Karasu Kaymakamı Gürçam ile Söyleşi

Editör

*Bize kendinizi tanıtır mısınız?
-Adım Şafak Gürçam. Afyonluyum ama Ankara’da 1977 yılında doğdum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümü mezunuyum. 2000 yılında kaymakam adaylığı sınavını kazanarak Denizli’de ilk kaymakam vekilliği görevime başladım. İngiltere Exeter Üniversitesi kamu yönetimi alanında yüksek lisans yaptım. 2004 yılında kaymakamlık kursunu tamamlayarak Düzce-Yığılca ilçesine atandım. 2005 yılında Diyarbakır-Kocaköy kaymakamlığı yaptım. 2007 yılında Gümüşhane- Torul ilçesinde kaymakamlık görevime devam ettim ve en son 2012 yılında Karasu'ya atandım.

*Bize görevinizi tavsiye eder misiniz?
-Vatandaşa hizmet etmek açısından çok güzel bir meslektir. Tavsiye ederim fakat bayanlar açısından çok iyi bir meslek değil gibi… Herhangi bir doğal afet olduğunda oraya gitmek açısından zor olabilir ama bunları yaparım diyorsa tabii ki tavsiye ederim.

*İşinizi seviyor musunuz?
-Evet. Sevilmeyen bir mesleği yapmak zordur.

*Bu mesleğin dışında hangi mesleği yapmak isterdiniz?
-Sermaye piyasası üst kurulu, radyo-televizyon üst kurulunda çalışmak gibi meslekler olabilirdi.

*Unutamadığınız bir hatıranızı anlatır mısınız?
-Çok anım var ama bir anda sorunca aklıma gelmedi. Mesleğimde en çok hoşuma giden şey; bir köyü ziyaret ettiğimde teyzelerle bire bir sohbet etmek ve dertlerini dinlemektir.

*Karasu’ya atandığınızı öğrenince neler hissettiniz?
-Karasu'ya daha önce gelmiştim zaten ve buraya kendi isteğimle geldim. Tercihlerimin ilk üç arasındaydı.

*Kaymakamlık mesleğini kendi isteğinizle mi seçtiniz yoksa çevrenin etkisiyle mi?
-Hayır, çevre baskısı yoktu. Çocukluk hevesi değil de üniversiteden beri istediğim meslekti.

*Kötü olaylarla karşılaşıp bu mesleği seçtiğinize pişman olduğunuz zamanlar oldu mu?
-Bazı vatandaşlar yanınıza gelip kötü konuşabiliyor ama bunları duymazlıktan gelmeniz gerekiyor. Ben hiçbir zaman pişman olmadım.

*Bizim aracılığımızla gençlere söylemek istediğiniz var mı?
-Çok okusunlar. Bu illaki okul okumaları anlamında değil. Kitap da okusunlar. Yemek kitabı olur, dini kitap olur, hikâye kitabı olur yeter ki okusunlar.

*Bizimle röportaj yaptığınız için teşekkür ederim.
-Ben de teşekkür eder, derslerinde başarılar dilerim.

Sema ÇOT
(Geyve Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Öğrencisi)
Geyve Haber