CİHAD

Mehmet AYDOĞAN

Yüce Rabbimiz: “Ey Peygamber!Kafirlere ve münafıklara karşı cihad(Allah yolunda mücadele etmek) et ve onlara karşı çetin ol. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir varış yeridir orası.” buyurmaktadır. Cihad sözlükte; “gayret etmek, bir işi yapabilmek için bütün imkânları kullanmak, Allah yolunda Müslümanlara savaş açan İslam düşmanlarıyla savaşmak.” gibi anlamlara gelmektedir. Kur’an’ı Kerim ve hadis-i şeriflerde ise; ‘dini öğrenmeyi, öğretmeyi, dini tebliğ etmeyi, dinin emir ve yasaklarına uymayı, haram ve günahlara karşı nefis ile mücadele etmeyi, İslam’ın bilinmesi, tanınması, yaşanması ve yücelmesi için çalışmayı, ülkesini her türlü tehlikeye ve saldırıya karşı savunmayı’ ifade eder.

Kuran-ı Kerim kitabımızda Yüce Rabbimiz: “Allah yolunda hakkıyla cihad edin.” buyurmuştur. Cihad; çoğunlukla “gayri Müslimlerle savaşmak, ‘Kıtal” anlamında kabul edilmiş, halbuki genelde”Allah yolunda can, mal, dil ve diğer vasıtalarla bütün gücüyle çaba sarf etmeyi” ifade eder.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) “Mücahid nefsiyle savaşandır.” Hadisi şerifiyle, nefisle yapılan mücadeleye dikkat çekmiştir. Efendimiz (s.a.s) bu sözleriyle ‘Cihad’ı başka bir yüksek hedefe yöneltmektedir. Kötülükleri emreden nefis (Nefsi emmare) ile mücadele, düşmanla yapılan cihattan daha zordur.Kişi, bu mücadelede nefsin; kötülüğe, tembelliğe, hevâ ve arzularla günahlara, haramlara ve hatalara meylini kırarak, onun hakikate, itaate, ibadete, kulluğa ve güzel ahlaka yönelmesini sağlar. Mü’min, bu mücadelesiyle yücelir ve manevi derece kazanır. Bunu hakkıyla yapabilenlerin sayısı ise azdır.

Cenab-ı Hakk savaş iznini: “Size savaş açanlarla savaşın, ancak aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.” İlahi beyanıyla belirli şartlara bağlamıştır. Savaş sebebinin yine savaş olduğunu gösterir. Savaşta muharip olmayan kadın, çocuk, yaşlılar, din adamları, vs. öldürülemezler. Yine savaş da olsa, kitle imha silahları, nükleer ve  kimyasal silahlar, misket bombaları, toplu ölümlere sebep olan silahlar yasaktır.

Dinimizde savaş, düşmanın kötülüklerini ve saldırılarını önlemek için yapılır.Savaş ilanını ancak meşru olan devlet yapar. Şahıslar olarak savaş ilanı terör ve anarşi çıkmasına, fitnenin yayılmasına sebep olur. Şahısların ‘cihad’ ilânının dinen ve hukuken bir geçerliliği yoktur. Yine savaş sebebiyle üzerine bomba bağlayarak sivil ve masum insanların içinde kendini canlı bomba olarak patlatarak etraftaki suçsuz insanların ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak terör olayından başka bir şey değildir.  Günümüzde İslam adına bu tür mücadeleye girenler en fazla dinimize ve Müslümanlara zarar vermektedirler. Bu kişiler, İslam’ın yasakladığı metot ile teröre ve kaosa sebep olarak Allah katında mesul duruma düşmektedirler. İslam’da amaç, vasıta ve yöntem her zaman dinen meşru olmalıdır. Allah yolunda ancak dinin belirlediği bir yöntem ile mücadele edilmelidir.

Rabbimiz bizleri, vatanımızı, milletimizi ve İslâm alemini her türlü düşman saldırılarından, istilalarından muhafaza eylesin. Bu uğurda mücadele ederek canlarını feda etmiş aziz şehitlerimizin ruhlarını şâd eylesin. Amin.

Mehmet AYDOĞAN

Geyve Haber