Cumhuriyet Savcısı Tacettin Aykol ile röportaj

Mehmet AYDOĞAN

Ahunur: Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Savcı Bey: 1989 Aksaray doğumluyum. 8 kardeşiz. 6 ablam ve 1 erkek kardeşim var. İlkokul ve lise hayatımı Aksaray’ın bir kasabasında geçirdim. Liseden mezun olduktan sonra Konya Selçukl Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım. Üniversiteden mezun olunca 4-5 yıl avukatlık yaptım. Askerlik görevimden sonra çok sevdiğim hakimlik ve savcılık sınavını kazandım. 15 Temmuz Darbe olayından sonra ilk görev yerim olan Geyve ‘ ye atandım. Evliyim, 1 çocuğum var.

Semanur: Bu görevi seçmenizin sebebi nedir?

Savcı Bey: Savcılık mesleği özellikle Hukuk Fakültesi bana göre severek aşkla okunacak bir fakültedir. Bütün dersler yoğundur. Sözel dersler vardır. Dolayısıyla altından kalkabilmemiz için aşkla çalışmamız lazım. Ben bu mesleği; hukuku, hakkı, adaleti sevdiğim için istiyordum. Bu mesleğe başladığım için pişman değilim. Onun dışında darbeden sonra nasıl devlete hizmet edebiliriz dedik ve biz de hukuk mezunu olduğumuz için savcı olarak daha fazla faydalı olabileceğimizi düşündük bu amaçla sınava girdik. Nihai amacım vatana, millete hizmet etmek, gerisi teferruattır. Daha yeni başlamamıza rağmen şimdilik memnunuz. Hizmet edebildiğimizi düşünüyoruz. Artık bunun geri dönüşlerinde başarılı mıyız, başarılı değil miyiz? İnşallah zamanla öğreneceğiz. Ama genel olarak kapımız herkese açık. İnşallah başarılı oluruz Allah utandırmasın. Temel sebep adalet duygusuna inancımız; hakkı haklıya teslim etmek insanların mağduriyetini gidermek adına bu mesleği tercih ettim.

Şeyma: Görevinizi bizlere de tavsiye eder misiniz?

Savcı Bey: Tabii ki hukuk alanındaki meslekleri tavsiye ederim.

Öncelikli olarak sorunuzu ikiye bölmek istiyorum. Birinci olarak gençlere özellikle şunu tavsiye ediyorum; yüreğiniz sizi nereye götürüyorsa, hangi meslekte mutlu olacaksanız onu yapın diyorum. Mesela bana en yüksek yerde tıp profesörlüğü verseler gitmem, benim fıtratıma uygun değil.

İkinci olarak da Hakkı bilmeniz adına illa hukuk okumanıza gerek yok, kendinizi yetiştirerek bunu yapabilirsiniz. Ama derseniz ki savcılık mesleğini tavsiye eder misiniz? Şundan dolayı tavsiye ederim; savcılık mesleğindeki bir mağduriyeti gidermek beni mutlu eder, dolayısıyla mesleğimi sevdiğim için yapmak isteyenlere tavsiye ederim.

Ahunur: Görevinizle ilgili unutamadığınız bir hatıranızı anlatır mısınız?

Savcı Bey: Ben bunu genel olarak hukukçu kimliğimle söyleyeyim. Birçok olaya şahit oldum ama en çok zoruma giden ya da beni derinden etkileyen; genç insanların hiç uğruna öldürülmeleri, özellikle kızlarımızın... Aksaray’da yaşanan bir olay, o zaman daha stajyerdim ‘’ bir kızımız yakın mesafeden atışla sevgilisi tarafından öldürülmüştü. ‘’ Beni en çok yaralayan bu olmuştu. Size verdiğim seminerde de söylediğim gibi aşk ve sevgi adına bu şekilde yitip giden hayatlar var. Sayısı bir değil bir sürü olay var. Yani genel olarak beni bu tür olaylar çok etkiliyor.

Semanur: Göreviniz icabı birçok hizmetler yapmışsınızdır. Bazılarını öğrenebilir miyiz?

Savcı Bey: Keşke 5-10 yıllık bir savcı olsaydım da size daha çok bilgi verseydim. Ancak ben burada, ilk geldiğim zaman intihar olayları, cinsel istismar, madde bağımlılığının çok olduğunu gördüm bunun için de bilinçlendirme toplantıları yapıyoruz. Kaymakamlıkla koordineli bir şekilde okullarımızda seminerler veriyoruz. 2-3 aylık meslek hayatımda beni en çok mutlu eden suçların önlenmesi için bilinçlendirme sağlamak. Bu amaçla çok güzel projeler yürütüyoruz. Asıl görevimiz kamu vicdanını sağlamak.

Şeyma: Her şeyin başı eğitimdir diyoruz. Eğitimle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Savcı Bey: Evet, eğitim olmadan hiçbir şey olmuyor. Bunu sadece meslek seçimi açısından düşünmeyin. İnancımıza göre ne yaparsak en iyisini yapmak zorundayız. Ve bir şeyler yapmak için eğitimini bilmemiz lazım. Eğer ben bu kanunu bilmezsem, eğitimini sağlıklı almazsam ya da kendimi bu anlamda yetiştirmezsem eğer, bu işte başarılı olamam. Tek başarı iyi bir kariyer yapıp, iyi bir yerlere gelmek değil, çok para kazanmakta değildir.

Önce insan olmalısınız. Eğitim sisteminde de deneme yanılma yöntemiyle bir şeyler yapılmaya çalışılmaktadır. Bence güzel şeyler yapılıyor. Ama ben işin ailelerde bittiğine inanıyorum. Yani okuldan önce aileler. Ancak çocuklar ailelerinden okul şartlarından dolayı uzak kalmak zorunda kalıyorlar bu yüzden okullarda öncelikli olarak öğretilmesi gereken iyi insan olmaktır. Meslek sahibi olmak açısından bakarsak eğer, iş öğrencide bitiyor öğrencinin bir hedefi olmazsa ona ne kadar imkân sunarsanız sunun hedef sonucuna ulaşmaz. İnsan meslek sahibi olsa bile eğer isteksizce yapıyorsa bu zulümden öteye gitmez.

Ahunur: Bizim aracılığımızla gençlere, öğrencilere söylemek istediğiniz bir şey var mıdır?

Savcı Bey: Öncelikle iyi insan olun: Vatana, millete hayırlı insanlar olun. Ahlaklı ve saygılı olun. Haddinizi bilin yani benliğinizin farkına varın. Darbede de gördüğümüz gibi memleketimizi sahipsiz zannediyorlar. Bu memlekete sizin sahip çıkması lazım. Bizlerin de sahip çıkması lazım. Benim görevim gereği de suçlardan, başınızı yakacak olaylardan uzak durun. Vatana, millete ihanet edecek şeylerden uzak durun.

Semanur: Bulunduğunuz görevden ayrılınca nasıl anılmak istersiniz?

Savcı Bey: Allah izin verirse 65 yaşına kadar bu görevi yapacağız. Biz aynı yerde uzun süre kalamıyoruz. Buradan gittikten sonra şöyle anılmak isterim; “kişisel olarak değil de, burada böyle bir savcı vardı benim mağduriyetimi giderdi, hizmetler verdi.” Ben böyle anılmak isterim. Vatandaşa yardımcı olayım, hiçbir vatandaşın kalbini kırmayayım, kapıdan geriye çevirmeyeyim, hakkı, haklıya teslim edeyim. Ama ne kadar başarılı oluruz bunun sonucunu Allah gösterecek.

Mehmet AYDOĞAN

Geyve Haber