Felaket Tellalları
Anlamıyorum bunlar dost mudur? Yoksa düşman mı? Hani der ya birisi. “Meğer dost bildiklerim hep düşmanmış.” Tam da öyle bir şey işte. Dost görünenler hep düşman imiş, fakat kimsenin haberi yok.
Dünyayı yönetenler yine kendileri lehine olması büyük olasılıkla muhtemel olan küresel denebilecek bir krize sürüklüyorlar. Sürüklerken bunu aslında bile bile ve çok da maymun iştahı ile yaptıklarından adım gibi eminim. Bunu yaparken kesinlikle ne kadar kısa sürede ne kadar haksız para kazanabileceklerinin kesinlikle hesaplarını yaptıklarını düşünüyorum.
Şayet bunu yapan bir ya da bir kaç devletse peki nasıl oluyor da topuzun ucu dönüp dolaşıp yine devletlere çarpıyor ve devletler zarar görüyor diye düşünebiliriz. Ya a bunu tetikleyen devletler değil de para babaları ise nasıl oluyor da devletler buna ses çıkarmıyorlar diye düşünülebilir. İki tarafı pis bir değnek. Aslına bakarsanız iki tarafı değil her tarafı pis bir değnek.
Kesinlikle kapitalizmin maymun iştahı üzerine kurulu bir düzen. Ve bu düzen eninde sonunda kendi ürettiği ilahını kesinlikle acıktığında yiyecek bir iştaha sahip.
Örneklerden yola çıkacak olursak. Türkiye kapitalizmini ya da bir başka ülkenin kini de ele alabilirsiniz. Bu genel bir durum. Hiç bir zengin, kesinlikle alın terini çok süper kullanarak bir yerlere gelmiş değildir. Genellikle zenginlikler seralarda yine devletlerin kendileri tarafından üretilir. Bunun çok çeşitli yöntemleri var. Asla kendiliğinden oluşmamışlardır. Aslına bakarsanız bu işte helal lokma üzerine kurulu bir kazanımdan da söz etmek mümkün olamayacaktır. Sürekli beslenirler büyütülürler. Zaman gelir beslendikleri membaa doğru ilerlerler ve membaın tam da çıkış noktasına çöreklenirler. Sonra içi içini yemeye başlar. Tüm kaynak karınlarına girip dururken gözler dikilmiştir membaın içerisine. Karınlar şiştikçe genişler fakat bir türlü dolmaz-doymaz.Gözler ise bir an bile ayrılmaz ayrılamaz membaın başından.Nasıl yapılsa da membaın kaynağı tamamen iç edilse.Aslında memba dan dışarı zerre miktarı sızıntı olmasa da bu hoşa gitmez,çünkü hala dışarı akma riski vardır.Risk tamamen yutulunca geçecektir.
Şimdi ortada fol yok yumurta yok demeyelim belki ama fol da ki yumurtalar tam belirgin gözükmezken ne diye gürültü çıkartılır avazlar yırtılırcasına. Anlayamam. Fakat anlamaya çalıştığımda şu sonuca varıyor gibiyim. Ortalık çok yakında toz duman olacak, göz gözü görmeyecek çuvallarımı hazırlayayım ne götürürsem kardır. Çuval ne kelime çuval fabrikası tam da ortalık yerin kenarına kurulmuş. Ne varsa içine alacak cinsten.
Son günlerin görüntüsü bunu yansıtmıyor mu sizce? Vatandaş alışmış amudu ile birlikte götürmeye. Götürülen kaynağın ağzı azıcık kesilmeye yüz tuttuğu zaman avazlar çıktığı kadar bağırılıyor. Gürültü küplerin üst üste konulup altına bir tekme atıldığında çıkartacağı sesten daha kuvvetli çıkmıyor mu sizce?
Kalın sağlıcakla
#