Geyve Özgür-Der'de İslami Sorumluluklarımız Konferansı

Editör

Konuşmasına Batılı paradigmanın “İnsan bu meçhul” metaforu üzerinden giriş yapan Ramazan Kayan “Elbette bizler “İnsan bu meçhul” diyemeyiz.Bizler şöyle demeliyiz:”İnsan bu mesul.”
Daha sonra bizzat tanıklık etmiş olduğu bir anekdotu aktararak devem eden Ramazan Kayan ; bir Avrupa seyahatinde tanıştığı vücudu tamamen felçli sadece elinin üç parmağını kullanabilen bir hanım kardeşimizin bu haliyle başardığı örnekliklere değindikten sonra hanım kardeşimizin “ben bu üç parmağımın hesabını nasıl vereceğimi düşünüyorum” dediğini ve bu sorumluluk örneğinin herkes için bir ibret olması gerektiğini vurguladı.
Sorumluluklarımız noktasında baktığımızda konuyu üç ana başlık altında ele alabileceğimizi bunları şu şekilde belirtti.
-İnsanın kendine karşı sorumlulukları,
-İnsanın topluma karşı sorumlulukları,
-İnsanın Allah’a karşı sorumlukları,
İnsanın kendine karşı sorumluluğunun en başta kendisiyle barışık ve özgüven içerisinde bir şahsiyetle başarılabileceğine dikkat çeken Ramazan Kayan, konuşmasında kendisiyle barışık ve özgüvene sahip bir şahsiyetin oluşumu için vahiyle inşa sürecinin takip edilmesi gerektiğini belirtti. Vahyin merkeze alınarak başlayan bir sürecin en sağlıklı inşa süreci olacağını vurgulayan Kayan, Müslümanların günah işlememeye özen göstermeleri gerekirken, aynı zamanda Ali İmran Suresi 110.ayet paralelinde İnsanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet olunduğunu fikrinin unutulmaması gerektiğini ve iyiliği emrederken aynı zamanda kötülükleri de nehy edilmesi gerektiğini söyledi.
İnsanın topluma karşı sorumlukları noktasında ise ; Rabbimizin Kur’an’da daima çoğul ifadeler kullanarak, ümmet olma bilinciyle hayatı sürdürme gerekliliği üzerinde duran konuşmacı Kayan, bir müslümanın sadece çevresindekilerle iletişimi sınırlandırmayarak coğrafya gözetmeksizin tüm dünyadaki zulme karşı durulması gerektiğini vurguladı.
İnsanın Allah’a karşı sorumlukları noktasında da yine Allah’a karşı sorumluluğun da Allah’ı tanımak bilmek ve idrak etmek ile mümkün olabileceğini söyleyen Ramazan Kayan bunun yolunun da yine Kur’an’i bakış anlayış ve kavrayış noktasından geçtiğini belirtti.Bu noktada bilhassa iki yıl önce Mavi Marmara tecrübesine değinen Kayan burada yaşadığı şahitlikleri aktardı.Bilhassa Şehid Furkan Doğan’ın hayatına ilişkin önemli vurgular paylaşan Ramazan Kayan Furkan’ı ilk olarak Mavi Marmara yolculuğu esnasında şehid olmadan önce Antalya Kepez’de gördüğünü ve 19 yaşında bir genç olmasında rağmen her haliyle adeta yaşayan bir şehid olduğunu vurguladı.
Hayatını Allah’a adamanın ancak Allah’a karşı sorumluluklarımızı iyi anlamak ve kavramaktan geçtiğine ilişkin bu paralelde örneklikler üzerinden konuşmasını sürdüren Ramazan Kayan, son olarak Bizler Allah’la ne kadar ilgilenirsek Allah da bizimle o kadar ilgilenir.Bizler Allah’ı düşünürsek Allah da bizleri düşünür.Bizler Allah’ı çokça zikredersek Allah da bizleri unutmaz.Allah’ı zikretmek nasıl olur?Allah’ı zikretmek Allah’ı sürekli gündemde tutmakla olur.Allah’ı hiç gündemden düşürmemekle olur.Allah’ı sürekli belirleyen olarak görürsek olur.Allah bizleri kendisini çokça zikreden kendi davasına yardım edenlerden kılsın ve bizleri yolundan ayırmasın” dedi.
Programın ardından Ramazan Kayan ve Geyve Özgür-Der gönüllüleri birlikte çay sohbetinde konferansın paralelinde sohbete devam ettiler.