Ben de Sana Direndim Taksim

Eğitim Bir-Sen Sakarya il başkanı Oğuzhan Özkan: “İnsanın canının mevzu olduğu yerde, yeşilin, ağacın ve çevrenin ne kadar anlamı olur ki?" dedi.
Mehmet AYDOĞAN Mehmet AYDOĞAN


Tam on iki gün direndim sana Taksim, nasıl başladığın belli idi ama nasıl devam edeceğini ve nereye varacağını anlamak için direndim.

1940 yılında CHP iktidarının yıktığı bir Osmanlı Eseri olan Topçu Kışlasının eski yerinde aslına uygun yeniden inşasına, orada bulunan ağaçlar kesilecek diye karşı çıkan gençlerin başlattığı eylemler, hemen ertesinde devreye illegal örgütler ve hükümet karşıtı bütün kesimlerin katılımıyla bugünkü manzarayı ortaya çıkarttı.

Öncelikle, kendi adıma tarihi bir eserin yeniden inşasını doğru bulmama rağmen,yanlış bulup karşı çıkanları ve eylem yapanları anlıyorum. Taleplerde anlaşamasak dahi hak aramanın yanında olmak boynumuzun borcudur.
Ağaçlar kesilmesin diyenleri de anlıyorum, geçmişte kötü sınavlar verilse de çevreyi korumakla ilgili yapılan her eylem anlamlıdır.

Ancak yeşil mi, insan mı deyince aklıma şunlar geliyor. Geyve Boğazında doğup büyüdüğüm ev ve etrafı duble yol yapımı için istimlak edilince çok üzülmüştüm.Sakarya nehri kenarında gölgesinde oturduğum ağaçlar yok olmuş ve gençlik hayallerimin ev sahibi söğüt ağacının yerinde beton bir perde duvar yapılmıştı.İçim burkulmuş, hatıralarım mekânlarını kaybetmişti.

Fakat hatıralarım sadece onlardan ibaret değildi, her yıl özellikle kışmevsiminde yaşanan kazalar ve yitirilen canlar vardı. Çok acıklı pek çokmanzaraya şahit olmuştum. İnsanın canının mevzu olduğu yerde, yeşilin, ağacınve çevrenin ne kadar anlamı olur ki? Bu nedenle, hatıralarımı ve yeşilağaçlarımı insanın canına feda etmenin huzurunu yaşadım. İyi ki, o ağaçlarkesildi ve şimdi artık kazaların azaldığı, canların yitirilmediği bir yolumuzoldu.

Bu nedenle Gezi Parkı olaylarında yitirilen bir can, orada bulunan on ağaçtan da, bin ağaçtan da daha değerlidir. En önemli korunması gereken varlık, insan canıdır. İnsana saygı göstermeyenden, ne doğaya ne hayvana saygı beklenir,söylese de inandırıcı olmaz.

Eylem yapmanın, hak aramanın insanın canını ve malını tehdit etmesi, aranılanhakkın yanlışlığını değil ama arayanların yanlışlığını açıkça ortaya koyuyor. Yakılanaraçlar, otobüsler, kırılan camlar, yağmalanan işyerleri, atılan taşlar vedemir bilyeler, eylem yapanların amacının hak aramaktan ziyade zarar vermek,yıkıp yakarak kendini tatmin etmek olduğunu gösteriyor.

Bununla birlikte Polisin eyleme ilk müdahale biçimi ne kadar yanlış ve sorumluların bulunması ve gerekli cezayı almaları ne kadar lüzumlu ise, eylem adı altında insanların canına ve malına kastedenlerin bulunması ve cezalandırılması o kadar lüzumludur. Bu hadisenin şifreleri çözülmeden, bundan sonra olabilecekleri kestirmek mümkün olmayacaktır.

Eylemcilere getirilen eleştirilerden biri de, geçmişte hem çevrecilik anlamında hem de hak ihlali anlamında yaşananlara tepkisiz kalmaları idi. Bunu yapılan savunma ise çok komik, o zaman bu gençler kreşte imiş. Bahis sadece 28 Şubat ise bu doğrudur amma 27 Nisan bildirisinde genç siviller hareketi duruşunu ortaya koyarken, bu gençler ne ile meşguldü. Ormanlar kesilip, konut yapanlar durdurulduğunda hem de bu iktidar tarafından bu gençler neredeydi. Söylediğimiz olaylar, birkaç yıllık geçmişe sahip. Bunların belki de en iyi savunma,akılları anca başlarına gelmiş, ancak bu tür durumlara tepki vermeyi öğrenmişler olmalı. Umarım edindikleri bu alışkanlıklarını çabuk kaybetmezler.Silivri misafirlerinin bu ülkede oynayacağı oyunlara tepki vermelerini de bekliyoruz.

Yine bu eylemlere destek veren, kol kanat geren sanatçı, gazeteci sıfatlı kişilerin, o günlerde kreşte olmadıkları da çok açık, akıl seviyeleri hala kreşe gelmemişse diyecek bir sözümüz de yok. 28 Şubatta, 27 Nisan da susanlar,şimdi demokrasi diyorlarsa, demek ki, o eski günleri 28 Şubat ve 27 Nisanı arıyorlar demektir. Oradaki gençler, sizler gibi büyükleri hak etmiyorlar.Bırakın onlar kendi bildiklerini yapsınlar, beyinlerinizdeki kirli planlarınızla onları kirletmeyin.

Söylenecek daha çok söz olmasına rağmen bununla yetinelim. Sonuçta eylemlerhala sürüyor, nasıl sonuçlanır Allah bilir, ancak ülke olarak, insanlık olarak,demokrasi olarak çok dersler çıkaracağımız muhakkak. Tabiî ki ders çıkarmakaklını kullananlara nasip olacak, kendini kullandıranlara değil.

 

Oğuzhan ÖZKAN

Sakarya Eğitim Bir- Sen Başkanı

 

 

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs