olamadι. Eğer Trabzon da bir tane çakmak atιlsaydι, büyüteçle büyütülerek, arkadan, yandan, kenardan habire oyanatιlιp verilir ve zaten pusuda bekleyen Fenerasyon hemen harekete geçer ve cezayι en ağιrιndan kesiverirdi. Baktιm yine „çukur“ demenin çukurlara saygιsιzlιk olacağι o alçaklιk yarιşmacιsι seyirciyi tahrik etmeyeceksin kardeşim demeye başladι. Yuh sizin gibi müsveddelere…

Adam yedek kulubesinden hιşιmla futbolcunun üzerine gelip tahrik ediyor ama o yine de Trabzon kalecisini suçluyor. Emek hιrsιzι kulüp başkanιnιn sahadaki avukatι rakip futbolcunun boğazιnι sιkιyor, zira görüntülerde var. Ama aklιnι ve vicdanιnι kiraya vermiş yorumcu bozmalarι kaleci Volkanιn olaylarι yatιştιrmak için büyük çaba sarfettiğini söyleyebiliyor. Yüzbinlerce insanιn gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Bu ne „utanmaz, arlanmaz, Allahtan korkmaz, kul dan utanmaz“ bir anlayιştιr. Bu ne acayip kin ve nefrettir ki yüzde yüz hak ve hakikatin karşιsιnda yer alabiliyorsunuz. Bu nasιl bir insanlιk anlayιşιdιr. Bu ne garip bir zavallιlιktιr. Ben artιk kendi nam hesabιma tamamen umudumu kaybetmiş durumdayιm. Bu medyanιn bu psikolojik terörüyle bu ülkede futbol da „adalet“ hiç bir zaman tesis edilemez. Yazιk, çok yazιk. Ülkede son 10 yιlda çok önemli hamleler yapιldι ama adaleti temsil eden heykelin eskiden iki gözü birden açιktι, Yani adalet ha ki hiç yoktu. Fakat şimdi de ancak bir gözü kapatιlabildi. Diğer gözü ile yine „çok büyük gücü“ olanlarι kayιrmaya devam ediyor. Öyle olmasa ceza almιş bir adam ülke için bu kadar pahalι olmaya devam edebilir miydi?

Herif 6 yιl 3 ay hapis cezasι almιş ama onu hapsedebilecek kudreti „adalet“ kendinde ne yazιk ki bulamιyor. Gayrιsι boşa kürek çekmektir…

Baki Selam ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem

Mainz/Almanya