En İyi Erkek Ölü Erkektir
Dünyada ve ülkemizde kadın üzerinden yürütülen müthiş bir algı operasyonu var. Kadınlar, erkeklere karşı sürekli kışkırtılmakta, düşman olarak gösterilerek hedef tahtasına oturtulmakta, sürekli suçlanarak suçluluk psikolojisi altında inim inim inletilmektedir.
Bu hastalıklı zihin yapısına sahip olanlara göre melek kadınlar, şeytanlaşmış canavar erkekler tarafından hep ezilmektedir. Erkekler, kadınların en büyük düşmanıdır, en iyi erkek ölü erkektir. Kadınlar, kendinizi erkek denen bu canavarlardan koruyun.
Erkeklere ihtiyaç duyuyorsanız sadece gönül eğlendirin onlarla... Sakın bir erkekle evlenip kendinizi ezdirmeyin, velev ki evlendiniz, sakın çocuk yapmayın, diyelim ki çocuk yaptınız, sakın o çocuğa siz bakmayın. Kocanız olacak canavar baksın o çocuğa, bakamıyorsa bakıcı tutsun, olmadı kreşe versin.
Erkeklere sakın güvenmeyin; onlar haindir, canavardır, şeytanın önde gidenidir. Onları sakın eş, dost, arkadaş bellemeyin; onların düşman olduğunu unutmayın. Her zaman tetikte olun onlara karşı.
Erkek denen şeytanlaşmış o canavarlar, tarih boyunca hep ezmiştir melek gibi o zavallı kadınları. Artık ne melek olun ne de zavallı... Karşı atağa geçin, şeytanlaşabildiğiniz kadar şeytanlaşarak dişlerini sökün, dünyayı dar edin o canavarlara...
Bundan sonra erkek denen o yaratıkların tek gayesi, siz kadınları mutlu etmek olmalı... Dünya siz kadınların etrafında dönüyor, erkekler de pervane olup sizin etrafınızda dönmeli...
Evliyseniz erkeği evin direği olarak değil, eşeği olarak görün. Evin ihtiyaçlarını karşılasın, kirayı ve faturaları ödesin. Sizin süsünüze püsünüze yetişmek, harcamalarınızı karşılamak, size lüks bir hayat sürdürmek için çalışsın, çalışsın, daha çok çalışsın... Kazansın, kazansın, daha çok kazansın. Erkek denen yaratık, parası kadar adamdır; parası pulu yoksa hakir görülmeye layıktır, sakın adam yerine koymayın. Güler yüz, tatlı söz bekler; sakın sizi alçaltacak böyle davranışlarda bulunmayın. Geçmiştir Bor'un pazarı, şimdi devir değişti; nineniz, anneniz gibi davranmayın.
Kızlarınıza da erkeklerin nasıl bir canavar olduğunu çok iyi anlatın, düşmanını iyi bellesin. Evlilik müessesinden, aileden, erkekten öyle bir soğutun ki aklının ucundan evlilik diye saçma bir düşünce geçmesin. Erkeksiz bir dünyanın faziletlerini anlatın kızlarınıza, erkeklerin kadınlara dünyayı nasıl zindan ettiğini anlatın, anlatın ki bir daha erkeklere karşı en küçük bir iyi niyet taşıyamasın, tiksinsin erkekten.
Şu anda feminist dünya görüşünün hâkim olduğu dünyada manzara böyle. Öyle bir hava estirildi ki son yıllarda erkekler de artık kabullendi büyük oranda kendilerinin kötü olduğunu... Almanların Yahudiler karşısında duyduğu suçluluk psikolojisini duyuyorlar kadınlara karşı. Ezildikçe eziliyorlar, kadınların her isteğini fazlasıyla yapacak şekilde emre amade bekliyorlar suçluluk psikolojisiyle.
Ülkemize birçok alanda çağ atlatan Ak Parti hükûmetlerinin en başarısız bulduğum bakanlığı da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıdır. Kadına şiddet konusunda, "Kocanızı şikâyet edin." şeklinde özetlenebilecek bir çözüm önerisi sunan bakanlık... Ak Parti kadın politikası konusunda feminist dünyanın rüzgârına çok fazla kapıldı bence ve yerli olmayan çözüm önerileriyle işi iyice içinden çıkılmaz hâle soktu. İnşallah yeni dönemde inancımıza, gelenek ve göreneklerimize daha uygun çözüm önerileri getirirler. Kadın merkezli değil, insan merkezli bakarlar sorunlara...
Özellikle son yıllarda erkeğe dair, erkekle özdeşleşmiş ne varsa kötü olarak lanse ediliyor. Erkeklerin yaptığı hatalar, erkekle özdeşleşen özellikleri üzerinde taşımasından kaynaklanan hatalar olarak sunuluyor. Bir erkek, karısını mı dövdü? Bir kişinin yaptığı yanlış bir davranıştan dolayı tüm erkekler tefe konulup çalınıyor. Bir erkek, bir kadını mı öldürdü? Tüm erkekler, potansiyel katil ilan ediliyor. Mesele erkek olunca suçun şahsiliği kimsenin umurunda olmuyor.
Bir ara basına şu haber yansıdı. "İstanbul Sultangazi’deki Kent Ormanları’nda işlenen cinayetle ilgili korkunç ayrıntılar ortaya çıktı. Beş çocuğunun babası Behçet Güneş’i öldürmeleri için kiralık katil tuttuğu öne sürülen İG, katil zanlısı Sezgin Ç ve eşi İlknur Ç. tutuklandı."
Kocasını öldürtmek için katil kiralayan bir kadın ve adamı kocasıyla tuzağa düşürüp öldüren bir başka kadın... Ölen erkek, öldüren ve öldürten kadın... Bu olaydan sonra kimse sokaklara dökülüp tüm kadınları lanetlemedi. Olması gereken de zaten bu değil mi? Çünkü suçu işleyen bir insan... Onun kadın ya da erkek olması, suçun niteliğini değiştirmez.
Kemal Sayar, bir kitabında, "Günümüzde erkeklikle özdeşleştirilen kimi temel nitelikler, ağır bir biçimde eleştiriliyor. Güç ve savaşkanlığın, pek çok rahatsızlığın kökeninde yattığı ve erkekliğin bu 'arkakik' görünümlerinden uzaklaşması gerektiği dile getiriliyor. Bu görüş bize eşduyum, bağlılık, duyguları hissedebilme gibi dişil hasletlerin artık erkek kişiliğine katılması gerektiğini anlatıyor." diyor. Yine devamında şöyle diyor: "Erkeğin serencamı, babanın kafa karışıklığına dönüşüyor. Otoriter mi olsun, arada bir gürlesin iktidarını mı göstersin; yoksa her sorunu konuşarak uzlaşıyla mı çözsün?"
Günümüzde kadınlaşarak daha ideal bir erkek olunacağı yönünde yanlış, sapkın bir algı oluşturulmuş durumda ancak kadınsı özellikleri ağır basan erkeklerle bir arada olan kadınların ise o erkeklere ne saygısı ne de sevgisi kalıyor bir süre sonra. Çünkü aklı başında olan bir kadın, erkek gibi erkek görmek istiyor yanında... Gerektiğinde risk alabilen, otoriter olabilen, koruyup kollayabilen... İkinci bir kadına tahammül edemiyor uzun süre... Çünkü zaten bu fıtrata aykırı...
Erkeğin fıtratında olan özellikleri törpüleyip kadınlaştırarak, kadını fıtratından uzaklaştırıp erkekleştirerek kadını özgürleştireceğini, erkekle eşitleyeceğini vaat eden feminist zihniyet; görünürde erkeğe ama aslında insanlığa kastediyor... Ancak bunların derdi kadının özgürlüğü veya eşitliği değil aslında. "Kadını kafes arasından çıkarmak isteyenler, kadını sokakta kafeslemek isteyenlerdir." dememiş miydi Osman Yüksel Serdengeçti? "Onlar kadına özgürlüğü değil, kadına ulaşmanın özgürlüğünü istiyorlar." demişti Mısırlı bir âlim de... TV'lerde, reklamlarda, olur olmaz yerlerde ideal kadın figürlerinin nasıl gösterildiğine bakınca da zaten kadının özgürlüğü deyip erkeğe saldıranların niyeti aleni bir şekilde ortaya çıkıyor. Kadını sadece bedenine göre değerlendiren bir zihniyetten ne beklenir ki zaten.
Şu saçma erkek düşmanı eylem ve söylemler son bulsun. Eşitliğin, kadın ve erkek için kendi fıtratları dairesinde insan olma noktasında olduğu unutulmasın... Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız da bu konuda daha isabetli çalışmalara imza atsın artık...