Başkan Toçoğlu, Kentsel Dönüşüm Projeleriyle Ulusal Basının Gündeminde

Hüseyin ÖZÇELİK

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan’ı Zeki Toçoğlu “orta hasarlı konutları yıkması ve ardından da orta hasarlı bina sahipleri için yapacağı ucuz konut projesi” ile ayladır ulusal medyanın gündeminde. Van depreminden bu yana Başkan Toçoğlu “CNN Türk, NTV, Kanal 24, SKY Türk, TRT Haber” vb. ulusal tv kanallarında programlara katılıp, röportajlar vererek orta hasarlı konutlar konusunda ürettikleri çözümler ve Sakarya’daki kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili bilgiler veriyor. Öte yandan “Hürriyet, Sabah, Star, Zaman” gibi ulusal gazetelerde de Başkan Toçoğlu ve bu konular hakkında yüzlerce haberler yayınlandı. Öte yandan “Hürriyet Gazetesi” kentsel dönüşüm çalışmalarının başlamasıyla birlikte başlattığı yazı dizisinde vatandaştan gelen soruları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilerine iletip aldığı cevapları yayınlıyor. Yazı dizisiyle vatandaşları bilgilendiriyor.

Ulusal basın, orta hasarlılar konusunda Başkan Toçoğlu’nun çalışmaları ve projelerini; her bölgesi deprem riski taşıyan ülkemiz için “önemli, özgün ve ilk çalışmalar tarzı işleyerek örnek çalışmalar” olarak verirken Sakarya’da hemen herkesi ilgilendiren ve hayati önem taşıyan orta hasarlı binalar ve kentsel dönüşüm çalışmaları yerel basınımız tarafından yeterince önemsenmiyor. Halkı bilgilendirici tarzda işlenmiyor. Yerel basınımız da bu konularda yapılan haberler de konu çoğu kez “ucuz halk popülizmi şeklinde işlenerek, kara propagandaya dönüşüyor. Neredeyse halk kışkırtılıyor.”

Örneğin yıllardır “orta hasarlı binalar neden yıkılmıyor diyen ve durumu istismar eden” yerel basın binaların elektrik-su ve doğalgazının kesilmesi ve ardından yıkımlarının başlamasıyla “bu insanlar nereye gidecek yaygarasına başlamışlardı”. Yine Orta hasarlı binalar yıkılmaya başladığında “bu insanlara ne olacak” istismarına kalkışanlar, gerçek olmadığını bildikleri halde “Sakarya’nın kentsel dönüşüm yapılacak iller arasında olmadığı” yaygarasını yapanlar şimdi de “kent merkezi dururken bu insanlar Yeni Kente neden gitsinler” propagandası yapıyorlar.

Birinci derece deprem riski taşıyan, 20-30 yılda bir depremle yıkılan ve binlerce insanını kaybeden Sakarya için kentsel dönüşüm çalışmaları hayati önem taşıyor. Kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” TBMM’de kabul edilmesinin ardından başlayan kentsel dönüşüm çalışmalarında “Sakarya pilot il kabul edildi.”

Sakarya’da bugün içerisinde oturduğumuz; bir hesaba göre “1.500 başka bir hesaba göreyse 5 bin bina”, 6.5-7 şiddettin de ki bir depremde yıkılacak durumda. Kentsel dönüşüm çalışması kapsamında Sakarya’daki bütün binalar “deprem güvenirliliği ve dayanıklılığı” konusunda gözden geçirilecek. Hasarlı ve vatandaşın can güvenliğini tehdit eden binaların tamamı yıkılacak. Çalışmalarda Sakarya’da ki “5 bin binanın yıkılıp yerine 15-20 bin konutun yapılması” planlanıyor.

Sakaryalılar olarak depremi olabilecek bütün unsurlarıyla, bütün üniteleriyle birlikte yaşadık. “Acıysa acı, ölümse ölüm, çaresizlikse çaresizlik... “Bir kez daha anladık ki Sakarya’nın “bir deprem gerçeği var” ve “bu gerçekle yüzleşmeden yürümemiz mümkün değil.” Sonunda herkes, o gerçeğin altını çizen cümlede birleşti. Nedir o? “Oturduğumuz evleri depreme dayanıklı hale getirmemiz gerekiyor.”

Bir Sakaryalı, “Senin, ailenin, çocuklarının oturduğu ev depremde yıkılır. Şimdiden bunu güçlendirelim. Yenisini yapalım” teklifiyle gelen bir siyasetçiye “Hadi oradan, evimden çıkmam, sana bir daha oy falan da vermem” diyebilir mi? Normal şartlarda demez ve o siyasetçiye teşekkür eder. Destekler. Fakat bütün bu iyi niyetli çalışmalara rağmen bazı vatandaşlar başta yerel basınımız olmak üzere muhalefet partilerinin popülist yaklaşımları ve kara propagandaları nedeniyle bu kadar iyi ve uygun teklife bile hayır diyebiliyorlar.

“Depreme dayanıksız bütün konutları yıkacağız” diyen bir başbakanımız var. Orta hasarlı ve deprem riski taşıyan binalara karşı Türkiye’de “ilk kentsel dönüşümü” başlatan bir belediye başkanımız var. Başbakan Erdoğan ve Başkan Zeki Toçoğlu’nun deprem konusunda ki tavırları “tarihi bir meydan okumadır. İmkânsız denilenin başarılmasıdır. Medeni bir ülkeye ve modern bir kentte yakışan taahhüttür.” Gerisi boştur. “Muhtemel bir depremde enkaz altında kalacağı” besbelli bir şehir olan Sakarya’da 1999 Depreminde yaşadığımız “faciaları ve acıları” bir daha yaşamamak için vatandaşı sivil kitlesi, iktidarı muhalefeti, akil adamı gazetecisi hep birlikte tarihi bir göreve soyunan Başkan Toçoğlu’nu desteklemeli ve dayanışma içerisinde olmalıyız. “Aklın yolu bunu gerektirir. “

Yerel basınımızda artık “aklını başına almalı”, halka karşı olan sorumluluk görevini yerine getirmeli. Halkın yararına olan kentsel dönüşümü desteklemeli. Topa girmeli. Konu hakkında halkı bilinçlendirici ve bilgi verici haberler yapmalı. Orta hasarlı konutların yıkılması, orta hasarlı bina sahipleri için yapılan ucuz konutlar ve kentsel dönüşüm çalışmalarını en azından ulusal basın kadar işlemelidir.