Sakarya Başörtüsü Platformu’ndan 70.Başörtüsü Eylemi
ÖZGÜR-DER Sakarya Şubesi
Başörtüsü Yasağı Caiz midir?
Sakarya Başörtüsü Platformu gerçekleştirdiği 70. başörtüsü eyleminde; zulmün örgütlü bir şekilde insanların en temel hak ve özgürlüklerini baskı altına aldığı, F tipi uygulaması, başörtüsü yasağı, kimliksizleştirme politikaları, askeri bürokrasinin baskıları üzerinde duruldu. Mevcut baskılara karşı, Tevhid-Adalet-Özgürlük kavramlarını kimlik edinmiş Müslümanlarca gösterilen örnek direniş, zulmün ve zalimlerin sonlarına dair açıklamalar yanında başörtüsü yasağını uygulayan sistemle kurumları arasındaki çelişki Diyanet İşleri Başkanlığının açıklamaları çerçevesinde değerlendirildi.
ÖZGÜR-DER Sakarya Şubesi üyesi Nebahat KARAKAYA tarafından Platform adına yapılan basın açıklamasında; ülkenin durumuna ilişkin “Kimliksizliğin kişiliksizliğin teşvik edildiği, onurun ve ahlakın reytinglere kurban verildiği , yolsuzlukların üzerinin örtüldüğü , halkın emeğinin sömürüldükçe sömürüldüğü , haksızlık ve adaletsizliğin normalleştirildiği , askeri bürokrasinin toplumun bütün katmanlarına , baskı ve yerine göre şiddet uyguladığı bir ülkede hayat mücadelesi veriyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Müslümanların yapmaları gerekenlerle ilgili olarak Nebahat KARAKAYA; “Ve bizler yetmiş haftadır buradan ; tevhidi , adaleti ve özgürlüğü ilke edinmiş Müslümanlar olarak , haksızlıklara uğramış olmanın , zulme maruz kalmanın bir kader olmadığını , vurgulamaya çalışıyoruz . Yasağın ve yasakçıların sahip oldukları zihniyet ile bunun arka planında gizlemeye çalıştıkları, ifsad edici düşünce yapılarını anlatmak için çaba gösteriyoruz. Sergilemeye çalıştığımız direniş örnekliği ile tarihe kayıt düşerken, zulme boyun eğmemeyi , haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytanlar olmamayı öğütlüyoruz. Zulmün ve zalimlerin tahtlarının devrileceği günlerin yakınlığı , tüm dünyada olduğu gibi ; Türkiye’de de , gösterilen kutlu ve onurlu direnişten ve bunun oluşturduğu bilinçten anlaşılmaktadır . Dünyanın her yerinde ABD, İngiltere ve İsrail başta olmak üzere emperyalistlerin yanında saf tutmanın marifet olmadığını söylüyoruz.” dedi.
Ayrıca “başörtüsü siyasi bir sembol mü yoksa ALLAH’ın bir emrimi?” sorusuna Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen “Müslümanlarca uyulması gereken dini bir vecibedir” şeklinde ki cevapla ilgili olarak da şöyle denildi. “Başörtüsünün Allah’ın emri olduğu muhakkaktır fakat hala bu müslüman ülkede hukuksuz bir şekilde başörtüsü okullarda, kamu kurumlarında, tüm askeri tesislerde ve daha bir çok yerde yasaktır ve bu yasak halka kanıksatılma boyutuna getirilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı bıraksın başörtüsünün siyasal bir simgemi olup olmadığını bizzat resmi ideoloji eliyle uygulanan başörtüsü yasağının hükmünü versin. Başörtüsü yasağı caiz mi dir? Yoksa resmi ideolojinin çıkamadığı bataklık mı? “
“Zulme Karşı Direneceğiz – Başörtüsüne Özgürlük – ÖZGÜR-DER” , “Tevhid, Adalet, Özgürlük” yazılı pankartlar taşıyan platform mensupları eylem boyunca “Hukuksuz Devlet, İktidarsız Hükümet”, “Zulme Karşı Direneceğiz” , “Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz” sloganları attılar. Eylemde, “Başörtüsüne özgürlük, hemen şimdi!”, “Yaşasın başörtüsü direnişimiz!” ve “Yasak sürüyor,(D)uyuyor musunuz?!” yazılı dövizler de taşındı.