Dünya'nın ilk yedi harikası

Dünyanın Yedi Harikası, tamamı insanoğlu tarafından inşa edilmiş, olağanüstü antik yapı ve yapıtlar. Ayrıca Antik Dönemin Yedi Harikası adıyla da anılırlar.
Mustafa Hamdullah ERGİN Mustafa Hamdullah ERGİN

Dünyanın Yedi Harikası 1



İnsanoğlunun yaratılışından beri her dönemde hem teknoloji var ve hemde ilkellik mevcut.Yoksa ilk insanlar konuşmasını bilmiyorlardı mağaralarda yaşıyorlardı birtakım mimik ve hareketlerle anlaşıyorlardı gibi sözler tamamen boş ve safsatadır.Bugünkü teknoloji ile bile o zamanda yapılan eserleri yapmak çok zor hatta mümkün değil.Allahü Teala her dönemde insanlara bir uyarıcı veya peygamber göndermiştir.Mesela Adem(A.S.)e ziraati,Nuh(A.S.)a gemi inşasını,İdris(A.S.)e terziliği gibi.Bunları başka bir zaman yazacağız.İnşaallah.Dünyanın Yedi Harikası, tamamı insanoğlu tarafından inşa edilmiş, olağanüstü antik yapı ve yapıtlar. Ayrıca Antik Dönemin Yedi Harikası adıyla da anılırlar.İlk olarak M.Ö. 5. yüzyılda tarihçi Heredot tarafından ortaya atılan bir kavramdır. M.Ö. 4. yüzyılda Sidon'lu Antipatros tarafından ilk olarak "Dünya'nın yedi harikası üzerine adlı eserle oluşturulmuştur.Günümüzde geçerli kabul ettiğimiz 7 harika listesi, M.Ö. 2. yüzyılda son şeklini almıştır.



 Günümüzde, Dünyanın Yedi Harikası'ndan sadece Keops Piramidi ayaktadır. Diğerleri yangın ya da deprem gibi nedenlerle yok olmuşlardır.





Keops Piramidi:



Giza Piramitleri'nin üçü birden dünyanın yedi harikası listesine dâhil değildir. Piramitlerden sadece Keops Piramidi bu listeye girmiştir.Keops Piramidi, 4. Hanedanlık zamanında M.Ö. 2560 yılında Firavun Khufu (Keops) tarafından yaptırıldı. Yapımının 20 yılı aştığı sanılmaktadır. Piramit yapıldığında 145,75 m. yüksekliğindeydi.Yapıldığından itibaren 43 yüzyıl boyunca dünyadaki en yüksek yapı olarak kayıtlara geçmiştir. Keops Piramidi ilk inşa edilen olmasına rağmen dünyanın yedi harikası arasında günümüzde ayakta duran tek yapıdır. Bu yüzden dünyanın 7 harikasından biridir. Mısır piramitleri dünyanın 7 harikalarından biri. Bu piramitlerin ilginç
özellikleri var.

Her biri 200 ton olan taşlardan inşa edilmesine tutun da, doğduğu ve tahta
çıktığı günlerde mumyaları bulunan kişilerin odalarına yılda 2 defa güneş
girmesine enterasan bilgiler var.
1- Her biri 200 ton olan taşlardan inşa edilmiştir. Ve bu taşları temin
edebilecek mesafe, yüzlerce km. uzaktadır.
2-Bu taşların nasıl getirildiği bilinmemektedir.
3-Piramit kimin adına yapıldıysa , onun bulunduğu odaya yılda 2 defa güneş
girmektedir. ( Doğduğu ve tahta çıktığı günlerde )
4-Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan, mumyaları ilk bulan 12 bilim
adamı kanserden ölmüştür.
5-Piramitlerin içerisinde ultra sount, radar, sonar gibi cihazlar
çalışmamaktadır.
6-Kirletilmiş suyu bir kaç gün Piramitin içerisine koyarsanız, suyu
arıtılmış olarak bulursunuz.
7-Piramitlerin içinde süt bir kaç gün taze kalır ve daha sonra hiç
bozulmadan yoğurt haline gelir.
8-Bitkiler piramitlerin içinde daha çabuk büyür.
9-Piramitin içine bırakılan su 5 hafta bekletildikten sonra, yüz losyon
olarak kullanılır.
10-Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku yayılmadan mumyalaşır.
11-Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar piramitin içinde daha çabuk iyileşme
eğilimi gösterir.
12-Piramitlerin yerleri dünya haritası açıldığında, haritanın tam
ortasındadır.
13-Piramitin bazı odalarında, içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur.
Araştırmacıların çoğu ya içinde kaybolmuş, yâda aynı yerde bir kaç tur atmış



Her biri 200 ton olan taşlardan inşa edilmiştir. Ve bu taşları temin edebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır.Demiştik.



Piramit kimin adıyla yapıldıysa, onun mumyasının bulunduğu odaya, yılda iki kez güneş girmektedir. Doğduğu gün, tahta geçtiği gün. 
Giza'daki üç piramit aralarında bir Pisagor üçgeni olacak şekilde düzenlenmişlerdir. Bu üçgenin kenarlarının birbirlerine göre oranı 3:4:5'dir. Büyük piramidin tepesi Kuzey kutbunu, çevresi ekvatorun uzunluğunu temsil eder. Ve iki uzunluk aynı kıyasa uygunluk gösterir. 
Giza'dan geçen boylam, dünyanın denizleriyle anakaralarını iki eşit parçaya böler. Bu boylam ayrıca, kara üstünden geçen en uzun kuzey-güney
yönlü boylam olup, bütün yer kürenin uzunluğuna ölçümünde doğal sıfır noktasını oluşturur. Piramidin yüksekliğiyle, çevresi arasındaki oran, bir dairenin yarı çapıyla çevresi arasındaki orana denktir. Dörtkenarlar dünyanın en büyük
ve çarpıcı üçgenleridir. Büyük Piramit'in tabanının yüzeyi, anıtın yarısının iki katına bölündüğünde pi=3,14 sayısı elde edilir. Büyük Piramit'in dört yüzeyinin toplam yüzölçümü, piramit yüksekliğinin karesine eşittir.



Piramit dört ana yöne göre düzenlenerek inşa edilmiştir.
Piramit dünyanın kara kitlesinin merkezinde yer alır.
Gize’den (piramitlerin bulunduğu kent) geçen boylam, dünyanın denizleriyle anakaralarını iki eşit parçaya böler. Bu boylam ayrıca kadar üstünden geçen en uzun kuzey-güney yönlü boylam olup, bütün yer küresinin uzunluğuna ölçümünde doğal sıfır noktası oluşturur.
Piramitlerin açıları Nil’in delta yöresini iki eşit yarıya böler. Piramit kusursuz bir jeodezik yöneliş noktasıdır. Nirengi sayesinde göze görünen tüm karaların ölçülebildiğini Napolyon’un bilginleri saptamışlardır. Gize’nin üç piramidi aralarında bir Pitagor üçgeni oluşturacak biçimde düzenlenmişlerdir. Bu üçgenin kenarlarının birbirlerine orantısı 3:4:5’tir. Piramidin yüksekliğiyle çevresi arasındaki oran bir dairenin yarıçapıyla çevresi arasındaki oranın dengidir. Dörtkenarlar dünyanın en büyük ve çarpıcı üçgenlerdir.
Piramitle hem kürenin hacmi hem de dairenin yüzeyi hesaplanabiliyor. Piramit dev bir güneş saatidir. Ekim ortasıyla mart başı arasında düşürdüğü gölgeler mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösterirler. Piramidi çeviren taş levhaların uzunluğu bir günün gölge uzunluğuna eşittir. Bu gölgenin taş levhalar üstünde gözlenmesiyle günün 0,2419. bölümünde yılın uzunluğu yanlışsız olarak saptanabiliyordu. Piramidin dörtgen biçimli tabanının normal kenar uzunluğu 365,342 Mısır endazesine denk gelir. Bu sayı, tropik güneş yılının günlerinin sayısına eşittir. Büyük Piramitle dünyanın merkezi arasındaki uzaklık, Kuzey Kutbu’yla arasındaki uzaklığa eşittir ve Kuzey Kutbu’yla dünyanın merkezi arasındaki uzaklığa eşittir. Piramidin tabanının yüzeyi, anıtın yarısının iki katına bölündüğünde pi=3,1416 sayısı elde edilir. Piramidin dört yüzünün toplam yüzölçümü piramit yüksekliğinin karesine eşittir. Büyük Piramidin tepesi Kuzey Kutbu’nu, çevresi Ekvator’un uzunluğunu temsil eder ve iki uzunluk aynı mikyasa uygunluk gösterir.



Düzgün Piramitlerin Özellikleri
Taban yüzeyi düzgün bir çokgendir.
Yanal yüzler özdeş ikizkenar üçgenlerdir.
Yanal yüzlerin tepe noktası ortaktır.
Tepe noktasını tabanın orta noktasına birleştiren dikmenin uzunluğu, piramidin yüksekliğidir.
Yanal yüzlerden birine ait olan yükseklik, piramidin yanal yüz yüksekliğidir.
Dört yüzü de eşkenar üçgen olan piramide düzgün dört yüzlü denir.





Babil'in Asma Bahçeleri:



 Milattan önce 7. yüzyılda Babil kralı Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır. Babil'in çorak Mezopotamya çölünün ortasında, ağaçlar, akan sular ve egzotik bitkilerin bulunduğu çok katlı bir bahçedir. Coğrafyacı Strabo'nun 1. yüzyıldaki tanımına göre"Bahçeler birbiri üzerinde yükselen kübik direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu ve büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat Nehri'nden zincir pompalarla su yukarılara çıkarılıyordu. Bu şekilde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya doğru akıyordu"Söylentiye göre Nebukadnezar bu yapıyı sıla hasreti çeken karısı Semiramis için yaptırmıştır. Semiramis Medes kralının kızıdır. Söylentiye göre Mezopotamya’nın düz ve sıcak ortamı onu bunalıma itmiş, kral da karısının hasretini sona erdirmek için yapay dağların olduğu, suların aktığı yemyeşil bir bahçe yaptırmıştır. Bu yüzden bazen Semiramis'in asma bahçeleri olarak da anılır.Babil'in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil'deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil'in Asma Bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir.Babil'in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır Küçükken sandığımız gibi bu efsanevi bahçeler bir yerlere asılı fidan değildir, sadece sütunlarla desteklenen taraçalar üzerinde kurulmuştur.





Olimpia'(Olimpiya)daki Zeus Heykeli:



Zeus Heykeli M.Ö. 450 yıllarında, adına olimpiyat oyunları düzenlenen Tanrıların kralı Zeus için, Olimpiyatlar'a ismini veren Olimpia'da yapılmıştır.Zeus Heykeli, bir tahta iskelet üzerine altın, fildişi ve metal parçalar yerleştirilerek Partenon'un içinde yapılmıştır. Heykelin oturduğu taban 6,5 m. genişliğinde ve 1 m. yüksekliğinde, heykelin kendisi ise 13 m. yüksekliğindeydi.Olimpiyat oyunları 391 yılında Theodosius I tarafından putperestlik olarak değerlendirilip sona erdirilince, Zeus Tapınağı da kapatıldı. Heykel, zengin Yunanlılar tarafından Constantinople’ye taşınmıştı ve 462 yılındaki büyük yangında yok olana dek orada kaldı.Bugün temelleri birkaç yıkılmış kolon ve enkaz kalıntılarıdır.



Efes'de Artemis Tapınağı:(İzmir-Efes)



Artemis Tapınağı'nın temelleri milattan önce 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis'e ithafen yapılmıştır. Tamamiyle mermerden oluşuyordu.Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmıştı ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmişti.Tapınak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılıyordu. Artemis Tapınağı M.Ö. 21 Temmuz 356'da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakıldı.Aynı gece Büyük İskender doğmuştur. Büyük İskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat reddedilmiştir.





  Rodos Heykeli:



32 metre yüksekliğinde, demir ve taşla desteklenmiş bronzdan yapılmış bir heykeldir. Rodoslular tarafından Güneş Tanrısı [Helios]'a ithafen yapılmıştır. Yapılışından yok oluşuna kadar yalnızca 56 yıl geçmesine rağmen, Rodos Heykeli dünyanın yedi harikasından biri olmayı başarmıştır.(Ayakları arasından Gemi’ler geçerdi.) Bunun en büyük sebebi, devasa bir heykel olmasının yanı sıra Rodos adasındaki insanlar için beraberliğin simgesi olması idi. Rodos Heykeli’nin yapılması tam 12 yıl sürmüş ve heykel M.Ö. 282 yılında bitirilmiştir. Liman girişinde bulunan heykel M.Ö.226 yılında bir deprem sonucunda en zayıf noktası olan dizinden kırıldı.Rodoslular, Firavun Ptolemy III Eurgetes’den yenileme için yardım teklifi aldılarsa da, bir kâhine başvuruldu ve yardım reddedildi. Neredeyse 900 yıl boyunca heykel harabe halinde kaldı.654 yılında İslam Askerleri Rodos’u feth ettiler. Heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattılar. Söylentiye göre bütün parçaları Suriye'ye 900 Deve'nin sırtında taşınmıştır.





 İskenderiye Feneri:



Tehlikeli kıyı şeridi boyunca gemicileri yönlendirmek amacı ile İskenderiye kenti kıyısındaki Faros (Pharos) adasında yapılmıştır.Proje Büyük İskender'in komutanları Ptolemy Soter zamanında M.Ö 290 yılları sonunda başlamış, ölümünden sonra oğlunun hükümdarlığı zamanında bitirilmiştir. Şehrin batı limanında bulunan fener yaklaşık 166 m. yüksekliğindedir. Sadece harikaların değil bugüne kadar yapılmış fenerlerin de en yükseğidir.Gemicilik için güvenli bir ortam sağlamak isteyen Yunanlı tüccar Sostratus tarafından finanse edilmiştir. Fener’in en gizemli yanı, gündüzleri bile güneş ışığını denize yansıtmak amacı ile tasarlanmış cilalı bronz aynalarıydı.Geceleri ise aynaların önünde ateşler yakılıyor, böylece aynanın yansıttığı ışık gece yaklaşık 50 km. mesafeden görülebiliyordu. Yapı bir dizi depreme kadar bozulmadan kaldı. Fakat depremler ve doğal şartlar sonunda çöktü. Üst kısmı 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde çöktü. En sonunda 1480 yılında Memlük(Köle İnsan) Sultanı Kait-bay tarafından fenerin olduğu yere yapılan bir kalede malzemeleri kullanılmak üzere tamamen yıkıldı.





Halikarnas Mozolesi(Mezarı):



Halikarnas Mozolesi, Kral Mausollos için karısı ve kız kardeşi tarafından yaptırılmış bir mezar. Bodrum civarında yapılmış ve yapımı M.Ö. 350 yılında tamamlanmış.Tabanın üstünde kenarları heykellerle süslenmiş basamaklı bir podyum bulunuyordu. Süslü su mermerinden yapılmış lahit ve mezar odası, podyumun üstünde bulunuyordu ve İyonya tarzı kolonlarla çevrilmişti. Sıra sütunlar, yine heykellerle süslenmiş bir piramit çatıyı destekliyordu.Dört tane savaş arabasıyla çekilen bir savaş arabası heykeli ise piramidin tavanını donatıyordu. Halikarnas Mozolesi'nin toplam yüksekliği 45 m. İdi. 4 tarafındaki 4 heykelin her birini ayrı bir heykeltıraş yapmıştı. Bu heykeller, tanrıların değil de insanlar ve hayvanların heykelleri olmasından dolayı tarihte özel birer yer tutarlar.16 yüzyıl boyunca Halikarnas Mozolesi iyi bir durumda korundu. 15.yy da Haçlı Seferleri sırasında St. John şövalyeleri bölgeye geldiler ve bugün Bodrum Kalesi olarak geçen büyük bir kale yaptılar. Bu kalenin yapımında Halikarnas Mozolesi'nin nerdeyse bütün taşları kullanıldı.Aslında dünyada insan eliyle yapılan ilk yapı Kabe-i Muazzama'dır.İknci yapı ise Mescd-i Aksa'dır.Bu iki yapı ve Ayasofya Müslümanların elinde olduğu için harikaların arasına sokulmamışlardır.



Bir dahaki yazımda buluşuncaya dek kalın sağlıcakla.



mh_ergin@hotmail.com



 

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs