İstanbul depremi yakın mı?
Ali ARICI
TÜRKİYE BİR DEPREM ÜLKESİ
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu vurgulayan Işıkara, şunları söyledi: ''Bu gerçeği kabul etmemiz lazım. Marmara'da İstanbul'u etkileyecek iki tane potansiyel yer var. Bunlardan bir tanesi Gemlik Körfezi. Neden? Kuzey Anadolu'nun fay kolunun güney kolu... Güney kolu 1750-1800 yılları arasından beri sessiz. O kolda da deprem olmuş. Yani Geyve, Metece ve İznik, Gemlik çizgisi burası. İkinci nedeni, neden Gemlik? Küçük küçük depremlerin kümelendiği yer büyük bir depremin yeri olabiliyor. İzmit Körfezi böyleydi, küçük küçük depremlerin kümelendiği bir yerdi ve 17 Ağustos depremi orada oldu. Dolayısıyla bu iki neden Gemlik'te potansiyel bir depremin oluş yeri olarak gözüküyor'' diye konuştu.
'17 AĞUSTOS'U İSTANBUL YAŞAMADI, HİSSETTİ'
Işıkara, Gemlik Körfezi'nde olabilecek depremi İstanbul'un 17 Ağustos'u hissettiği gibi hissedeceğini kaydederek, şunları söyledi: ''17 Ağustos depremini İstanbul yaşamadı. Yalova, İzmit, Sakarya, Düzce ve Bolu 17 Ağustos'u yaşadı ama İstanbul hissetti. Gemlik Körfezi'nde olabilecek depremi de hisseder İstanbul, ama İstanbul'un yaşayacağı deprem Adaların güney batısında oluşacak. Dolayısıyla bu da ikinci potansiyel bir yer. Benim tahminim; 7'nin üzerinde bir deprem değil 6,3-6,5 arasında bir deprem olacağını söyleyebiliriz. Bunu 1999 yılında da söylemiştim. İstanbul'da öyle yapılaşmalar var ki 6 şiddetindeki deprem bir büyük zarar verebilir.''
''İstanbul depremine her gün bir gün daha yaklaşıldığını'' kaydeden Işıkara, ''İstanbul'da 2010 yılına kadar deprem olmazsa, 2010 ile 2014 yılları arası olma olasılığı en yüksek olan bir sürece gireceğiz. Benim yaptığım tahmin ve saptamalar bunu söylüyor. Daha önce 2010 önce sonra olacağını söylemiştim. Dün olan 4,8 depreminden sonra 2010 yılında önce de olabileceğini ifade ediyorum'' diye konuştu.
''DEPREMDEN KORUNMAK MÜMKÜN''
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, toplumda deprem bilincinin oluşmaya başladığını belirterek, ''herkes yaşadığı mekanın durumunu sormaya başladı. Vatandaşlarımız bulundukları alanların depreme karşı güvenli olup olmadığını soruyor artık. Tabii mevcut yapılarda da çaresiz. Evimizin içerisinde bulunan eşyaları bize zarar veremeyecek bir duruma getirmemiz lazım. Bir de deprem sırasında doğru davranmamız lazım. Son yaşanan 4,8'lik depremde de balkonlardan, pencerelerden atlayanlar olmuş. Bu çok yanlış. Bu doğru davranış anlayışını da kafamızda uygulamalar yaparak edinmemiz lazım'' dedi.
