Kutuplaştιran Erdoğan mι?

Ömer ERDEM

 Kim ne zaman müslümanlara saldιracak olsa hemen „irtica hortladι yahutta şeriat geliyor“ gibi bazι yaygaralar koparmak vakayi adiyedendi. Halbuki şeriat hiç gitmemişti ki niye gelsindi. Fakat dert başkaydι tabii...

O zamandan bu zamana köprülerin altιndan çok sular aktι. Ve nihayet müslümanlara ülkelerini cehenenneme çeviren o meşùm anlayιş milletin feraseti ile içinden çιkardιğι bir „yiğit adam“ sayesinde aşιldι. Ülkeyi dindarlar için yarι açιk cezaevine dönüştüren azgιn azιnlιk artιk mevzilerini iyice kaybetmiş bulunuyor. Eskiden sandιktan çιkma gibi bir kaygιsι bulunmayan devlet beslemeleri milletin kahramanca mücadelesi sayesinde arkalarιndan itikleyen „bürokratik oligarşi“den mahrum kalιnca ve tam 12 yιldιr hemen her sandιktan ağιr bir mağlubiyetle çιkιnca ne yapacağιnι iyiden iyiye şaşιrmιş vaziyette.

Başbakan ile sandιk yolu ile başa çιkamayacağιnι anlayan bu çevreler gözü dönmüş bir şekilde saldιrmaya başladιlar. Muhlefet partilerinin bütün stratejileri „anti-Erdoğan“ üzerine kurulu. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun ve hatta isterse memleket işgâle uğrasιn. Benim dediğime bak ki, bu kafa zaten batιda „brost“ çeken bir sokak serserisini her zaman müslüman bir gence tercih eder. Zira bunlarιn ağababalarι da İslâm ve müslümanlara düşmandιlar ve halen de öyledirler. Bakmayιn siz bunu açιktan dillendiremediklerine. Hele az biraz bir güç ellerine geçsin bak bakalιm o zaman ülkeyi yine en kιsa zamanda nasιl da hallaç pamuğu gibi atιyorlar. Bir türlü milletin değerlerini benimnseyemiyen muhalefet kendi gibi olmayι beceremiyor. Habire ya taklit ediyor yada karşι çιkιyor. Ben şuyum, ben şöyleyim, ben bu ülkeyi şöyle yönetirim bir türlü diyemiyor´. Bunun yerine ülkenin başbakanιna hakaret ediyor, dahasι kendi ülkesini efendilerine şikayet ediyor. Gidebildiklerinin ayağιna gidiyor, gidemediklerine mektup gönderiyor.

Kutuplaşιyor muyuz?

En alengirli suçlamalardan biride bu: Erdoğan halkι kutuplaştιrιyor. Bir bakalιm gerçekten bir kutuplaşma varmι, varsa bunun sorumlusu kim?

2013 mayιsιnda Gezi olaylarιnda Başbakan ve onun gibi düşünen milletin kahir ekseriyetine bir avuç mutlu-putlu azιnlιğιn yaptιğι hakaretlere bir bakarsak ne demek istediğim çok daha iyi anlaşιlιr. „Zulüm 1453`te başladι“ diyecek kadar yaşadιğι topraklara ihanet içinde olan ve yemek yediği kaba (....) bu kafanιn müslümanlara karşι anlayιş ve hoşgörü içinde olmasι elbette beklenemez. Gezi olaylarιnda normal zamanlarda biraraya gelmeleri ihtimal dahilinde olmayan bir çok azgιn azιnlιk yedeklerine aldιklarι „terör tim“ leri ile birlikte sokak devrimine kalkιşmιş, meşru hükümete isyan ederek sokaklarι terörize ederek müslümanlardan adeta rövanş alma hιncι içerisinde kendi içlerinden kandιrdιklarι insanlarι gözü kapalι ölüme göndermek suretiyle onlarιn cenazeleri üzerinden devrim doğurmak isterken arkadaşlarιnι öldürdükleri ile kaldιlar. Başbakan bu ülkede gece-gündüz demeden çalιşιyor. Bu beyler tarihin hiç bir döneminde olmadιğι kadar kazanιyor ve rahat bir hayat sürüyorlar ama yine de „isyan“ ediyor yahutta isyana teşvik ediyorlar. Bu tür kalkιşmalarιn burjuva tarafιndan organize edilmesinin bir tek sebebi vardιr. O da tereddütsüz „İslâm düşmanlιğιdιr“. Zira ilk defa bu başbakan açιktan ve alenen Müslüman olduğunu söyliyebilmekte ve bundan böyle Müslümanlarιn da bu ülkede „birinci sιnιf vatandaş“ olacaklarιnι haykιrmakta ve bu konuda reformlar yapmak suretiyle arada oluşan makasιn daralmasι için büyük efor sarfetmektedir. Dahasι habire hor lanan ve habire küçümsenen bu sessiz yιğιnlarιn „gür sesi“ olmayι başaran Başbakan imtiyazlι sιnιfιn hedefi olmayι haketmiş kabul edilmektedir. Başbakan halkιn %50 sinin oylarι ile işbaşιna geldiğini ve dolayιsιyla bu kesimin istek ve taleplerini dikkate almak zorunda olduğunu dillendirse bile hemen adι kutuplaştιrmacιya çιkιyor. Ama onlar, „faşistler, koministler, ulusalcιlar, kemalist Türkler, kemalist Kürtler, liberaller, neo-liberaller, emperyalistler, anti-emperyalistler“ olarak hep biraraya taplanarak Erdoğan ve tabii ki Millet düşmanlιğι yaptιklarι zaman bu kutuplaştιrma değil bütünleştirme oluyor. Doğru, bu kadar zιddι biraraya toplamak gerçekten başarιdιr. İyi de bu toplanma sadece ortak düşmana karşι. Ortak düşman da „Erdoğanιn şahsιnda Millet ve onun inandιğι değerler“...

Erdoğan kimsenin hayat tarzιna karιşacak düzenlemelerle uğraşmιyor. Sadece imtiyazlι sιnιfa bundan böyle istediğiniz gibi milletin ensesinde „boza“ pişiremiyeceksiniz. Buna izin verilmeyecektir diyor. Erdoğan Milleti ayrιştιrmaya gayret eden bu zalim güruh ile yürekli bir şekilde mücadele ediyor. 90 yιl boyunca biriktirilmiş bulunan devlet destekli bu „ifrazatιn“ öyle hemencecik boşalmasιnι beklemek safdillik olur. Ama istikamet tamamdιr. Yani kervan artιk yola düzülmüştür. Yeni Türkiyenin istikbaline bir takιm azιnlιk güruh ile gavur aşιğι entellektüel yarι aydιn bozmalarι ile gazete köşelerini parselleyen yosmalar değil bizzatihi „Türk Milleti“ damgasιnι vuracaktιr.

Erdoğan kutuplaştιrmιyor. Milletin kahir ekseriyetine elindeki imtiyazlarι kullanarak saldιran zavallιlara karşι mücadele veriyor. Millet de onun arkasιnda durmaya devam ediyor. Köpeklerin duasιyla gökten kemik yağdιğι görülmüş şey değildir. Eninde sonunda bu Millet dünya arenasιnda hakettiği yeri mutlaka alacaktιr.

Baki Selam ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem

Mainz/Almanya