Türk’ten Türk Milliyetçiliği konferansı
Editör
“Mete Han Bozkırlarda eli silah tutan bütün kavimleri Hunlaştırdım.”
Sözlerini dile getiren Türk sözlerini şöyle sürdürdü: “Batı ırkçılığın kaynağı, Doğu ise Milliyetçiliğin kaynağıdır. Şehitleri anacağımız zaman saygı duruşu yapılırken müzikli değil de; Fatiha ile yapsak daha güzel olur. Saygı duruşu yapılırken müzik çalmak Batı icadıdır.
Orhun abidelerinde görüldüğü gibi, kendi değerlerimize, kendi coğrafyamıza bakacağız ve bileceğiz. Türklük büyük bir medeniyetin adıdır. Büyük medeniyet kurmak için büyük şeyler düşüneceksiniz.”
Prof. Dr. Vahit Türk sözlerine şöyle devam etti: “Türkleri dikkate almadan son 2bin yıllık tarihi yazamazsınız. 1040-1925 arası İran’ı çeşitli hanedanlarla Türkler yönetti. Kuzey Afrika Tarihini, Hint tarihini, Balkanları yazmak için Türkleri hiçe sayamazsınız. Bu kadar büyük bir Tarihi taşımak için bizim omuzlarımız küçük kalıyor.
Zihni sapmalar tarihin yükünden ileri gelmektedir. Bin yıldır bu topraklarda Türkler yaşamağa devam etmektedirler. Türkler kendi tebaalarına giren milletleri değiştirmemiş onları kendi hallerine bırakmıştır.
Osmanlının son dönemine bakmak lazım. Kazan’dan Doğu’ya bakmak lazım. Tatar öğretmenler gittikleri yerlerdeki Türkleri Ruslara karşı uyarırlar.
Rusya’da yapılan ihtilal de sosyalist Turan devleti kurulması istenir. İhtilalden sonra bunların hepsi Ruslar tarafından öldürülür. İttihat ve terakki’ye karşı çıkanlar; etnik özürlü olup İslamcılık şemsiyesi altında bulunan insanlardır.
Enver, Talat, Cemal adını Türkistan Coğrafyası’nda çok görürsünüz. Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük bunların hiçbiri tutmadı. Şimdi geriye bir tek Milliyetçilik kaldı. Bayrak asıldıkça tehlike var demektir. Asılan Bayrak büyüdükçe tehlike büyüyor anlamına gelir.
M. Kemal Atatürk; 1923 te Fuat Köprülü’ye; “Türklüğü araştırma enstitüsü kurun.”der. “Amblemi karlı Tanrı dağlarının tepesinde elinde meşale tutan bir Bozkurt resmi olsun.”
Bütün bunlardan anlaşılacağı gibi; Türklüğü yok etmeğe çalışan; İngiltere onun maşası Amerika ve İsrail olacaktır.
Kullanılan Osmanlı Alfabesi ortak olarak alınan bir kararla değiştirildi. Türkologlar tarafından 1926 da alınan kararla Latin Alfabesi’ne geçtiler.
TTK, TDK ve Türkhiat Enstitüsü kuruldu. Şimdiye kadar Atatürk hariç hiçbir devlet adamımız TDK kurmamıştır.”dedi.
Mustafa Hamdullah ERGİN