12 Eylül’e Geyve’den Suç Duyurusu
Sakarya’nın Geyve İlçesi’ne yaşayan ve19 Eylül 1980 yılında Bursa Cezaevi’ne konulan Fethi Tekin, daha sonra değişik cezaevlerine nakledilip her türlü işkenceyi gördüğünü ifade etti.
Tekin, verdiği dilekçede hangi cezaevinde kimler tarafından işkenceye tabi tutulduğunu isim vererek belirtti. Dilekçesinden çıkacak sonucu merakla bekleyen Fethi Tekin, gecikmiş de olsa, herkesin yaptıklarının cezasını çekmesinin acıların bir nebze olsun hafifleteceğini belirtti ve “12 Eylül’de benim gibi yaka paça götürülen insanlardan birçoğu işkencelerde hayatını kaybetti. Analar çocukların bir daha göremedi. Suçluların cezasını çekmesi en büyük isteğim” dedi.
Fethi Tekin, dilekçesinde şunları belitti:
“Geyve Cumhuriyet Savcılığı kanalı ile 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başsavcılığı’na sunulmak üzere/Ankara
19 Eylül 1980 tarihinde 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan Bursa ili cezaevine alındım. Burada 20 gün yattıktan sonra Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından Eskişehir cezaevine alındım. Malum cezaevinden zaman zaman alınıp ismini hatırlayamadığım fakat soy isminin ‘Karagülle’ olduğunu bildiğim yüzbaşı ve Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Başkomiser Nevzat çakmakçı ile ‘Karagülle’ yüzbaşı tarafından bir ay boyunca sürekli işkenceye tabi tutuldum. Yüzbaşı saat 12.00-01.00 sularında alkollü olarak gelip ellerim tavana asılı vaziyette işkence ediyordu. Başkomiser Nevzat Çakmakçı da, gece yarısı nezaretten çıkarıp ceketimden tutup her türlü küfrü ederek beni duvarlara vuruyor dahası yere yatırıp ayaklarıma yüzlerce defa copla vuruyordu.
Daha sorgulamam tamamlanmadan Sakarya Sıkıyönetim Komutanlığı’na getirildim. Burada da Sakarya Emniyet Müdürlüğü İkinci Şube’de görevli Nurettin Taşpınar tarafından bir kamyon lastiğinin içine yatırılarak işkenceye tabi tutuldum. Kollarımı demir parmaklıklarda bağlı tutulup işkence gördüm. Bir hafta sonra tekrar Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na teslim ettiler. Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’nda bir hafta kaldıktan sonra İzmit Sıkıyönetim Komutanlığı’nca İzmit’e alındım. Buranın sorgulaması 196. Kandıra Piyade Alayı’nda yapılıyordu. Burada da soy ismini hatırlamadığım Yüzbaşı Hasan Hüseyin’e bağlı ikinci şubedeki polisler gözlerim bağlı vaziyette sürekli işkenceye tabi tutuldum. Hasan Hüseyin isimli yüzbaşı hatırladığım kadarıyla günlerden cumartesi idi. Beni falakaya yatırıp fındık sopalarıyla ayaklarıma defalarca vururken ben bayılmışım. Zaten benden önce de bir muhtarı döve döve öldürmüş. Beni bayılttıktan sonra askeri doktoru çağırmış fakat durumum iyi olmadığından İzmit Devlet Hastanesi’nden doktorlar getirip, beni dört gün boyunca tedavi ettikten sonra ben komadan çıkmışım. Başımda nöbet tutan Hüseyin Çavuş bana, ‘Dört gün komada kaldın, daha şimdi kendine geldin’ diye söyledi. ‘Bugün günlerden ne’ diye sordum. ‘Salı’ dedi, anladım ki dört gün komada kalmışım. Buradaki sorgum tamamlandıktan sonra tekrar Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na teslim edildim. Bir hafta sonra da Bilecik ili Sıkıyönetim Komutanlığı’na alındım. Burada ikinci şubedeki sorgulanmam sonucu herhangi bir işkenceye tabi tutulmadım. İki gece tutulduktan sonra tekrar Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na teslim edildim. Eskişehir’de sorgulanmam tamamlandı. Hakkımda yine 6136 sayılı kanuna muhalefetten Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından 17 yıl 6 ay ceza verildi. Aankara Sıkıyönetim Komutanlığı bu cezayı az görüp, Eskişehir’den beni aldı Mamak Cezaevi’ne koydu ve 4. Kolordu 4 nolu Askeri Mahkemesi’nde yargılandım ve 24 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldım. Takriben mahkemem 2 yıl 6 ay sürdü Mamak Cezaevi’nde 13 ay kaldım. Fakat sürekli işkence görüyordum. Koğuşta arkadaşım olan gemi kaptanını döve döve öldürdüler. Tedavi için bile doktora gidemiyorduk. Yattığımız yerlerde döşek, yorgan olarak askerlerin eski elbiseleri vardı. Eski asker elbiselerinde ise tahtakurusu, bit ve pireden uyumak mümkün değildi. Bütün vücudumuz kaşıntıdan kızarıyor derilerimiz yolunuyordu. Her 15 günde banyoya çıkarıyorlardı.5 dakika içinde banyo yapıp dışarı çık diyorlardı. Zaten 5 dakika soyunup giyinmemiz sürüyordu. Banyodan çıkınca neden yıkanmadın diye copluyorlardı. Yani Mamak Cezaevi’nde 13 ay kaldım. Her gün devamlı işkence yapıyorlardı. İşkence yapan askerlere Cezaevi Müdürü Yüzbaşı Naci Tetik emir veriyordu. Mamak Cezaevi’nde 13 ay kaldıktan sonra Çanakkale R tipi cezaevine naklim yapıldı. Burada rahatımız çok iyiydi. Verilen 24 yıl cezam Askeriye Yargıtay tarafından onaylanmıştı. Burada 55 aylık mahkumken Ankara Kaçakçılık Dairesi Cezaevi beni 15 gün süreyle aldı. Kaçakçılık dairesinde görevli memurlar ismi hatırladığım kadarıyla Başkomiser Eskişehirli Hamit Bal tarafından insanlık dışı bir işkenceye tabi tutuldum. Aynı şubede görevli polis memuru Yüksel, anama, avradıma ve kızıma küfür ediyordu. Ben aldığım cezaya üzülmüyordum. Eşimi ve kızımı Türkiye Cumhuriyeti polisi ve askeri korur diyordum. Maalesef yanlış düşünmüşüm. Burada 15 gün nezarette kaldığım sürece çeşitli işkencelere maruz kaldım. Yapılan işkenceler sonucu bayılmışım doktora çıkarttılar. Bir polis sağımdan kolumdan tutup, bir polis soldan bir polis de arkamdan tuttu. Kaçakçılık dairesindeki asansör arızalıymış. Merdivenden yukarı çıkarken tanımadığım ve elinde telsiz olan bir sivil, ‘Nereden getiriyorsunuz bunu?’ dedi. ‘Efendim sorgulaması vardı, rahatsızlandı doktora gösterdik’ dediler. O sivil şahıs, ‘onu benim odaya götürün’ dedi. Polisleri odadan dışarı çıkardı. Bana, ‘Nedir bu durum’ diye sordu. Ben de kendisine, ‘Efendim ben Çanakkale Cezaevi’nde 55 aydır hapis yatıyordum. Ben Kaçakçılık Dairesi’nde görevli polisler tarafından alındım ve insanlık dışı bir işkenceye tabi tutuldum’ dedim. Bu işkenceyi yapan polislere Kaçakçılık Dairesi Başkanı Atilla Aytek emir veriyordu.
Yapılan bu işkencelerden dolayı sağlığımı ve en önemlisi gözlerimi kaybettim.
Maddi ve manevi davacı olduğum şahıslar:
1- Kenan Evren
2- Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Karagülle
3- Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Nevzat Çakmakçı
4- Sakarya Emniyet Müdürlüğü 2. Şube’de görevli Nurettin Taşpınar
5- İzmit Sıkıyönetim Komutanlığı’nda görevli Hasan Hüseyin isimli yüzbaşı
6- Mamak Sıkıyönetim Komutanlığı’nda görevli Cezaevi Müdürü Yüzbaşı Naci Tetik
7- Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şubesi’nde görevli Başkomiser Hamit Bal
8- Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şubesi’nde görevli Yüksel isimli polis memuru
9- Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Daire Başkanı Atilla Aytek
Yukarıda isimlerini bildirdiğim şahıslardan ayrı ayrı maddi ve manevi davacıyım.
GeyveHaber