Cuma Hutbesi-Mü’minler Kardeştir
Muhterem Mü’minler!
Dinimiz İslâm’ın gayesi, insanların her iki cihanda huzur ve mutluluklarını tesis etmektir. Rabbimiz Mü’minlerin birlik, beraberlik, dayanışma duygularıyla huzur içerisinde yaşamalarını sağlamak için onları kardeş ilan etmiştir. Bu hususta Yüce Kitabımızda şöyle buyrulmaktadır:“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin! Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”
Azîz Kardeşlerim!
Kardeşlik duygusunun ve hukukunun korunması için Müslümanlara bazı görevler düşmektedir. Örneğin dinimiz Müslümanlara aralarında selamı yaymalarını, birbirlerini ziyaret etmelerini, hediyeleşmelerini, infak etmelerini, yardımlaşma ve paylaşmaya dikkat etmelerini tavsiye etmiştir. Bununla birlikte Müslümanlara kin, düşmanlık, sû-i zan, iftira, dedikodu, yalan söylemek, yalancı şahitlik, haksız kazanç, insanları alaya almak, onlara lakap takmak, dargınlık ve küskünlük, velhasıl İslâm kardeşliğine zarar verecek, birlik ve beraberliği bozacak her türlü kötü davranışı da yasaklamıştır.
Muhterem Müslümanlar!
Bir Mü’minin, din kardeşine kin ve düşmanlık duyguları beslemesi, onu hor görmesi, onu yalnız ve yardımsız bırakması İslâm kardeşliğine sığmaz. Hz. Peygamber (sav) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona, zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu hakir görmez. (Eliyle göğsünü işaret ederek) Takva şuradadır. Kişinin, Müslüman kardeşini hakir görmesi şer olarak ona yeter! Her bir
Müslüman’ın malı, kanı ve ırzı diğer Müslüman’a haramdır.”
Kıymetli Okurlarım!
Paylaşma, kardeşlik duygusunu kuvvetlendirecek en önemli hususiyetlerden biridir. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler paylaşıldıkça azalır. Maddi ve manevi paylaşımlarla kardeşler arasında doğabilecek haset ve kıskançlık duyguları yok edilmiş, kardeşlik duygusu perçinlenmiş olur. Resûlullah (s.a.v.), Müslümanlar arasında olması gereken o güçlü kardeşlik bağını şu misalle anlatmıştır: “Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte mü’minlerin misali, bir bedenin misali gibidir. Bedenden bir organ rahatsız olsa, diğer organlar da uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler” Bu hadise göre bir Müslüman, kardeşinin yaşadığı sıkıntıdan rahatsız olacak kadar kardeşine sevgiyle bağlı olmalıdır. Müslüman kardeşler arasındaki bu sevginin temelinde “Allah için sevme” düşüncesi yatmalıdır.
Değerli Müslümanlar!
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in, “Hiçbiriniz kendi nefsiniz için arzu ettiğinizi kardeşiniz için de arzu etmedikçe iman etmiş olmazsınız” buyruğuna uyarak, her zaman din kardeşlerimizin iyiliğini ve hayrını istemeliyiz. Müslümanlar olarak; aramızda sevgi, hoşgörü ve merhameti yaymaya; birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma temeline dayalı İslam kardeşliğimizi hâkim kılmaya azamî gayret göstermeliyiz.
Allaha Emanet olup, sağlıcakla kalınız.
Mustafa Hamdullah ERGİN
GEYVE HABER
#