Geyve Kaymakamı İlyas Memiş ile röportaj
-Sayın Kaymakamım, sizi tanıyabilir miyiz?
1976 yılında Bayburt'un merkezine bağlı Ortaçımağıl Köyü'nde doğdum. İlkokulu kendi köyümde, ortaokul ve liseyi Bayburt İmam Hatip Lisesi'nde okudum.1995-1999 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde okudum.Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde İşletme Anabilim Dalında yüksek lisansımı yaptım. Mayıs 2000 yılında Bayburt'ta Kaymakam adayı olarak mülki idare mesleğine başladım.11.08.2015 tarihinden itibaren ilçemizde görev yapmaktayım.
-Bu görevi seçmenizin sebebi nedir?
Toplumda saygınlığı olan aynı zamanda insanlara faydası dokunan bir meslek olduğu için bu mesleği seçtim.
-Görevinizi bizlere de tavsiye eder misiniz?
Kaymakamlık halka hizmet için var olan bir meslektir. Halka hizmet, Hak'ka hizmet etmektir. Bu yüzden kaymakamlık görevini sizlere de tavsiye ederim.
-Göreviniz icabı birçok hizmetler yapmışsınızdır. Birini öğrenebilir miyiz?
Bolu ilinin Seben ilçesinde görev yapıyordum. Seben'de Frigyalılar döneminden kalma kaya evler vardı.Kaya evlerine ulaşımı sağlamak için bir mühendisten yardım almadan köprü yapmıştık ve o köprü halâ kullanılmaktadır. Bu çalışmamızı unutamıyorum.
-Her şeyin başı eğitimdir diyoruz. Eğitimle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Eğitim gerçekten her şeyin başıdır. Çünkü gelişebilen ve değişebilen bir varlıktır.İnsanın daha kaliteli bir birey olması ve güçlü bir toplum olabilmek için eğitim gereklidir. Eğitimde insanı, insan yapan değerler verilmelidir.Değerler eğitimi olarak adlandırılan bu anlayış fizik, kimya, matematik gibi derslerin dışında insanlara mutlaka verilmelidir.
-"İnsanı
yaşat ki devlet yaşasın." düsturunun gerçekleşmesinde size göre eğitimin
rolü nedir?
Bu söz Osmanlı devletinin manevi kurucusu Şeyh
Edebali'nin güzel bir öğüdüdür. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Güçlü bir
ülkenin temelinde güçlü bireyler yatar. Güçlü bireylerin güçlü milleti, güçlü
milletin de güçlü devleti olur. Hem insanına hem devletine sahip çıkan
toplumlar ve milletler her zorluğa her yokluğa rağmen kısa zamanda derlenir ve
toparlanırlar.
Türk milleti olarak bizim tarihin
derinliklerinden gelen her yönüyle sağlam ve mazbut bir devlet anlayışımız
mevcuttur. Bu üstün anlayış sayesinde devlet-millet kardeşliği bozulmadan
sarsılmadan devam ede gelmektedir. Asla unutulmasın ve akıldan çıkarılmasın ki,
insanların hür sağlıklı ve güvenle yaşaması devletin aynı şartlarda yaşaması
ile yakından ilgili ve irtibatlıdır. Şeyh Edebali’nin o nasihatine sadık kalan
Osmanlı Padişahları hem insanı hem de devleti yaşatarak dünyada yegane süper
güç olmuştur.
Zaman birlik, beraberlik, kardeşlik zamanıdır;
bölmek değil, bütünleştirmek zamanıdır. Biz idareciler olarak gençlere bunu
öğütlemek zorundayız. Daha güçlü ve müreffeh bir ülke olabilmek için kültürel
değerlere ihtiyacımız vardır.
-Bizim aracılığımızla gençlere,öğrencilere neler söylemek istersiniz?
Gençlere tavsiyem, devletin, ailelerin sunduğu bu imkanları faydalı bir birey olmak için mutlaka değerlendirsinler. Bu imkanların değerini bilsinler.
-Son olarak bize söylemek istediğiniz var mı?
Size hayatınızda ve derslerinizde başarılar dilerim.
-Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Mehmet AYDOĞAN
Geyve Haber
#