İslami Kimlik ve Mücadele Sorumluluğumuz
Allah bizleri yaratmış ve bizlere doğruyu ve yanlışı tercih etme noktasında düşünme yeteneği vermiştir. Ancak; Allah bizleri başı boş bırakmamış,biz insanlara vahyi hitabıyla doğru yolu ve ölçüsünü göstermiştir. Bu nedenle, Kur'an ile hayatımız arasında doğrudan bir irtibat vardır.
Kur-an’ı anlamak ve mesajını tanıklaştırmak için Hz.Muhammed (AS)’ın örnekliği bizim için çok önemlidir. Bizim için Usvetül Hasene / Güzel Örnek olan Rasül için temel kaynak Kur'an ise bugün bizimde modern hayat içinde fikirsel, siyasal, ekonomik, tarihi, sosyal, dini ve kısacası karşılaşacağımız tüm sorunlarımızın çözümünde temel kaynağımız Kur'an olmalıdır.
İslami kimliğimiz ve ilkelerimiz doğrultusunda oluşturacağımız mücadele hattı ise vahiyle şekillenmiş olmalıdır. İslami Kimliği kuşanmış tüm Müslümanlar, İlahi vahyin çizdiği ilkeler çerçevesinde olanca hızıyla devam eden yakıcı gündemlere karşı tavrını ve kimliğini netleştirip, ümmet olma bilinci ile mücadeleyi üslenmelidirler.
Müslümanlar, emperyalist güçler tarafından çok boyutlu bir kuşatma altındadır. Eğitimden kültüre, sağlıktan mimariye kadar her şey egemenlerce belirlenen çerçevede ele alınıyor.
Yine batılı kapitalist hegemonya örneğin bir yandan yılbaşı gecesini kent merkezlerinde çılgınca gösterilerle, eğlenceyle karşılama ritüelini yaygınlaştırmakta; futbolu, müziği, medyayı ifsad edici bir hayat tarzının araçları kılmakta. Diğer yandan ise mesela “terör” denilince ne anlaşılması gerektiği; İsrail’in “var olma hakkı”; nükleer silahlara kimlerin sahip olabileceği ve daha bir dizi konuda nasıl düşünülmesi ve davranılması gerektiğini de belirlemeye, tanzim etmeye yöneliyor. Farklı yaklaşımlara, aykırı çıkışlara ise hiç tahammül edilmiyor. Bu tür tavırlar “yel değirmenlerine savaş açmış Don Kişotvari hayalperestlikler, lüzumsuzluklar” olarak damgalanıp öncelikle yok sayma, küçümseme, yetmediğinde ise bastırma, cezalandırma yoluna gidiliyor.
Bilelim ki, sömürgeciler ve işbirlikçilerinin bu şeytani uğraşlarında sahip oldukları en büyük avantajları İslam Ümmeti’nin bünyesine sinmiş olan tarihsel kirlilik ve sahih İslami köklerden uzaklık halidir. Bu durum İslam Ümmeti açısından ciddi bir zaaf kaynağı oluşturmakta, zilleti beslemektedir. Öyleyse öncelikle yapılması gereken dinin Allah’a has kılınması olmalıdır. Bu ise geleneğin mutlaka vahiy süzgecinden geçirilmesini gerektirir.
Hidayet kaynağı olan Kuran’ın rehberliği ve Resul’ün (a.s) örnekliğiyle eksiklerimizi, zaaflarımızı, çelişkilerimizi gidermek durumundayız. Yani asli vazifemiz Şehid Seyyid Kutub’un dediği gibi bir Kuran nesli oluşturmak ve bunun öncülüğüyle dinin sahih mesajını hayata taşımaktır.
Ticaret yapıyorsak emek, kazanç, faiz, rüşvet ve benzeri konularda sıradan kapitalistlerden farkımız kalmıyor. Öğrenciysek diğerleri gibi okulu adeta kutsuyoruz. Ev kadınlarımızın gündemi büyük ölçüde medya ve popüler dizilerle şekilleniyor. Vs. vs. Oysa insanlar bize baktıklarında Mümin kimliğinin yansımaları ile karşılaşmalı; sözlerimiz, eylemlerimiz, özlemlerimiz ve tepkilerimiz insanlara Allah’ı, kitabı, ahireti hatırlatmalı. Sıradan bir hayat yaşayıp, giderek daha fazla sıradanlaşmaktan kaçınmalıyız. Bu fasit daire mutlaka kırılmalı. Allah için yaşayıp, onun belirlediği kurallar dahilinde hareket etmeliyiz.
#