Ayşe Dişli: 'Ülkenin yarınlarına umutla bakıyorum'
'Çok merhametli yüreği, gizli cömertliği, çalışkan, mütavazı ve sağlam kişiliğiyle; O iyi bir aile babası…'
İşte bu sözler, Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’nin zarif eşi Ayşe Dişli’nin, “Şaban Dişli nasıl biridir?” sorusuna karşılık dilinden bir çırpıda dökülen ilk sözler…
Bir hafta sonu misafir olduğumuz Dişli Ailesi ile görüşürken, Sakarya’da iki dönem AK Parti milletvekilliği yapan sayın Şaban Dişli’nin hiç bilmediğimiz özelliklerini ortaya çıkarıyoruz. Dişli ailesi ile gazeteci kimliğimizi bir kenara bırakarak başladığımız güzel sohbet ister istemez bir röportaja dönüşürken, ‘bakın Şaban Dişli’nin bilmediğimiz ne kadar çok yönü varmış’ diye düşünüyor ve üst üste ve yönelttiğimiz sorularla merakımızı gideriyoruz.
Milletvekili Şaban Dişli’nin, sürekli gülümseyen yüzü, sakin görünümümün yanısıra bir delikanlı hızındaki hareketliliği, daima neşeli duruşu; şimdiye kadar dışarıdan görebildiğimiz özellikleriydi… Oysa, onu Meclis’e taşıyan yolda, yaptığı fedakârlıklardan ve iki dönemdir daha iyi bir Sakarya için ortaya koyduğu çalışmalar karşısında uğradığı haksızlık ve üzüntülere kadar, duruşunu bozmadan sabır gösteren bir siyaset adamının gerçek kişiliğini kıymetli eşinden dinledik...
Sıcak karşılama
Geyve Alifuatpaşa… Sakarya'nın sürekli gelişen, millî mücadeleye sahne olmuş tarih kokan, sıcak kanlı insanların huzur içinde yaşadığı şirin bir Beldesi… Yayın ekibimizle, Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’nin ailesiyle ile birlikte yaşadığı Alifuatpaşa’daki evine, ailenin genç kuşak yakışıklı delikanlısı danışman Yasin Dişli’nin daveti üzerine konuk oluyoruz. Milletvekilimiz Şaban Dişli’nin seçim çalışmaları nedeniyle o gün bulunmadığ evde, bizi ev halkı, Anadolu insanının sıcaklığı ve misafirperverliği ile karşılıyor…
Samimiyet ortamı
Olabildiğince mütavazı, şatafatsız, sadeleliğin hakim olduğu rahat ve konforlu bir salonda geçiyoruz. İlk kez tanışacağımız evin hanımefendisi bayan Ayşe Dişli’yi beklerken, Yasin bey de bu görüşmenin haber ve reklam konusu olmamasını rica ediyor. Tam bu sırada oturduğumuz salona, tüm zerafetiyle samimi ve içten bir ‘hoşgeldiniz’ ile bizi karşılayan Ayşe Dişli geliyor… Bizi kabul ettiği için kendisine teşekkür ederken, kendimizi tanıtıyor ve bu görüşmenin sade bir sohbet olduğunu belirterek kendisini rahatlatıyoruz. Çünkü Ayşe hanım, bir siyasî ile evli olduğu halde siyaseti sevmediğini belirterek, medyada bu konuda yer almak istemediğini belirtmiş, biz de onun bu görüşüne saygı çerçevesinde, sohbetimizin siyasetten uzak biçimde olacağını söylemiştik. Ve Şaban Dişli’yi en yakından bilen kişi olarak, bilmediğimiz özelliklerini eşinden dinleme isteğimizi olumlu karşılıyordu...
Recep Tayyip Erdoğan sevgisi
Siyaseti sevmediğinden sözederek sohbete başlayan Ayşe Dişli, bir siyasetçiyle evli olmanın aile hayatını nasıl etkilediğini anlattı. Siyasete girmeden önce de mesleğinde çok çalışkan ve başarılı bir kişiliğe sahip olduğununu söylediği Şaban beyin, siyasete girişinin altında tamamen Recep Tayyip Erdoğan sevgisi yattığını vurgulayan Ayşe hanım, “hepimiz ailece Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyor ve ülkenin geleceği için ona çok güveniyoruz” diyor.
Ekonomi ve bankacılık alanında yurtdışında üst düzeylerde görev yapan Şaban Dişli’nin, mesleğinde geldiği kariyer ve eriştiği geniş imkanlara rağmen, uzun, riskli ve büyük fedakârlıklar isteyen siyaseti seçmesinin nedenini sorduğumuzda, sözü yine aynı noktaya getiren bayan Dişli, “Bizi, sahip olduğumuz herşeyi bırakıp, memleket meselelerine çözüm yolunda siyasete girmeye neden olan bugünkü Başbakanımızdır. Çünkü Erdoğan ve ailesiyle daha öncesine dayanan dostluğumuz ve Şaban beyin Tayyip beyle olan gönül bağı, paylaştığı hedefler, onu mecliste birlikte görev yapmaya taşıdı. Ben siyasetle hiç ilgilenmediğim halde, eşime destek olma adına onu yalnız bırakamazdım. Partinin kurulma çalışmaları içinde yer alacağı için, bütün düzenimiz bırakıp Türkiye’ye döndük. Böylece seçimlerde Sakarya'dan aday gösterilen Şaban beye Meclis’in yolu açılmış ve o artık dur durak bilmeyen yoğun ve ağır bir yükün altına girmişti… Artık ailece tatil nedir unutur olmuştuk… İki dönemdir önemli görevler üstlendi. Bunu yalnızca Tayyib beyi sevdiği, ona inandığı için yaptı. Bu yolda kendi arkadaşları içinde bile zaman zaman yalnız kaldı. Hak etmediği iddialarla gündeme geldi. Çok zor günler yaşadık. Yapılan yıpratmalara karşı savunmasını tüm sakinliğini koruyarak yaptı. Kimseyi üzmek istemedi ama yine üzülen kendisi oldu.
Siyaset yok!
Ayşe hanım yine bizi nazikçe uyarıyor, “Bakın yine siyasete girdik!” diye…
Hemen konuyu değiştiriyor ve sadede geliyoruz…
-Şaban bey evde nasıldır? Biraz bize onun karakterinden, davranışlarından ve zevklerinden söz eder misiniz?
“Şaban bey en başta belirtmeliyim ki; çok iyi bir aile reisi ve mükemmel bir babadır. Birbirimize saygımız ve sevgimiz ilk günkü gibi hiç eksilmedi… Çok merhametli, içten, hiç kimseyi üzmemeye gayret eden, çalışmayı seven, yardımsever kişiliğe sahip mükemmel bir eştir. Ailesini tüm yoğunluğuna rağmen ihmal etmez.
Her huyu güzeldir ancak maç günleri hariç! Koyu Beşiktaşlı olan Şaban beye o gün kimse dokunmasın! Evdeki televizyon başında maç öncesinden başlayan heyecanı, maç boyunca strese dönüşür, adeta o da sahada oynar… Maç bitene kadar yanına yaklaşılmaz, hane halkı olarak… Hele bir de takım yenilmişse eyvah!.. Artık biz de bu kadarına katlanıyoruz.
Sevdiği şeyler arasında, kitap okumak ve kayınpederi ile tavla oynamak vardır. Ancak çok evcimendir, hiç kahvehane hayatı olmamıştır. Zaten o kadar vakti de yok…
- Şaban bey hangi yemekleri sever ve yemek yapmayı bilir mi?
“Tarhana çorbası, yoğur ve mısır ekmeğini çok sever. Hiç yemek ayrımı yapmaz. Bu da benim işimi kolaylaştırıyor. Evde hiç bir şey olmasın yoğur ekmek yer…
Yemek yapma işine gelince; (Bir sır vereyim) Beyaz Fasulye yemeğini çok iyi yapar. Amerika’dayken hamileliğim döneminde bana bir beyaz fasulye yapmıştı ki tadını unutamam. (Keşke vakti olsa de hep yapabilse…)
Neler onu mutlu eder?
Şaban bey ve bizi en çok mutlu eden şey ailemizle birlikte olmaktır. Siyasete girdikten sonra yıllarca tatili unuttuk. Bizim için en büyük tatil, ailemiz ve büyüklerimizle biraraya gelmemizdir. Mutluluklarını paylaşır ama kolay kolay üzüntülerini paylaşmaz. Etrafındakileri üzmemek için üzüntülerini söylemez.
-Gizli cömert olduğunu söylediniz. Şaban beyin cömertliği nasıldır?
“Evet, o yaptığı hiç bir iyiliği, yardımı dillendirmez. Biz bile yaptığı bir çok yardımı sonradan başka vesilelerle öğreniniz. ‘Biz iyiliği Allah rızası için yapmalıyız. O’nun bilmesi yetmez mi’ der. Onun bu tavrını çok seviyorum. Bir keresinde, bilmediğimiz bir yerlerden teşekkür mektupları geldi. Oradan anladım, birilerine sessizce destek olduğunu. Durumu olmayan iki Tıp öğrencisinin okuması için gereken desteğin yapılmasını sağlamış. Velisi ne kadar da dua ediyordu yazısında… İşte asıl olan bu değil miydi?” Kendisini arayan, bir talepte bulunan hiç kimseyi geri çevirmez, bütün samimiyetiyle ilgilenir.”
- Sizin de çocuklara karşı duyarlı olduğunuzu biliyor, Geyve ilköğretim okullardaki öğrencilere olan desteğinizi biliyoruz..
“Zor şartlarda okuyan çocuklara üzülüyorum. Onlara elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum. Ayrıca bunun konu edilmesini de istemem. Onların acil ihtiyaçlarını tespit ettirip gerekli zamanlarda teminine çalışıyorum. Bunu ‘komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ anlayışı içinde, bir sorumluluk olarak görüyorum.”
-Gelelim Şaban bey ile hayatınızı birleştirmenize… Nasıl Evlendiniz?
“Şaban bey ile aynı zamanda akrabayız. Amcam beni hep, gelini olarak görmek istermiş içinden… Şaban bey okurken Adapazarı'na gelişinde, kendisininde aynı düşüncede olduğunu söyleyince, buna en çok amcam sevindi ve biz evlendik… Şimdi biri kız üç çocuğumuz ve mutlu bir hayatımız var… Kızımızı yakında evlendirdik. Cemiyetimiz yakın akraba ve aile arasında olurken Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan bizi bu mutlu günümüzde yalnız bırakmadılar…
Amcası ve Kayınpeder Sadık Dişli: O hiç destek almadan bu mevkiye geldi
Konuk olduğumuz Dişi ailesinin büyüğü Şaban Dişli’nin amcası ve kayınpederi Sadık Dişli de sohbetimize katılarak, yeğeni ve damadını anlattı.
“O ve biz bu mertebeye çok çile çekerek geldik. Geyve’de eskiden çok kış olur, kar 2 metreyi bulurdu. Sıtma gibi hastalıklar yaygındı. Çok zor şartlarda yaşam sürüyorduk. Şaban, okulundun tatile geldiğinde hiç kibir yapmaz, ahıra girer, tarla gider, köydeki işlere yardım ederdi. Bundan da hiç çekinmezdi. Varlıklı bir ailenin oğlu olmasına karşın, hiç kimsenin desteğine ihtiyeç duymadan hem çalışıp hem okudu… Yetişme çağından bugüne sağlam hiç kişiliğini bozmadı. Mükemmel bir evlat mükemmel bir damat oldu.”
…
İkram edilen ev yapımı kurabiye ve kekle çaylarımızı yudumlarken, bize gösterdikleri ilgi ve samimiyete teşekkür ederek sohbetimizi tamamladık.
…
Ayşe Dişli, eşi Şaban Dişli’yi anlatırken onu hâlâ ilk günkü gibi sevdiği izlenimi bıraktı. Olgun kişiliği ve nezatetiyle yayın ekibimiz ağırlayan bayan Dişli, sohbetimizden memnuniyetini dile getirirken biz de kendilerine mutlulluklarınnı daim olması dileğiyle veda ettik..
Röportaj: Ali ARICI