Temizlik, Okumak ve Yardımlaşma

Mustafa Hamdullah ERGİN

Temizlik, Okumak ve Yardımlaşma

Adapazarı İl olmadan evvel, Kocaeli Sancak Beyliği’(daha sonra Kocaeli İli ve İzmit İli)ne bağlı bulunan Geyve İlçemiz, Adapazarı 1954 yılında İl olunca(daha sonra Sakarya ili ve bilahare de Sakaya Büyükşehir Statüsüne giren)bir tarihi İlçe. Milli Mücadele yıllarında, düşmanı bağrına sokmayan bir yerleşim yeri.

Öyle bir yer ki: Müstahsili var, tüketicisi var, amma Kooperatifi ve Hal binası yok. Yani üreticimizin ürettiğinin yarıdan çoğu” hebaen mensura”Aslına bakarsanız İlçemizin ekilip biçilebilen topraklarında Narenciye(Portakal, Mandalina, Greyfurt ve Limon)hariç her çeşit Meyve, Sebze ve ürünün yetiştirilebileceği bir İlçe. Ne hikmettir bilinmez ne bir Kooperatifleşme ve nede bir Hal Binamız mevcut. Fakat E25 Karayolu üzerinde “Hal Kontrol Noktası” var!

Oku

Allahü Teâlâ Hz.lerinin İlk Emri “Oku”okumak, Öğrenmek, okuduğunu anlayıp yorumlamak ve başkalarına anlatmak en güzel bir mesele… Mesela;” Türkiye Cumhuriyeti Anayasası”Türkçe yazılmış. Okuma yazma bilen veya İlkokula giden biri bile okuyabilir. Amma içeriğindeki yazının yorumunu yapıp bize anlatamaz. Ancak bunu Profesörler yapabilir. Zira okumak başka, anlamak ve yorum yapmak daha da başkadır. Aynı yazıyı nesir veya manzum olsun okuyup ikincil veya üçüncül şahıslara izah etmek her babayiğidin harcı değildir. Çünkü insan beşeri vasıflarla muttasıf olduğu için nisyan(unutkanlık)halindedir. Duyduğu okuduğunu o an içinde bulunduğu Haleti Ruhiye’ye göre yorumlar ve anlatır. Ruh haleti bozuk bir zamanda ise değişik algı ve anlatım yapar.

Temizlik

Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’ in bir Hadisi Şerif-i ile söze başlamak istiyorum. (Ennezafetü minel iman)  Manası: Temizlik İmandan’ dır.   Günlük hayatımızın vazgeçilmez öğelerinden biri haline gelen temizlik hususunda toplum olarak sizlerce ne kadar duyarlıyız acaba?

İlk bakışta temizlik konusu gözümüze küçük gibi görünse de görsel kirliliğin biz insanları nasıl etki altına aldığını bilmek için, onun çevremize ve insanlığımıza vermiş olduğu zararlara şöyle bir bakmamız yeterli olacaktır sanırız.

Toplumsal yaşamımızda karşılaşmış olduğumuz bazı olumsuz yansımaların beraberinde de çoğu zaman görmeden geçtiğimiz,  insanlarımızın temizlik(hijyen), sağlık, çevre bilinci, doğanın ekolojik dengesinin bozulması, piknik yaptığımız yerlerde bıraktığımız atıklar, rastgele ağaç katliamı, çarpık yapılaşma, kirlettiğimiz yer altı ve yerüstü suları… v. s. v. s. gibi meseleler daha aklımıza gelebilen bilinçsizce yapmış olduğumuz insanoğlu hataları sonucunda ortaya çıkan eserlerimiz! Tabir yerindeyse, görsel kirliliği oluşturan sebep ve faktörleri uzatmamız mümkündür.

 Son zamanlarda sıkça karşılaştığımız durumlardan biride çöp atma adabımızı yitirmeğe başlamış olmamızdır. Gelişigüzel bir şekilde çevreye atmış olduğumuz veya bıraktığımız çöplerimiz hem insanımızın sağlığı açısından hemde yaşadığımız çevre itibariyle büyük tehlike sinyalleri vermektedir.

**********
Hülasa edecek olursak; Tarihi ve Şirin bir yer olan Geyve İlçesi’nin geçimi zirai üretime dayalı. Yani toprağı ekip biçme ve meyvecilik. Dolayısıyla traktör kullanılması gerekiyor. Bu da bilinen gerçek. Dedelerimiz traktör kullanmıyordu. Onların zamanında yoktu. Ancak tek tük olanlar müstesna. Neyi vardı atalarımızın? Bir çift öküz veya bazılarının bir çift manda’sı mevcuttu.

Kendi yerini ekip biçtiği gibi öküzü ve pulluğu olmayan komşusuna da yardım eder, tarlasını ekip biçer yardım ederdi. Fakat çiftini sürdüğü sabanının veya tırmık çektiği tırmığın üzerinde kalan çamur yahut toprağı kazıyacağı ile temizler öyle arabasına yükler eve getirir, yollara çamur dökmezdi.

Mademki modernize olmuşuz traktörle çift sürüldüğü veya tırmık çekildiği zaman neden asfaltta temizleniyor. Tarlasından çamurla çıkan tekerleklerini kazıyıp temizleyemaz mi? Şehrin giriş çıkış noktalarına neden pompa takıp traktörlerin çamurlu olan lastikleri yıkanmadan içeri giriyor. Halkın ve canlıların sağlığı bu kadar ucuz mu?

Güneş ve rüzgâr bu çamurları kurutup hava içine karıştırıp sağlığımızı tehdit etmiyor mu?

Kooperatifleşme ve hal binası ile E25 Karayolu üzerinde bulunan, dolayısıyla Geyve’ye tüccarın gelmesine mani olan HAL KONTROL NOKTASI’nın kaldırılmasını talep ettiğimizde, yazılarımızı okuyup yorum yapan ve dolayısıyla bize yardımcı olan kaç kişi var?

Amma Traktörle çarşı içi haberine yorum yapan yapana. Benim dikili ağacım yok. Hal Binası, Kooperatifleşme veya Hal Kontrol Noktası’nın kaldırılma işleminin bana hiçbir faydası olmadığı gibi, hiçbir kimsede yorum yaparak yardımcı olmuş değil. Hiçbir müstahsilimiz sende bizim için yazıp çiziyorsun, al şu bir kilo meyve veya sebzeyi evine götür demiş değil.

Ya Karaçay kenarı veya Sakarya Nehri kenarına döküyor. Benim o yazı veya haberlerimde de aynı okurların duyarlılığını görüp bize destek için yorum yapmalarını isterdim.

Biz yarım asırdır Geyve’de ikamet ediyoruz. Yorum yapan bazı okurlar belkide hayatta yoktu. Atıp tutmakla olmuyor.

Ziraatçılığı yani meyveciliği Geyve İlçesi’ne; iki dönem Belediye başkanlığı yapmış olan rahmetli Mehmet BALKAN getirdi. Vefatında cenazesinde yirmi(20) kişiden fazla cemaat olmadığı gibi, mezarı da Atilla ZEYTİNOĞLU’nun Belediye başkanlığı zamanında yaptırıldı.

Onun için okumadan bilmeden atıp tutanlara hadi oradan sizi gidiler diyor, Geyve ilçemizi temiz ve okuyan bir yer olarak görmek istiyoruz.

Bu yazı her tür eleştiriye açıktır. Biz eleştirinin geliştirici olduğuna inanıyoruz. Eleştiri hakaret değildir. Bizi eleştiren şuna dikkat etmeli Anlamadığınız bir yazıyı veya haberi eleştirmeyiniz. Amma sorabilirsiniz elimizden geldiğince yardımcı oluruz. Anlamsız bir eleştiri yaparsanız eğer, bizler sizi geliştirmek zorunda kalırız.
********************
“Suskunluğumuz asaletimizdendir. Yoksa her söze mutlak verilecek cevabımız vardır. Amma bir lafa bakarız “LAFMI” diye, birde adama bakarız “ADAMMI” diye.”