Yoksa kölemiyiz ?

İnsanlık tarihinde en eski zamanlardan beri var olan kölelik, bir insanın bir diğerine yaptırabileceği en son ve en kötü şey

Özgürlüklere kökten darbe vuran bir anlayıştır kölelik. İnsanları, kendileri gibi insan olan köle sahiplerine her şeyleri ile bağlayan bir oluşumdur. İnsanlık tarihinde en eski zamanlardan beri var olan kölelik, bir insanın diğer bir insana yaptırabileceği en son ve en kötü şey. Hint, Çin, Mezopotamya, Eski Yunan ve Roma da dahil olmak üzere, eski medeniyetlerin hukuk düzenlerinin hemen hepsinde, kölelik meşru bir kurum olarak tanınırdı.



Efendilerin köle orduları



Kölelik ilk zamanlarda zenginlerin para karşılığında insanlara iş yaptırmaları ve iş sonunda özgürlüklerini iade etmeleri şeklinde ortaya çıkan bir uygulamaydı. Ama daha sonraları nüfusun artması ve insanların tarımla uğraşmaya başlamaları ile farklı bir hâl almaya başladı. Topluluklar, yaptıkları savaşlarda artık birbirlerini öldürmek yerine köleleştirmeye başladılar. Bu durum bir süre sonra, öyle bir hâle geldi ki bazı yerlerde özgürlerden çok köleler görülmeye başladı. Eski Yunan'da 40 bin civarında vatandaşı olan Atina sitesinde 80 bin köle çalıştırılıyordu.



Hindistan'da ise kast sisteminden dolayı bu çok daha vahim bir hâlde idi. Brahmanların haricinde neredeyse tüm halk köle durumundaydı. Küçük bir şehir devleti olduğu dönemlerde, Roma'da kölelerin sayısı azdı. İlk Romalı köleler aile evlâdı muamelesi görüyorlardı. Ama Romalılar, yaptığı savaşlarda hızla köle sayısını arttırdı ve kabiliyetli kölelere idareci, kâtip ve öğretmen gibi önemli sayılabilecek görevler verildi. Fakat Romalılar, niteliksiz gördükleri insanları, büyük çiftliklerde ve maden ocaklarında, çok kötü şartlarda çalıştırdılar. Bu durum o hâle geldi ki Romalılar üç köle sahibi olmayı fakirlik olarak görmeye başladılar. Apoee bir değirmende çalışan kölelerin sefaletini şöyle anlatıyordu: "Allahım! Ne sefil insanlar. Derileri varmış ama kamçı darbeleri ile benek benek olmuş. Sıcaktan vücutlarının şekli değişmiş, işten göz kapakları şişmiş."



Günümüze gelindiğinde ise köleliğin kaldırılmış olmasına rağmen, insanların Orta Çağ'dakinden farksız yaşadıklarını her gün iletişim kanalları aracılığıyla görmekteyiz. Bazı düşünürler, ferdî köleliğin kalktığını fakat yerini toplum köleliğinin hatta devlet köleliğinin, aldığını söylemektedirler. Kölelerin ve özgürlük düşmanlarının birbirleri ile mücadeleleri farklı zamanlarda, farklı statülerde devam etmektedir. Günümüz köleliği için Thepdore Zeldin "Dünya hâlâ adı konmuş efendileri olmasa da, özgürlüklerinin kısıtlı olduğunu düşünen köle ataların çağdaş uzantıları olan insanlarla dolu." değerlendirmesini yapmaktadır.



Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, köleliğin yüzyıllar öncesinde yasaklanmış olmasına rağmen, hala 27 milyon kişinin insanlık onurunu hiçe sayan koşullarda çalıştırıldığını söyledi.



Ban Ki-moon, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olan köle ticaretinin kökünün kazınabilmesi için yasaların, geleneklerin ve yaklaşımların değişmesinin şart olduğunu vurguladı.



Ban Ki-moon, "2 Aralık Dünya Kölelikle Mücadele Günü" bir mesaj yayınladı. Mesajında, "korkunç bir insan hakları ihlali" olan köle ticaretinin bundan 200 yıl önce resmen yasaklanmış olmasına rağmen, hala varlığını sürdürdüğüne işaret eden Ban Ki-moon, bunun nedenin insan onuruna saygı gösterilmemesi ve aşırı yoksulluk olduğunu savundu.



Köleliğin bilinen formlarının yanı sıra, borçlardan dolayı ortaya çıkan bağımlılık gibi yeni kölelik türlerinin ortaya çıktığına dikkat çeken Ban Ki-moon, "Ev içi çalışanlar ve göçmenlerin yanı sıra inşaat, gıda, giyim ve diğer sanayi kollarında çalışanlar de facto köleler olarak görülüyor" dedi.



Ban Ki-moon, küresel ekonomik krizin ise bu korkutucu durumu daha da vahim bir hale sokabileceğinin altını çizerek şunları kaydetti:



"Yoksul insanlar muhtemelen daha da yoksullaşacakları için köleliği andıran uygulamalara daha fazla maruz kalma ihtimali ile karşı karşıya kalabilirler. Söz konusu grubu bilinçli olarak istismar eden kişiler maddi kazanç elde edebilmek için muhtemelen insanların posasını daha fazla çıkarmaya çalışacak, müşteriler de muhtemelen yaptıkları alışverişin sonuçlarının tam bilincine varamadan, işçilik ücretleri şaşılacak derecede düşük olan ürünleri satın alacak. Bu gaddarca davranışın kurbanları arasında yer alan ve günümüzde sayıları tahminen 27 milyonu bulan insanlara yardım için mutlaka elimizi uzatmalıyız. Bu tarihi lanet ile başa çıkabilmek için yeni stratejilere ihtiyacımız var. Yasaları, yaklaşımları ve gelenekleri değiştirmeliyiz."
 

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs