Ön yargılarımıza bir son verelim

Yazılı basınları sürekli takip eder,haberlere göz atar ve arkadaşlarla yorumlamayı alışkanlık haline getirmişimdir hep.

 

Bugün benim için ayrı bir güzellik, ayrı bir sevinç. Hayatımda ilk kez bir yazılı basına yazı yazıyorum.

Aslında defalarca yaptığım bir iş yazı yazmak. İşimin de bir parçası zaten. Türkçe öğretmeniyim.

Ama daha önceleri hiç böyle bir şey düşünmemiştim. Öncelikle bana bu eşsiz güzelliği yaşatan gazete yöneticilerine yürekten teşekkür ediyorum. Hani okul yıllarında yıl sonları hatıra defterleri tutardık ve “Kalbin kadar temiz bu sayfayı bana ayırdığın için …..” diye devam eder giderdi cümle. Şu anda aynı duygular içindeyim.

Yazılı basınları sürekli takip eder,haberlere göz atar ve arkadaşlarla yorumlamayı alışkanlık haline getirmişimdir hep. Ama zamanla yorum ve tartışmalarımızın kısırlaştığını görüyorum.

Bunda tartışma kültürümüzün zayıf olmasının da büyük katkısı var tabi!

O yüzden okuduğum yazılı basınlarda hep bir farklılık olsun isterdim. İnsana anlık duygu değişimleri yaşatan yazılar. Bu düşüncemden yola çıkarak yazdığım ve yazmaya devam edeceğim (inşallah) yazılarımda sizlere daha önceleri okuduğum ve duyduğum ilginç ve bir o kadar da düşündüren, yeri geldiğinde güldüren yazılar kaleme almaya gayret göstereceğim.

Albert Einstein ismini duymayanımız yoktur. Bu bilim adamı aynen şunu ifade etmiş “İnsanların ön yargılarını parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur.” Gerçekten bazen ön yargılarımız bizi sağlıklı düşünmekten alıkoyuyor. Ne demek istediğimi gelin yazıda görelim diyor ve bu ilk yazımda sizleri tüm samimi duygularımla selamlıyorum!!!

Bir adam, arkadaşına sekreterini neden isten kovduğunu anlatıyormuş. "iki hafta önce" demiş ve devam etmiş; "45. Yaş günümdü ve o sabah kendimi iyi hissetmiyordum. Kahvaltı masasına oturduğumda karımın doğum günümü kutlayacağını ve büyük bir olasılıkla bir hediye vereceğini tahmin ediyordum. Bırak doğum günümü kutlamayı bir "Günaydın" bile demedi. Kendi kendime karım unuttu herhalde ama çocuklarım hatırlar diye düşündüm.

Çocuklar kahvaltıya geldi ve tek kelime etmediler.İşe giderken moralim çok bozuktu ve üzgündüm. Ofisime girdiğimde, Janet: “Günaydın Patron doğum gününüz kutlu olsun" dedi. Kendimi daha iyi hissettim. Birisi hatırlamıştı.

Öğlene kadar çalıştım. Yemek zamanı Janet kapıya vurdu ve "Dışarıda hava çok güzel ve bugün sizin doğum gününüz,haydi yemeğe çıkalım, sadece siz ve ben". "Bütün gün duyduğum en güzel şey bu. Haydi gidelim" dedim. Yemeğe çıktık.

Normalde gittiğimiz bir yere gitmedik,şehir dışında özel bir lokantaya gittik.İki martini içtik ve yemekten sonsuz zevk aldık.İş yerine dönerken, "Hava çok güzel, ofise dönmemiz gerekmiyor değil mi? diye sordu."Hayır,sanırım gerekmiyor". "Benim evime gidelim ve size bir martini daha ikram edeyim" dedi.

Evine gittik. Başka bir martininin daha tadını çıkardık ve bir sigara içtik, ve Janet dedi ki "Patron, izninizle, yatak odasına geçip üzerime daha rahat bir şeyler giyeyim" dedi ve ona memnuniyetle izin verdim.

Yatak odasına gitti ve altı dakika sonra yatak odasından çıktığında elinde kocaman bir pasta taşıyordu, arkasından karım ve çocuklarım geliyordu.

Hepsi "İyi ki doğdun......"şarkısını söylüyorlardı ......... ........... ve ben orada üzerimde sadece çoraplarımla oturuyordum.

 

 

MUTLU MENDERES CAN

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs