Geyve Boğazı’nda Tarihi Temel ve Burç Kalıntısı
Editör
Gün Yüzüne Çıkmış Oldu
Geyve Boğazı’nda devam eden HES çalışmalarından dolayı, Sakarya Nehri’nin akış kolunun değiştirilmesi, kıyı bölümünde tarihi bir kalıntının ortaya çıkmasına sebep oldu. Nehrin akıntı kolunun değişmesi sonucu ortaya çıkan güç, kıyı bölümünde ki toprağa gömülü halde bulunan tarihi bir kalıntıyı gün yüzüne çıkardı.
Tarihi kalıntı yapının kuzey duvarı olduğu anlaşıldı. Diğer bölümler yapılan yol çalışmaları ile tahrip olup gitmiş.
Sakarya Devamlı Yatak Değiştirdi
Sakarya Nehri, üzerinde barajlar olmadığı dönemlerde akış hızı ve debisi yüksek olan nehirlerden biriydi. Devamlı yatak değiştirdiği için yatağının üzerine gelen her şeyi önüne katıp götürüyordu.
Yol Muhafaza Karakolları
Eski dönemlerde Bizans, Roma, Bitinya, Frigler ve diğerleri… Kendilerini düşmanın ani baskınlarından korumak için, kaleler ve yol muhafaza karakolları inşa etmişlerdi.
8 Adet Yol Muhafaza Karakolu
İpek Yolu Güzergâhı üzerinde olan Geyve Boğazı’nda ise şimdiye kadar yapılan tesbitlere göre 8 adet karakol yapılmıştı. Her biri yaklaşık olarak 1,5 dönüm yer kaplayacak büyüklükte idi.
22-25 km uzunluğunda olan Geyve Boğazı’nı korumak için yapılan kaleler(Karakollar) ise;
1- Adliye Kalesi,
2- Boğazköy “ ,
3- Çobankale “ ,
4- Kayıkbaşı “ ,
5- Bağlarbaşı “ ,
6- Geyve “ (Parla Tepe’de olduğu rivayeti var, kalıntısı yoktur.) ,
7- İlhan Tan Tesisleri’nin bulunduğu bölgede olan kale(kalıntısı yoktur),
8- Paşalar Köyü Kalesi(P.Ova)olmak üzere 8 adet yol muhafaza karakolu(kalesi)yapılmıştı.
Kale Burcu
Nehir kıyısında ki balçıktan çıkan ve kale burcuna benzeyen kalıntıda Sakarya Müze Müdürlüğüne bağlı Arkeologların yaptığı ilk inceleme sonucunda, kalıntının eski döneme ait olduğu belirlendi. Arkeologlar ilk bulgulara göre kalıntının bir kale burcu ya da kapısı olabileceğini ifade etti.
Eski Dönemlere Ait
Kalıntının bunca zaman neden toprak altında kaldığı ya da nasıl gün yüzüne çıktığı ise henüz net olarak açıklanamıyor. Nehir yatak değiştirdikçe yapının bir bölümünü de altını oyarak nehrin içine yıkmış olabilir.
Arkeologlara göre; daha sonrada su içinde kalan eski döneme ait olan bu kalıntı nehir sularının yükselmesinden dolayı toprak altında kalmış olabilir. Ancak kalıntının ne olduğu ve akıbeti ise detaylı incelemenin ardından ortaya çıkacak.
Yerin ilk sahiplerinden kayıkçı Şemseddin Özkan(merhum) oğlu Örencik Köyünde uzun yıllar Muhtarlık ve Muhtarlar Dernek Federasyon Başkanlığı yapan Hüseyin Özkan ise şöyle konuştu: “Bu tarihi kalıntı bizim bahçemizin içindeydi. Biz buna kale diyorduk. Rahmetli babam evimizin altındaki yerden karşıya kayık çalıştırdığı için buraya da Kayıkbaşı deniliyordu. Daha sonra merhum Ali Osman Öztürk bizim yaptırdığımız çakma köprünün olduğu yerde kayık çalıştırmağa başlamıştı.)dedi.
Mustafa Hamdullah ERGİN
GEYVE HABER
