Bush ve Putin’in Son Görüşmesi - Kan ve Gözyaşı Devam mı Edecek?
Fatih KAYHAN
ABD Başkanı George Bush ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz haftasonu Rusya'nın sayfiye kenti Soçi'de bir görüşme yaptı.Bu görüşmenin en önemli özelliği iki liderin son kez görüşmeleri oldu.Çünkü Putin 7 Mayıs’ta görevi Medvedev’e bırakacak.Ardından bu yıl ABD’de yapılacak seçimlerle G.Bush’un görevi son bulmuş olacak.Böylece Dünya’nın en etkin 2 devletinin başkanları sırasıyla yerlerini yeni aktörlere bırakmış olacak.
Rusya’da ise yeni aktör belirlenmiş, 7 Mayıs’ta görevi devralacak Putin’in işaret ettiği Medvedev seçimleri kazanmıştı.ABD’de ise başkanlık seçimini kim kazanır?
Bana göre ABD’de bu yıl yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçi aday Mc Cain’in kazanacağı çok açık.Geçtiğimiz ay Mc Cain’in Irak’ı ziyaret ettirilmesi bile seçimlerin sonuçlarının şimdiden belirlendiğini açıkça ortaya koymaktadır.Bush’tan sonra ABD’nin başında yine muhafazakar bir başkan göreceğimizi öngörmekteyim.
Peki yeniden başladığını belirttiğimiz 2 Kutuplu Dünya Dönemi ve Soğuk Savaş yeni dönemde nasıl şekillenecek?
Öncelikle bu gibi devletlerde devlet politikaları gelen kişilere göre yeniden şekillenmez. Ancak gelen kişinin karakterine oranla sadece politikanın uygulanış tarzı değişir.Ana çerçeve kesinlikle değişmez.Örneğin Demokrat parti’den başkan olan Bill Clinton genel olarak Dünya kamuoyunda şimdiki başkan Bush’a göre daha sempatik bulunur.Ancak Somali’ye asker gönderip orada kanlı çatışmalara neden olan yine Bill Clinton’dur.
Rusya tarafında ise “burnunun ucunu göremeyen başkan” Boris Yeltsin ilginç hareketleriyle genel olarak sempatik görülüyordu. Ancak yine Boris Yeltsin döneminde Çeçenistan’da kanlı çatışmalar yaşanması hafızalarımızda hala taze durmakta.
Soçi’de yapılan son görüşmeyi de bu perspektifte değerlendirebiliriz.Yapılan görüşmede taraflar Soğuk Savaş döneminin bittiğini belirtmiş olmasına rağmen belirtilen ifadelerin detaylarında bu söylemin pek dürüstçe olduğunu söyleyemeyiz.
ABD’in Doğu Avrupa’da konuşlandırmayı planladığı füze kalkanı projesi konusunda taraflar yine anlaşamamış ve sanırım yine her 2 tarafta bildiğini okuyacaktır.Bu konuda diyaloğun devam ettirilmesi kararı ise tamamen göz boyamaya yönelik bir girişim olarak görülmektedir.Bush; füze kalkanının Rusya’ya yönelik bir tehdit olmadığını belirterek, 'Rus uzmanları bu sistemin Rusya'ya karşı olmadığı konusunda ikna etmek için daha çok mesafe kat etmemiz gerektiği oldukça açık'' dedi. Füze kalkanı sisteminin İran'ı kastederek, 'bizi esir almaya çalışabilecek rejimlere karşı'' olduğu ifadesini kullanan Bush, 'Sistemin Rusya'nın çok sayıda füzeyi birlikte ateşleyebilme kapasitesine karşı oluşturulmadığını'' belirtti. Buna karşılık Putin ise 'Kaygılarımız nihayetinde ABD tarafından duyuldu. Bir anlaşmaya varacağımız konusunda temkinli iyimserliğe sahibim'' dedi. 'Füze kalkanı'' ile ilgili sorunun çözümü hakkında 'katetmeleri gereken çok yol olduğunu'' belirten Putin, 'Şeytan genelde olduğu gibi ayrıntıda gizli. Önemli olan uzmanlarımızın güven artırıcı önlemlerin ne olacağı ve bunların nasıl hayata geçirileceği konusunda uzlaşmış olmaları'' diyerek proje hakkında kaygılarının devam ettiğini belirtmiştir.Görüşmelerde ayrıca İran konusunun da gündeme gelmiş olduğu bir önceki ifadeden anlaşılmaktadır.
Her fırsatta İran’ın nükleer faaliyetlerini öne sürerek sürekli yaptırım uygulama peşinde olan ABD İsrail’in elinde olan nükleer silahlara ise “İsrail’in kendisini savunması en doğal hakkı “ diyerek 2 yüzlü politikasına devam etmektedir.Bu arada İran’ın nükleer silah üretimine dair yeterli teknolojiye sahip olmadığını belirten CIA raporu’nun basına yanlış yansıtıldığı haberleri ise konuyu ilginç hale getirmiştir.Anlaşılan o ki ABD, Gürcistan ve Ukrayna kartı ile Rusya’yı sıkıştıracak yeni hamleler peşinde.Peki İran’ı köşeye sıkıştıracak yeni hamleler sadece Azerbaycan’dan mı geçiyor?Cevabın içinde Türkiye’de olduğu kesin.
Bu parametreleri göz önüne aldığımızda maalesef Dünya’mızda yeni çatışmaların ve karışıklıkların devam edeceğini öngörebiliyoruz.Üzülerek görüyorum ki yine dolaylı yollardan 2 ülkenin başını çektiği blokların stratejik menfaatleri yüzünden alakasız coğrafyalarda bile güç çatışmaları yaşanacak,ekonomiler çökertilecek,darbeler olacak,iç çatışmalar çıkacak,siyasi suikastler düzenlenebilecektir.Onlar için o coğrafyalarda yaşayan insanların hayatlarının bir değeri yoktur.Yetim,öksüz kalan çocuklar,geride bırakılan dul eşler,yavrusunu yitirmiş anneler ve babaların hiçbir önemi yoktur.Olayı bu kadar duygusal boyuta getirmede abarttığımı sakın düşünmeyin.Dünya’da devam eden çatışmaların çoğu ABD,İngiltere ve İsrail bloğuyla Rusya,Çin,İran bloğunun mücadelesinden dolayı kaynaklanmaktadır.
Bu arada Ülkemizde meydana gelen son gelişmeleri bu güç mücadelesi penceresinden bakmayı denersek olaylar daha anlamlı hale gelecektir.
Selamlar
