Çanakkale geçilmez gezilir!
Önümüzdeki pazartesi, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıldönümü. Mehmet Âkif'in ifadesiyle yedi düvele karşı mücadele ettiğimiz yarımadadaki şehitlik, Türkiye'de son yıllarda en fazla ziyaret edilen yerlerden biri. Burası aziz Mehmetçiklerimizin din, vatan, bayrak ve namus uğrunda canlarını feda ettikleri, sakat kaldıkları mübarek bir mekân.
I.Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti için bir ölüm kalım savaşı olmuş, sınırlarımızın içinde ve dışında pek çok cephede mücadele eden ordumuz yüz binlerce vatan evlâdını şehit vermiştir. Savaşta en çetin muharebelerin yaşandığı, dünya tarihinde kara, deniz, hava ve denizaltı savaşlarının aynı anda yaşandığı ilk cephe Çanakkale Cephesi olmuştur.
Burada kazanılan moral, Milli Mücadele’ye de zemin hazırlamış ve Cumhuriyet’i kuran kadro bu cephede savaşmıştır. Aradan geçen onca zamana rağmen Çanakkale Savaşı, hâlâ araştırma ve incelemelere konu oluyor ve her yıl savaşan ülkelere mensup binlerce insan tarafından savaş alanları ve mezarlıklar ziyaret ediliyor.
Türkiye’de de son yıllarda en fazla ziyaret edilen yerlerden biri Çanakkale Şehitliği. Burası, aziz Mehmetçiklerimizin din, vatan, bayrak ve namus uğrunda canlarını feda ettikleri, sakat kaldıkları mübarek bir mekân. 1990’lı yıllardan itibaren milletimiz tarafından Gelibolu Yarımadası’nın muhtelif yerlerinde bulunan şehitliklerimize karşı, geçmiş yıllarda yaşanan vefasızlığın hüznünü unutturacak düzeyde büyük ilgi gösteriliyor.
Osmanlı Devleti -Çanakkale Savaşı’nda Almanların kısmî askerî desteğini bir kenara bırakacak olursak tek başına- vatan şairimiz Mehmet Akif’in ifadesiyle yedi düvele karşı mücadele etti. Ecdadımız, İngiltere ve Fransa’nın dışında onlara destek veren Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri (Anzak) ile de savaşmak zorunda kaldı. Kimi gönüllü, kimi tehditle, kimisi de para ve toprak vaat edilerek İtilaf Devletleri’nin safında yer alan İskoçyalı, İrlandalı, Kanadalı, Yahudi ve sömürgeleştirilen Afrika’nın farklı ülkelerinden zorla getirilen askerler de Mehmetçiğin karşısına çıktı. Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda, deniz ve kara savaşlarının yaşandığı sahalar üzerinde şehit düşen askerlerimizin hatırasına zamanla şehitlikler yapıldı, anıtlar dikildi. Bugün sayısı 100 binleri bulan ziyaretçiler tarafından, uzman rehberler eşliğinde ve belirlenen güzergâhlar çerçevesinde yarımadadaki şehitlikler ve anıtlar ziyaret ediliyor.
Tarih şuuru bir günde kazanılamaz
Çanakkale Kara Savaşları’nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası, 1973’te Milli Park ilân edildi. Şimdilerde şehitlik gezileri genellikle bir gün olarak plânlanıyor. Fakat savaşların yaşandığı sahada yer alan şehitlikler, anıtlar, kalelerin tamamını detaylı gezmek için bir günün yetmeyeceği aşikâr. Bununla birlikte geniş zaman dilimlerinde yapılacak ziyaretlerle, siperlerinden tabyaların içlerine, çıkarma yapılan kıyılardan kale ve anıtlara kadar teferruatlı gezmek, tarih şuuru kazanma adına çok faydalı olur.
İstanbul yönünden şehitliğe gelenleri Eceabat ilçesi karşılar. Milli Park Müdürlüğü, Çamburnu Şehitliği ve meşhur ‘Dur Yolcu Silüeti’ sonrasında ulaşılan Kilitbahir köyü, çoğunluk itibarıyla şehitlik gezilerinin başladığı ana nokta. Köy, Fatih döneminden kalma kale ve mübarek veli zatlarıyla meşhur.
Kanunî Sultan Süleyman ve Sultan Abdülaziz’in saltanat yıllarında restore edilen ve yeni toplar konulan kalenin civarında, Sultan 2. Abdülhamid’in yaptırdığı Hamidiye ve Namazgâh tabyaları, Seyid Onbaşı’nın vazife yaptığı Mecidiye Tabyası bulunuyor. Bu tabyadan sonra Alçıtepe köyü istikametinde yol alırken Kerevizdere Muharebeleri’nde şehit düşen iki subay, sekiz erbaş ve er adına 1961’de yaptırılan ‘Havuzlar Şehitliği’ görülebilir.
Şimdilerde yarımadanın en hareketli köyü hâline gelen Alçıtepe, savaş sırasında terk edilen eski bir Rum köyü olup Kirte adıyla da biliniyor. Bölgede yaşanan kanlı Kirte Savaşları’nda binlerce şehit verildi. Kara savaşlarında Alçıtepe, bölgeye hâkim olmak isteyen düşmanın ilk hedefleri arasında yer aldı. Son Ok Anıtı’ndan sonra ulaşılan Sargı Yeri Şehitliği’nde savaşın en dramatik sahneleri yaşanmış, Sığındere adıyla bilinen vadi içinde bulunduğu için sahra hastanesi olarak kullanılan bu yerin 28 Haziran 1915’te açıktaki düşman gemilerinin ağır bombardımanı altında kalması neticesinde binlerce asker hayatını kaybetmiştir.
Gelibolu’daki anıtta 10 bin askerimize ait kemik bulunuyor
1950’li yıllarda genelkurmay başkanlığı da yapan Orgeneral Nuri Yamut tarafından, Gelibolu’da 2. Kolordu Komutanı olduğu dönemde yaptırılan anıtta, köylülerin isteğiyle savaş alanlarından dualar eşliğinde toplanan 10 bin civarındaki askerimize ait kemikler bulunuyor. Yarımadanın Ege Denizi’ne açılan ucunda yer alan tarihi Seddülbahir köyü ve çevresinde de çok şiddetli çarpışmalar yaşanmış, bölgeye çıkarma yapan İngilizleri, Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşları hayatlarını ortaya koyarak kıyıda durdurmayı başarmış ve gerideki birliklere zaman kazandırmış.
Çanakkale Cephesi’ndeki savaşın acımasızca yaşandığı bir diğer bölge; Anzak Koyu, Conkbayırı, Bombasırtı ve Anafartalar bölgesini içine alan yarımadanın kuzey kısımları. Şehitliği gezenleri çok sayıda siper, anıt ve abide karşılıyor. Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinin çıkarma yaptıkları Anzak Koyu, dik ve sarp yamaçlarıyla onları şaşkına çeviren ve âdeta hal diliyle geçit vermeyen Arıburnu Yarları kıyı kesiminde görülmesi gereken yerlerden. Kanlısırt, Bombasırtı, Conkbayırı istikametine dönüldüğünde Mehmetçiğe Saygı Anıtı ile başlayan ziyaret durakları, 57. Piyade Alayı’nın komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey Şehitliği, 57. Alay Şehitliği, Kesikdere Şehitliği, Mehmet Çavuş Anıtı, Conkbayırı Mehmetçik Parkı içindeki anıt ve siperlerle devam ediyor.
Tarihin gördüğü en büyük savaşlardan birinin yaşandığı Çanakkale Cephesi’nde ziyaret edilen her mekân, o günlerden bugüne çok şeyler fısıldıyor. Son yıllarda hem milletimizin şehitliğe olan alâkası hem de -bazı eksikliklere rağmen- yetkililerin mekânların korunması hususunda gösterdiği hassasiyet geleceğimiz adına umut verici bir gelişme.
Şehitlik gezilerinde nelere dikkat etmeli?
Çanakkale Şehitliği'neyapılan geziler mart-haziran ayları arasında en yoğun dönemini yaşıyor. Bu tarihler arasında hafta içi düzenlenen ziyaretler daha sakin bir atmosferde gezi yapmanıza imkân sağlar.
Bilgi düzeyiaçısından donanımlı ve mekânın atmosferini yansıtacak ufka sahip rehberlerle birlikte olmak, gezinin verimli olmasını sağlar.
Nisan ayınınortalarına kadar sabah saatlerinde yaşanan serinliğe karşı tedbirli davranmanızda fayda var.
Yakın illerdengece yarısı yola çıkıp sabah Çanakkale'ye varıldığı için, yoğunluğa karşı önceden kahvaltı yeri ayarlamalısınız.
Şehitliğe gelenlerin nerede bulunduklarının şuuruyla hareket etmeleri, mekânlara ve üzerlerindeki eserlere gereken saygıyı göstermeleri son derece önemli.