Derde deva Siyah Üzüm Yaylak Köyü’nden
Üzümün güçlü antioksidan özelliği E vitamininden 50 kat, C vitamininden ise 30 kat daha fazladır. Üzerinde yüzlerce bilimsel araştırma yapılan siyah üzüm şurubunun etken maddesi üzüm kabuğundaki Resveratrol’dür.
Üzümün çekirdeğinde bulunan diğer bir madde kan yapım mekanizmasında yeri olan eritropoetin üretimini desteklemektedir.
Resveratrol siyah üzümün soğuk hava koşulları, mantar enfeksiyonları gibi etkenlere bağlı olarak kendini korumak için ürettiği bir maddedir.
Daha az oranda asma, kök, sapı ve çekirdeğinde bulunmaktadır.
Siyah üzüm, gerçek bir mineral (potasyum, demir, kalsiyum, çinko, bakır), B grubu, A ve C vitaminleri deposu, vücuttaki zehirleri atmamıza yardımcı, idrar sökücü ve bağırsak çalıştırıcı etki yapıyor.
Yaylak köyü yetiştiricilerinden Mustafa Yılmaz: “Köyümüzde üretilen siyah üzüm hem lezzet bakımından ve hemde pekmezlik olarak çok meşhur olduğu gibi sofralık olarak da tüketilir.
Kansızlara, hamilelere, emzikli kadınlara, fiziksel ve ruhsal çöküntü yaşayanlara, metabolizmanın ağır çalışmasından şikâyetçi olanlara önerilmesi bu yüzden. Üzüm, hücreleri aktif ve genç tutmaya, egzama ve derideki bazı sorunları gidermeye de yarıyor.
Çünkü özellikle, organizmadaki toksik maddeleri atan üç büyük organı (karaciğer, böbrek ve bağırsak) çalıştırıyor Anti kanserojen, Antioksidan, Antiviral, Antimikrobiyal, Kolesterol düşürücü özellikleri bulunmaktadır.
Ancak Her Üzüm Değil, siyah üzüm. Resveratrol maddesi; Kemik İliğini Koruyan Ve Çalıştıran Ender Maddelerden Biridir. Bu nedenle siyah üzüm şurubu kullanan kemoterapi hastalarında kan değerleri düşmemektedir.
Siyah üzüm halk arasında kan yapıcı ve karaciğeri koruyucu olarak bilinir. Antioksidan aktivitesiyle karaciğer korunur. Siyah üzümün içeriğindeki etken maddeler vücutta birikmez suyla parçalanıp atılır, zehir (toksik) etkisi göstermez.”dedi.
Mustafa Hamdullah ERGİN