REJİMİN İKİ ABDULLAH PARANOYASI
Devlet denilen yapı, kendisini oluşturan diğer yapıların tamamının oluşumunun adıdır.Şöyleki ;Sağlıkla ilgili kurumları sağlığı sağlamak,eğitimle ilgili kurumlar eğitimi,enerjiyle ilgili olan yeterli enerji üretimini sağlamak ,ordusu dışarıdan gelebilecek düşman unsurlarına karşı caydırıcı bir güç olmak .Bildiğimiz diğer yapılarıyla beraber hepsini harekete geçiren bu devasa gücün adına DEVLET diyoruz ve bu devlet denen organizmanın nihai amacı özgürlüğün sağlanmasıdır,kendi tebaasının can,mal,namus,din ve vicdan özgürlüğünüde sağlaması gerekir.Bunları sağlayamassan,halkının huzurunu kaçırırsan ,muz devleti olursun,otoritenin kaybıyla beraber çetecilik,mafyacılık alır başını gider,devletin başında bulunanlarında aşiret reisinden farkı kalmaz.
Devletin her nekadar kurumları varsada bir mantık anlayışı içersinde çarklarını döndürmeleri gerekir.Devletin bu mantığı,felsefesi onun nasıl bir rejim içersinde olduğununda belirtisidir
Üzerinde yaşadığımız topraklar 1924 yılından beri T.C.'nin egemenliği altında bulunmaktadır.Bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti adını taşıyorsa,rejimi nedir?Rejimini kendi ifadeleriyle :Laik,Kemalist ve çağdaş bir rejim olduğudur.84 yıldır güya rejim tehlike altına girdikçe darbelere ve muhtıralara maruz kalmıştır.Her nedense rejimden hoşlanmayanlar dışarıdan değilde hep içeriden olmuştur veya başka vede doğru olan bir ifadeyle içeride aranmıştır.Nedir bu rejimi bu denli rahatsız eden?Ünlü M.G.K. bildirilerine baktığımızda karşımıza hep iki sırayı paylaşan tehlike(!)çıkmaktadır.
1. İRTİCA: yani din,İslam dini ,İslam dininin sosyal hayat içersinde oynıyacağı rol,bu rol istenmemekte dinin sosyal alan içersindeki anlayışı,mantığı,gücü, vicdanınızda ve camii duvarları arasında kalacak.Örneğimizi bu devletin en etkili kurumlarından birinin başında vaktiyle bulunmuş birinin ağzından özetlersek konuyu daha berraklaştıra biliriz.3. C.Başkanı C.Bayar'la kendisi 107 yaşında hayata veda etmesinden kısa bir süre öncesinde yapılan bir ropörtajda İran da yapılan İslam devriminin Türkiyeye etkisi sorulduğunda ''Biz onlarla (yani müslümanlarla) 200 yıldır kavgalıyız ve hep yenmişizdir.Korkmayın yine yeneriz ''demiştir.
2.P.K.K: Bir terör örgütü,Güya kendini ezilmiş Kürd kavmine adayan bu uğurda devletle kavgalı silahlı bir örgüt.Peki kürd kavmini p.k.k ile özdeşleştiren mantık nedir?Yıllardır süre gelen ,rejimin milliyetçilikle ilgili anlayışları ve söylemleri doğrumudur,Bu milliyetçilik söylemleri başka kavimlerinde kavmi duygularını gıdıklıyor olmasın.
Geçtiğimiz günlerde Meclisin C.Başkanlığı seçiminde,eşi başörtülü olan,kendiside islami hassasiyetlere sahip olan Abdullah Gül'ün önünü kesmek için olmadık tehtidler savurup ortamı geren rejimin adamlarının asıl amacı elbetteki A.Gül değildi.Hedefleri İslami anlayışa sahip birinin o makamları işgal etmemesiydi.
Rejimin ikinci kaygısını oluşturan ise 22Temmuzda yapılacak seçimlerde Abdullah Öcalan'ın manevi ve siyasi liderliğindeki kürd hareketini meclise sokmamak mücadelesi olacaktır
T.C.rejimini önümüzdeki günlerde yine bunalamlı günler bekliyor.İlgilenenlere duyurulur.
#