Üçüncü sayfa haberleriyle dolu bir ülke

Adalet duygusunu, ahlaki kriterlerini ve erdemlerini yitirmiş bir toplum düzeni kendisini daha ne kadar sürdürebilir? Söyler misiniz; böyle bir toplumu hangi darbe, nasıl ayakta tutsun?

Türkiye kocaman bir üçüncü sayfa oldu. Kapkaç ve gasp artık ilçelere kadar indi. Gece uyurken evinize ya da işyerinize girilmemesi için kurduğunuz alarmlar da işe yaramıyor. Sudan sebepler cinayet işletiyor insanlara. Kapkaç, gasp, hırsızlık, tecavüz, cinayet gibi suçlar, artık gazetelerin üçüncü sayfalarına da sığmıyor. İnsan insanın kurdu, katili, canavarı oluyor. Toplum giderek tam bir suç makinesine dönüşüyor.


Adalet Bakanlığı'nın istatistiklerine göre sabıkalı sayısı 8 milyonu, mahkûm sayısı 68 bini geçti. Son 10 yılda işlenen suç sayısı üçe katlandı. 2006 yılında tespit edilebilen şu suçlara dikkatle bakın: 2 bin 66 kişi kasten öldürüldü. 826 kişi ihmal ve kaza ile hayatını kaybetti. 40 bin kişi kasten yaralandı. 71 bin 564 defa darp suçu işlendi.


86 bin ev, 56 bin işyeri ve 4 bin 300 resmi kurum soyguna uğradı. 31 bin 500 araba çalındı. 550 çocuk kaçırıldı. 1300 ırza tecavüz olayı yaşandı. Boşanma ve aile facialarının önü bir türlü alınamıyor. Toplumsal çöküşün ve ahlaki yozlaşmanın bedelini en çok çocuklar ödüyor.


Uzmanlar ise bol bol konuşuyor. Diyorlar ki: “Eğitimsizlik, göç, terör, gelir adaletsizliği gibi sebeplerden dolayı ortaya çıkıyor bu sorunlar.” Ama sorunların asıl kaynağına inmiyorlar. Oysa sürekli açılan okullara rağmen hapishaneler dolup taşıyor, bu gerçeği tartışmıyorlar.


Göç ettikleri için potansiyel suçlu görülenlere karşı yapılan haksızlıklar ve zulümler ise gündeme getirilmiyor. Gelir adaletsizliğinden bahsediliyor ama nedense vergi adaletsizliği, vergilerin hortumlanması vs. konular gündeme alınmıyor.


“Eğitimsizlik, göç ve terör” üçlüsüne havale edilerek suçlu bulunmuş oluyor! Gerçek ise daha başka bir yerde aranmalı. Nerede mi mesela? Hantal darbeler ürünü sistemin ta kendisinde! Ne eğitiminden, sağlığından, ne de hukukundan halkın adam gibi yararlanamadığı sistemden... Nasıl bir sistem bu? Yıllardır muhtıralarla, işkencelerle, psikolojik harplerle, topyekûn savaşlarla ayakta tutulmaya çalışılan bir sistem...


Peki darbelerin sonucunda ortaya nasıl bir görüntü çıkıyor? Adalet duygusu, ahlaki değerler ve insani erdemler derin sarsıntılar geçirmiş. Aile bağları çözülmüş. Gençler hayatın girdaplarında kaybolmuş. İşsizlik oranını günden güne yükselmiş. Şiddet insanları göçe zorlamış. Büyük şehirlerde küçük gettolar oluşmuş. Yolsuzluk, vurgun, sahtekarlık ve rüşvet artmış. Boşluğa düşmüş kitleler kumar ve faiz batağına saplanmış. Adalet talep eden savcılar suçlu bulunup, sürgün edilmiş veya ağır cezalar almış. Asıl suçlulara ise bugüne değin hiç dokunulamamış.


Ve bu durum devam ediyor. Toplumun inanç ve değerleri baskı görüyor, muhalif kimlikler yok edilmek isteniyor. Kalemlere kelepçe vurulurken, kurşunlara özgürlük tanınıyor. Tam bir fitne ve ifsad düzeni kurulmuş gidiyor.


Adalet duygusunu, ahlaki kriterlerini ve erdemlerini yitirmiş bir toplum düzeni kendisini daha ne kadar sürdürebilir? Söyler misiniz; böyle bir toplumu hangi darbe, nasıl ayakta tutsun?


Kendisini halen toplumun efendileri makamında görenler, yaptıklarından pişman olmak yerine halen haklıymış gibi herkesi susturabilirken, ülkeyi kendi isteklerine göre yönetirken ve halkın temsilcilerini dahi paylama cesaretini kendinde görebilirken; bu ülkeyi hangi silah nasıl korusun?


Değil mi o silahlar bir de topluma yönlendirilmişse on yıllardır...


O halde diyebiliriz ki; darbeciler, bu ülke sizin eseriniz!

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs