'Sahip Çıkılmaya İhtiyacımız Var'
Venüs-Havai Fişek Yönetimi, yaşanılanlar sonucu yapılanların açıklanması, gelecek planları ve dedikoduların önlenmesi için gerçeklerin öğrenilmesi amacıyla yemekli basın toplantısı düzenledi. "İlhan Tan Tesisi"ndeki iftar programına; Arif Coşkun (Venüs Havai Fişek Genel Koordinatörü-Şirket Ortağı), Hakan Coşkun (Venüs-Havai Fişek Genel Müdürü), Murat Özdemir (Venüs-Havai Fişek Fabrika Müdürü), Çetin Karakaya (Şirket Danışmanı) katıldı.
Genel Koordinatör Arif Coşkun açıklamalarında şu bilgileri verdi: "Vatandaşlarımıza doğru bilgileri ulaştırmak, bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak ve oluşan olumsuz düşünceleri silmek için düzenlediğimiz davete katıldığınız ve objektifliğiniz için teşekkür ederim, dedi.
Fabrikanın ömründe böyle patlama ya bir sefer olur ya olmaz!
Patlama Sonrası Müjde Coşkunlar gidiyormuş' ifadeleri bizleri çok üzüyor. Zaten arayış içindeydik. Kapasitemizi arttırmak için ve daha modern bir fabrika için arazi arayışımız devam ediyordu. 300-400 dönüm araziyi hemen bulmamız mümkün olmadı.
Patlama sonrası yeni fabrika yapmamız için Adapazarı’nda tahsis edilmeye çalışılan yerin alt yapısının hazırlanması 8 ay sürer. Fabrikanın tamamen taşınma süreci için 2 yıla ihtiyaç var. Bu sürede çalışmamayı kaldıracak maddi gücümüz yok, ayrıca bu sürede çalışmamak şirketimizin piyasadan silinmesi anlamına da gelir. Çalışan personeli ne yapacağız? İşten çıkarsak tazminat ödeyeceğiz şu durumda herkesin tazminatını aynı anda ödeme şansımızda yok. Daha da önemlisi yetişmiş kalifiye elemanlarımızı işten çıkarırsak sektörün ve şirketin yeniden toparlanması da imkânsız hale gelir. Söz verdiğimiz iç - dış kaynaklı siparişler var, yerine getirmezsek tazminat ödememiz lazım. Bütün bu durumların altından kalkmak için maddi kaynağa ihtiyaç var maddi kaynağın elde edilmesi içinde geçici süreyle de olsa Geyve de çalışmaya ihtiyacımız var.
Geyve halkımızın korku ve tereddütleri var; tekrar böyle bir şey olursa diye. Böyle bir şey olmayacağını biz biliyoruz. Geyve halkının da bilmesini istiyoruz. Bir fabrikanın ömründe böyle bir şey bir defa ya olur, ya olmaz. Bizim hayatımızda bir sefer oldu. İşimiz gereği risk olabiliyor. İş kazaları da olabiliyor. Ama bu patlama iş kazası değil başka bir şey. 48 saat kimsenin olmadığı iş yerinde böyle bir şey oldu. Farklı etkenler olabilir, dışarıdan olabilir. Nedeni bilinmeyen bir kaza bu. Olay yeri inceleme raporları sonucu bizlere ulaşmadı. Ama anladığım kadarıyla, sanki dışarıdan bir etki varmış gibi. Çevremizde anızlar var, anız yangını neden olabilir. Fakat o yanan malzemeler açık ateş görmeden, darbeye-basınca maruz kalmadan kesinlikle yanacak patlayacak maddeler değiller. En azından şunu söyleyebiliriz düşük kapasite ile çalıştığımızda ve patlamada bu kadar çok basınç etkisi gösteren maddeleri stok etmeden çalıştığımızda, böyle bir olayın olma ihtimalini ortadan kaldırmış olacağız.
Sahip Çıkılmamız lazım!
Geyve’den hemen gidemeyiz, zamana ihtiyacımız var. Şu an en çok sahip çıkılmaya ihtiyacımız olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Şimdiye kadar biz Geyve halkına ve çalışanlarımıza sahip çıktık. Bundan sonra çalışanlarımız ve Geyve halkı bize sahip çıkmalıdır. Her ay 1 trilyona yakın meblağ Geyve halkının ve çalışanlarımızın cebine giriyordu. Esnafı, halkı, işçisi bu paradan nasipleniyordu. Gidersek bu olmayacak. Her gün 80 - 100 milyar tutarında üretim gerçekleşiyordu. Bu da devlete katma değer kazandırıyordu. Eğer biz çalıştırılmazsak Geyve halkının yılda 10 - 12 trilyon zararı olur. Gittiğimizde esnafımız yokluğumuzu daha çok hisseder.
Kimseyi İşten Çıkartmadık!
Biz diyoruz ki; bizim en az 2 - 2,5 yıla ihtiyacımız var. Kapasitemizi azaltarak, daha düşük kapasite ile çalışıp bu tekeri döndürmemiz lazım. İşçimizi çıkartmak istemiyoruz, çalışmak istiyoruz. Herkes ülkeye hizmet için çalışıyor, bizim hizmet şeklimiz bu, biz sanayiciyiz işletmeciyiz. Çalışanlarımız şu an ne yapacaklarını bilmiyor. Patlamadan dolayı iş yerleri ile ilgili korkuları var. Biz hiç kimseyi işten çıkarmadık, maaşlarını ödedik zaten.
Çalışanlarımızın ücretleri ödeniyor!
Önümüzdeki çalışamayacağımız aylar ile ilgili İŞ-KUR a başvurduk. İncelemeler sonucunda işçilerimize brüt üzerinden %60 ödeme yapılacak. Bu da maaşlarına yakın bir meblağ olacak. Devlet bu parayı verecek. Çalışanların hakları bu. Bazı işçilerimiz tazminatlarını istiyorlar; işten çıkarma gibi bir durum olmadığı için personelimiz olarak devam ediyorsunuz. Ama yinede çıkmak istiyorsanız istifa edebilirsiniz diyoruz. Çalışanlarımızı mağdur etmememize rağmen, bizlere tazminat için dava açanlar olduklarını duyduk. Bunların yanlış yaptıklarını söylüyoruz. Sanırım avukatlar da yanlış yönlendiriyor. Bizler bu konuda elimizden geleni yaptık. İşçilerimizin de makul davranmaları, sabretmeleri lazım.
Gece ve Gündüz Denemeleri Yapmayacağız!
Şimdiye kadar gece ve gündüz denemeleri yaptık. Dünyanın neresine giderseniz gidin, bu tür denemeler yapılır. İşin doğası budur. İşimizin kalite kontrolü imhadır yani patlatmadır. Şikâyetlerden dolayı son 3 aydır gece denemeleri asla yapmadık. Havai fişek denemelerini haftada 2 ye düşürmüştük. Bizler halkımızın bu konuda şikâyetlerini dikkate almıştık zaten. Geçici üretime başlarsak, şirket olarak bir daha gece ve gündüz denemeler yapmama kararı aldık. Denemelerimizi rahatsızlık vermeyecek şekilde ilçe dışında yapmayı planlıyoruz. Tekstil fabrikası gibi sessiz olacağız.
Esnaf ve Vatandaşımızın Zararını Karşıladık!
Patlama sonucu oluşan zararları belediye ve kaymakamlığa yapılan müracaatlarla tespit etmeğe çalıştık. Bu vatandaşlarımızın zararlarını ödemeye devam ediyoruz. Bu güne kadar; 240 kişinin cam - çerçevesini taktırttık. 80 milyarın üzerinde bu konuda para ödenmiştir. Halen gelen olabileceğini düşünüyoruz. Çünkü 350-400 hane tespiti vardı. Bizlere faturalarını getiren vatandaşlarımıza da ödemelerini hemen yapıyoruz. Keşke bu patlama olmasaydı da, kimseye zarar vermeseydik. Bu zararı biz irademiz dışında verdik, bu zararı ödemek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Hayır, da şer de Allah’tandır. Biz bunlardan ders çıkaracağız.
Fabrikanın Sigortası Yoktu!
Keşke işyerimiz sigortalı olsaydı, çevredeki iş yerlerine verdiğimiz zarardan dolayı mahkemelik olmazdık, sigorta öderdi, dostluğumuz bozulmazdı. Bizim fabrikamızın hiç bir şekilde sigortası yoktur. Sadece 3. şahıslara ödenecek mali sorumluluk sigortamız vardır. Bununda bedeli 100 bin TL dir. İşimizin riskli olması nedeniyle ürünlerimizi ve binalarımızı sigorta yapmıyorlar. Sigorta yapamayışımız nedeniyle çok maddi zarara uğradık.
Siparişlerimizi Yerine Getirmek Zorundayız!
En geç 2 aya kadar, düşük kapasitede bile olsa fabrikayı üretime geçiremezsek, aldığımız siparişler gereği tabii ki zarara uğrarız. Her şeyden önce, Ülkemizin ve fabrikamızın itibarı yok olacak. Dünyanın her yerinde havai fişek fabrikalarında kazalar oluyor. Devlet ve vatandaş üreticinin elinden tutuyor, hemen üretime geçiliyor. Ülkemizde bu biraz ağırdan oluyor. Bu sebepten dolayı sahip çıkılmamız lazım. Bürokrasi ve Geyve halkı bizlere sahip çıkarsa bizlerde itibarımızı zedeletmeyerek Geyve halkına sahip çıkmaya devam ederiz."
Mustafa Hamdullah ERGİN
GEYVE HABER