Bayramlar
Ben buna özellikle dikkat ederim. Hep o eski bayramlara özenti duyulur. Sanki eskiden ki bayramlar farklı zamanlarda farklı mekânlarda kutlanıyormuşçasına. Zaman farklı, insanlar farklı, imkânlar ise eski bayramlara nazaran çok daha fazla. Peki, eksik olan nedir. Eksik olan şudur: ruh. Bayramlarımızın ruhunu yitirmiş durumdayız. Bu özlem sürekli belki bilinçsizce ama bu ruhadır.
Eskiden bayramlarımız atalarımızın yanında tüm aile ile birlikte kutlanırdı. Şimdilerde ise anneler babalar huzur evinde, kardeşler biri bir yerde diğeri başka bir yerde. Bazıları demeyelim birçoğu tatil beldelerinde. Gönül eğlendirerek hoplayıp zıplayarak kendilerinden geçerek bayram yaptığını zannediyorlar. Tatil beldesinde hava sıcak olunca denize girip güneşlenince nasıl bayram geçirilir aklım ermiyor. Gidip annenin babanın elini öpmek onların gönüllerini hoşnut etmek varken. Akrabaları ziyaret edip hoş sohbet bir zaman geçirmek, yapılan baklava, sarma gibi ikramların tadına bakarak geçirmenin dışında nasıl bir zevk alınır bilemiyorum. Akşam olunca büyük büyük ağaçların dibinde, parklarda, bahçelerde eğlenceler düzenlenerek, eski dostların bir araya gelerekten özlemlerini gidermek varken nedir bu anlamıyorum.
Yine haberlerden geçilmiyor Antalya’da deniz sıcaklığı 28 derece, otellerde doluluk oranı çok yüksek vs. vs.. Bu şekilde kim hangi bayramın özelliklerinden bahsedebilir ki.Ah o eski bayramlar gibisinden.Koskoca ramazan geçiyor ,bakıyorsunuz ramazanı tam olarak yaşayanlar bayramda yine aynı mütevazilikle devam ediyorlar. Mütevazı bayramlarını yaşamaya çalışırken oruç tutan insanların gözlerinin içine baka baka yiyen yüzsüzler ise bayram tatillerini en güzel mekânlarda geçirmek için rezervasyonlarını yapıp yine en ön saflarda saf tutup bayram kutlayabiliyorlar.
Bütün olumsuzluklara rağmen Geyve gibi Taraklı gibi mekânlar yinede bayramlarda nüfuslarını katlayabiliyorlar. İnsanlar birbirlerini bu kutsal günlerde görerek hasret gideriyorlar. Büyükleri ziyaret amaçlı sıla-i rahim yapıyorlar. Bozulmuşluk içimize tam oturmamış. Bu bozulmamışlığımızı muhafaza ederek çoluk çocuklarımızı alıp memleketimizi ziyarete gitmeyi büyüklerimizi ziyaret ederken, olması gereken bayramları çocuklarımıza anlatmamızı tavsiye etmek istiyorum. Müsaade ederseniz son olarak e-mailime gelen bir şiiri yazının sonuna ekleyerek sizlere bayramlarımızın bayram gibi olması dileklerimi iletiyorum. Bayramınız mübarek olsun.
Gecenin gözlerinden
sabahın ellerinden öpen bayram geldi
Bayram
Akşamın şekerliğine uzanan ilk çocuk eli
Bayram
Yaşlıların gözlerinde tüten torun sıcağı
Bayram
Yalnızların yalnızca gülümsediği kalabalıklar evi
Bayram
Yetim kapılara bırakılan şefkat kucağı
Bayram
Dostlarımın omuzlarımda biriken gözyaşı seli
Bayram
Yoksulların kalplerine bastıkları hediye paketi
Bayram
Kucakların uyuyakalmış çocuklar taşıyan babaların sevinci
Bayram
Yeni olsun diye ikinci kez yıkanan sehere asılan anne yüreği
Bayram
Sadece kuşların hatırladığı göklere el açan dua ziyaretleri
Gecenin gözlerinden
Sabahın ellerinden öpen bayram geldi
Bu bayram sesimize sarılın
Kucaklaşalım...
Bayramınız mübarek Olsun