KOÇ gibi Sömürü (!)
Gözlerini kâr hırsı ve mal yığma tutkusu bürüyenlerin, kurmuş oldukları sömürü düzenlerinde doğayı ve insan hayatını hiçe sayıp bunu sermayeye dönüştürüp, kazanç elde etme isteklerine daha fazla boyun eğilmemelidir. Ekonomik düzenlerini ayakta tutmak adına her türlü hakkı ayaklar altına almaya cüret edebilen bu kapitalist ve emperyalist zihniyet ve tutuma karşı ciddi bir kamuoyu oluşturulmak gerekliliği ortadadır. Türkiye son günlerde KOÇ Holding bünyesindeki TÜPRAŞ’ın Sapanca Gölü’nden çektiği su konusunu konuşmaktadır. TÜPRAŞ, tek başına Sakarya ve İzmit halkının içme suyu olarak kullandığı 85 milyon metreküplük suyun yarısını gölden çekmektedir. Sapanca Gölü, birinci derece su kalitesine yakın bir su barındırırken, TÜPRAŞ’ın ve diğer kuruluşların Sakarya ve İzmit halkının en önemli su kaynağını, yakın vadede ciddi risklerle karşı karşıya bırakacak derecede tüketmesi, günden güne kuraklaşan bir dünyada yaşadığımız hesaba katıldığında, çok ciddi bir haksızlıktır.
Vakit Gazetesi’nin yaptığı haberlerde, KOÇ Holding’e bağlı TÜPRAŞ’ın gölden su çekme hadisesinin çok daha vahim boyutları bulunduğu da ortaya çıkmıştır. Kullandığı milyonlarca metreküp su için, herhangi bir bedel ödemeyen TÜPRAŞ, gölden bedavaya hortumladığı suyu, başka firmalara parayla satmaktadır. İstanbul Gübre Sanayii A.Ş (İGSAŞ)’ye sattığı suyla yılda ortalama 1.5 trilyon kazanç elde eden TÜPRAŞ’ın, Adapazarı Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ADASU)’ne ise 80 trilyonluk borcu bulunmaktadır. Görünen o ki, TÜPRAŞ, bu uygulamalarıyla, Sakarya ve İzmit halkına ait içme suyunu, önce karşılıksız olarak gölden çekmektedir ve sonra satarak haksız kazanç elde etmektedir. Bu olayın bedelini ise Sakarya ve İzmit halkına ödetilmek istenmektedir, çünkü uzmanların son uyarıları Sapanca Gölü için krizin kapıda olduğuna işaret etmektedir.
KOÇ Holding’in son icraatı ise bu konuyu gündemde tutarak halkın bilgilendirilmesini sağlayan Vakit Gazetesi’ni MİGROS stantlarındaki satışına ambargo koymak olmuştur. Yaptıklarının yanların kâr kalmasına alışık olanların bu tür tepkiler vermesi doğaldır, fakat unutulmamalıdır ki güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmektedir. Ellerindeki gücü insanların haber alma özgürlüğüne karşı bir baskı aracı olarak kullananların beyhude çırpınışları, gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyemeyecektir.
Daha önce Koç Üniversitesi’ni kurabilmek için ormanlık alanda ağaç keserek yer açma olayıyla gündeme gelen KOÇ Holding’in, şimdi içme suyu kaynaklarına yönelik bu tasallutu karşısında yetkilileri derhal harekete geçmeye çağırıyoruz. Sakarya ve Kocaeli Valilikleri koordineli bir şekilde çalışmak ve Sapanca Gölü’nden başta TÜPRAŞ olmak üzere, tüm sanayi kuruluşlarının içme suyunu kendi çıkarları doğrultusunda tüketmelerinin önüne geçmek zorundadır. Bu konuda yetki sınırlarını öne sürerek, sorumluluk almaktan kaçınanlar, her iki şehrin insanlarının gelecekte karşılaşacağı su sıkıntısı ve kuraklık tehlikesinden sorumlu tutulacaklarını unutmamalıdır.
Sakarya ve İzmit halkı başta olmak üzere Sapanca ve diğer İlçe be belde insanlarını , KOÇ Holding’e bağlı kuruluşların bu tür haksızlıklarına karşı duyarsız kalmamaya ve tepkilerini yükseltmeye davet ediyoruz. Tepkisizlik, haksızlık yapanların cesaretlerini ve pişkinliklerini artırdığı hatırdan çıkarılmamalı ve gerekli tavır bir an önce alınmalıdır.
Sapanca Bilgi Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (SABED)